Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-KARAR- Davacılar, 6808 ada 4 sayılı imar parseline elatmanın önlenmesini, taşkın inşaatın yıkımını istemişlerdir. 5 sayılı imar parselinin paydaşları, bina ile bir ilgilerinin bulunmadığını, kendilerine husumet düşmediğini savunmuş; 6 sayılı imar parseli maliki davalı ... ise savunma yoluyla T.M.K.'nun 725.maddesi uyarınca iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Dosya içeriği ve toplanan delillerden 4 sayılı parselin davacılar, 5 sayılı parselin ise ... ve ... dışındaki davalılar adına kayıtlı olduğu, yıkımı istenen taşkın binanın imar uygulaması öncesinde, davalı ...'nin paydaşı olduğu 7 ve 8 sayılı kadastral parseller üzerinde iken oluşturulan 4 ve 5 parsellere taşkın duruma geldiği; davalı ...'nin ise dava dışı 6 sayılı imar parselinde paydaş kılındığı anlaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.06.2011 gününde verilen dilekçe ile TMK'nın 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayalı tapu iptali tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur Mahkemece, davanın reddine dair verilen hüküm Dairemizin 10.12.2010 tarihli ilamı ile özetle; "...taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil isteğinin kabul edilmesinin ilk ve en önemli koşulu inşaat yapılırken iyiniyetli olmaktır. Diğer bir ifade ile kendisinden beklenen özeni göstermiş bulunmasıdır....

      Sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, Tapu iptal ve tescil davasında müvekkilin lehine karar çıkması halinde müvekkil hem ödemiş olduğu bedelin iadesini talep edebilecek hem de davacı Vakfın haksız davası nedeniyle katlanmış olduğu yargılama giderleri ile lehine hükmedilmesi gereken vekalet ücretine hak kazanacağından Kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, haksız işgal tazminatı niteliğinde ecrimisil istemine ilişkindir....

      E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, el atmanın önlenmesi, kal ve temliken tescil istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince el atmanın önlenmesi ve kal talebinin kabulüne, temliken tescil talebinin reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından davalı aleyhine 22.09.2006 gününde verilen dilekçe ile haksız elatmanın kal suretiyle giderilmesi ve ecrimisil tahsili istemleri ile açılan davanın yapılan duruşması sonunda; vazgeçilmesi sebebiyle ecrimisil isteminin reddine, bilirkişi raporunda gösterilen yerlere ait davacı tapu kaydının iptali ile davalının 341 parseline ilavesi suretiyle tesciline karar verilmiş 16.10.2007 günlü hükmün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.09.2010 tarih ve 2010/201757 sayılı tebliğnamesi ile HUMK'nun 427/6 maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenilmiş olunmakla, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 340 parsel sayılı taşınmazda paylı malik olduğunu, davalının 341 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu ancak 340 parsele duvar çekerek ve taşkın ev yaparak elattığını belirterek elatmanın kal suretiyle önlenmesine, 5 yıllık ecrimisil tutarının da davalıdan tahsiline karar...

        Davada, davalının davacıya ait tapulu taşınmazına taşkın inşaat yapması nedeniyle kötüniyetli şagil olduğu anlaşıldığına göre, davacının taşınmazından bina yapmak suretiyle yararlandığı sabit olduğundan işgal edilen kısım için ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde ecrimisil talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda mahallinde yeniden keşif yapılarak, alınacak bilirkişi raporu ile işgal edilen taşınmaz yönünden getirebileceği ecrimisil miktarı emsallerde dikkate alınarak hesaplanmalı, ayrıca her iki raporda farklı rakamlar ile belirtilen m2 birim fiyatı yönünden de yeniden araştırma yapılarak oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekir....

          Türk Medeni Kanunu'nun 724. maddesine dayalı haksız yapılanma sebebiyle temliken tescil isteklerinin müstakil bir davaya konu olması gerektiği halde, Türk Medeni Kanunu'nun 725. maddesinden kaynaklanan taşkın yapı müstakilen temliken tescil davasına konu edilebileceği gibi taşkın inşaatı yapan kişiye karşı açılan elatmanın önlenmesi davasında savunma yoluyla da talepte bulunulması olanaklıdır. Eldeki dosyada, davalı savunma yoluyla temliken tescile ilişkin talebini bildirmiş olmasına karşın, mahkemece bu istek üzerinde durulmamış, koşulların oluşup oluşmadığının belirlenmesi için araştırma ve inceleme yapılmamış ve taleple ilgili olumlu veya olumsuz bir karar oluşturulmamış olması yerinde değildir....

            Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ve malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....

              Ayrıca, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08/03/1950 tarih 22/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taşkın inşaat nedeniyle temliken tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kamu düzeni yönünden re'sen yapılan incelemede; Dava, dava dilekçesinde 10.000,00 TL değer gösterilerek açılmış, keşif ve bilirkişi raporu ile temliken tescil istemine konu taşınmazın dava tarihindeki değeri 26.600,00 TL olarak saptanmış, yerel mahkeme belirlenen değer üzerinden eksik harcı tamamlatmamış, mahkemece bu hususta davacılara süre ve imkan verilmemiş, herhangi bir işlem yapılmamış, yargılamaya devam olunarak davanın reddine karar verilmiştir 492 sayılı Harçlar Kanunu, harç alınmasını veya tamamlanmasını tarafların isteklerine bırakmamış, değinilen yönün mahkemece res'en gözetilmesini hükme bağlamıştır....

              UYAP Entegrasyonu