Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM-TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davalı karşı davacının iyi niyetli olmadığı gerekçesiyle temliken tescil isteminin reddine, davacı karşı davalının el atmanın önlenmesi ve yıkım istemlerinin kabulüne, kadastral parsellerin idari yoldan ihya edilmesi ile konusu kalmayan tapu iptal ve tescil davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar davalı-karşı davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, yıkım ile tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava temliken tescil isteğine ilişkindir....

    Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir. İyiniyet koşulunun gerçekleşmediği durumlarda diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasına gerek bulunmamaktadır....

      Somut olayda; Davacı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayanarak 26.01.2006 tarihinde tescil harici bırakılan ve özel mülkiyete konu teşkil etmeyen yol niteliğindeki taşınmaza 10.04.2011 tarihinde taşkın olarak inşa ettiği bina nedeniyle temliken tescil istemiştir. Dava konusu yerin köy yerleşim alanı içinde kaldığı ve yol olarak 26.01.2006 tarihinde tescil harici bırakıldığı tapu kayıtlarından ve mahkemece yapılan keşif sonrası bilirkişi tarafından düzenlenen rapordan anlaşılmaktadır. Mahkemece, Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri doğrultusunda yola taşkın kısım için tescil kararı verilemeyeceğinden davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 18.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacılar vekili dava dilekçesinde, müvekkillerine ait 96 ada 39 parselin, davalıya ait 23 parselde bulunan taşkın bina ile işgal edildiğini belirterek, tecavüz edilen yerin değeri ile arta kalan yerin değer kaybının tazminini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, taşkın yapı nedeniyle açılan tazminat talebine ilişkindir....

          HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1572 KARAR NO : 2022/1749 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BAYBURT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2020 NUMARASI : 2019/382 ESAS - 2020/75 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, dava konusu Bayburt İli, Demirözü İlçesi, Esentepe Mahallesi, 919 Ada, 3 Parsel sayılı taşınmazın müvekkili T1 ait olduğunu, 919 Ada 4 Parsel sayılı taşınmazın ise davalıya ait olduğunu, müvekkil ile davalının komşu parsellere sahip olduklarını, her iki parsel arasında bulunan boşluk 1974 yılında yol iken Belediye Başkanlığının bu yeri terk edip kullanım hakkını müvekkile verdiğini, müvekkilin de bu boşluğa araç garajı ve bahçe yaptığını, mülkiyeti Belediye Başkanlığına ait 919 Ada 4 Parsel sayılı taşınmazın açık artırma usulü ile satışa çıkarıldığını ve davalı tarafından 26/03...

          Bu kural, taşkın inşaatı yapan kimsenin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da taşkın inşaat yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder. İyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re'sen araştırılmalıdır. Ne var ki 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan taşkın inşaat sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir....

            Hükmü, davacı- karşı davalı vekili ve katılma yolu ile de davalı- karşı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava elatmanın önlenmesi ve kal, karşı dava ise TMK'nın 725. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK’nın 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar TMK’nın 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır....

              bu durumu çok çok uzun yıllardan beri görmesine bilmesine rağmen bir girişimde bulunmadığını, nitekim bu hususların uydu fotoğraflarınca da sabit olduğunu, davacı taşınmaz sahibi taşmayı öğrendiği 15 gün içinde itiraz etmediğini, Taşan evin bir kısmının yıkılamayacağını, kısmen yıkılması halinde evin tümden zarar göreceğini, Mahkemenin Yargıtay kararları ışığında temliken tescil taleplerinin değerlendirilmediğini, temliken tescil talepleri değerlendirilmeden müdahalenin menine ve kale karar vermiş olduğunu, verilmiş olan bu karar milli servete, ekonomik bütünlüğe ve tarafına son derece fahiş zararlar verdiğini ve vereceğini, ortada taşkın inşaat durumunun söz konusu olduğunu, taşkın inşaat ile haksız inşaat arasında farklar olduğunu, (-taşkın inşaatta, taşan inşaat, taştığı arsanın ayrılmaz parçası olmaz, mülkiyeti inşaat sahibine ait olur. - taşkın inşaata karşı on beş günlük itiraz süresi öngörülmüştür....

              Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, çaplı taşınmaza taşkın bina yapmak suretiyle oluşan haksız elatmanın kal suretiyle kaldırılması ve ecrimisil tahsili istemlerine ilişkindir. Birleşen davada, davalı ve davacı ... A.Ş. 226 sayılı parselin kayıt maliki olduğunu, bu taşınmaz ile davacının ...sayılı parseli ve kısmen de yol üzerine taşkın bina yaptıklarının, taşan kısımların Türk Medeni Kanununun 725.maddesi uyarınca adlarına tescilini istemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM, TAZMİNAT, TEMLİKEN TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 42 ada 5 ve 12 parsel sayılı taşınmaza komşu 4 parselden davalıların taşkın yapılanmak suretiyle müdahale ettiklerini, yapılan perde duvarın evinin ışık almasını engellediğini, ihtilafın çözümü için sözleşme yapmalarına rağmen müdahalenin devam ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine, ilave inşaatların yıkımına ve 10.000 Euro tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu