K A R A R Davacı vekili, müvekkilinin paydaş olduğu 40-41 parseldeki taşınmazın sınır komşusu 172 nolu parselin davalıya ait olduğunu, davalının yaklaşık iki yıl önce maliki olduğu arsada inşaat başladığını, ancak davalının söz konusu inşaatı kendi sınırından itibaren 3 metre geriden başlanması gerekirken kendi inşaatının ilk dört katını tam sınır hizasından başlattığını, taşkın inşaatın müvekkillerinin arsa yüzölçümünü 30 metrekare azalttığını, inşaatın alanının 240 metrekareden 210 metrekareye düştüğünü, müvekkiline ait taşınmazını dolaylı olarak 30 metrekaresini işgal eden davalının müdahalesinin men'ine, kötü niyetli inşaatının yıkılmasına, haksız olarak taşınmazın 30 metre karesinin işgal edilmesi nedeniyle iki yıllık işgal tazminatı talep etmiştir. Davalı vekili, davanın görevsiz yargı yolunda açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1- 120- 96 sayılı kararı). 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yöndeki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Hemen belirtilmelidir ki ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve 6100 s....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2014/168 ESAS 2019/455 KARAR DAVA KONUSU : Haksız İşgal Nedenli, Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : Ödemiş 1....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2014/168 ESAS 2019/455 KARAR DAVA KONUSU : Haksız İşgal Nedenli, Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : Ödemiş 1....
Davalılardan ... ve ... vekili karşı dava talebini de içeren cevap dilekçesinde müvekkillerinin 24.11.1989 tarihinde taşınmazı zemindeki mevcut bina ile birlikte ve iyiniyetle satın alarak edinmiş oldukların, satış tarihinden sonra da taşınmaz üzerindeki binada herhangi bir ilave yapı yapmayıp taşınmazı olduğu gibi kullandıklarını belirterek davanın reddini savunmuş, karşı davada ise kendilerine ait anılan taşınmazdaki binanın davacının taşınmazına taşkın kısmının 2,10 m2 olup bu kısmın taşkın olması nedeniyle kal’ine karar verilmesi halinde tüm binanın zarar göreceğini, binanın taşkın kısmının yapı değerinin taşan kısmın zemin değerinden oldukça fazla olduğunu, müvekkillerinin iyiniyetli olduklarını açıklayarak müvekkillerine ait binanın, davacıya ait 69 ada 57 parsel sayılı taşınmaza tecavüzlü olan 2,10 m2’lik kısmının tapu kaydının iptali ile bu kısmın vekil edenleri adına temliken tapuya tescilini talep etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2622 KARAR NO : 2021/2698 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAHKEMESİ TARİHİ : 19/04/2021 NUMARASI : 2017/53 ESAS - 2021/177 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Taşkın Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Yenikarpuzlu 2464 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalıların komşu 2343 parselin malikleri olduklarını, müvekkilinin yaklaşık 15 yıl önce davalıların bilgisi ve muvafakatı ile 2343 parselin bir kısmını kullanmak suretiyle bina inşa ettiğini, ancak davalıların İpsala Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/383E. sayılı dosyasında el atmanın önlenmesi ve yıkım talepli dava açtıklarını, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu, bu nedenle uygun bedel karşılığında tecavüzlü kısmın ifraz edilerek müvekkili adına kayıt ve tescilini talep etmiştir....
Bilindiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, dava konusu taşınmaza yapılan taşkın yapı nedeniyle komşu taşınmazda davacıya verilen paylı kısmın kullanılamaması nedenine dayalı tazminat, tapu iptal ve tescil ve ecrimisil istemine ilişkindir. Bilindiği gibi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 683. maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın önlenmesi, istihkak davası açabileceği öngörülmüştür....
C harfiyle gösterilen davacı taşınmazında 39,10 m2'lik kısmı kalan yapının kalan 7,80 m²'lik kısmı tescil harici yerde kaldığı için yani, taşkın yapı iddiasının dinlenebilmesi için taşkın olarak yapılan yapının, davalıya ait ve tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde yapılması ve de bir kısmının taşması durumu da eldeki dava da bulunmadığı da anlaşıldığından, zaten süresi içinde usulüne uygun bir biçimde ileri sürülmüş taşkın inşaat nedeniyle tescil talebi bulunmadığından, davalının talebini süresinde ileri sürmüş olsaydı bile davalının tescil istediği yapıların ikisi savunma yolu ile ileri sürülebilen taşkın inşaat niteliğinde olmadığında ve taşkın olan yapının da taşkın olmayan kısmı davalı taşınmazında kalmayıp tescil harici yerde kaldığı için davalının aynı hakka dayalı bir talebi olamayacağından, mahkemece davacının taşınmazına davalı tarafından elatıldığı anlaşıldığından elatmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne karar verilmiş olmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-karşı davalı vekili tarafından, davalı-karşı davacı aleyhine 17.10.2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi kal ve ecrimisil karşı dava ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddi, karşı davanın kabulüne dair verilen 11.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı - karşı davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK’nın 725. maddesine dayalı tapu iptali tescil isteğine ilişkindir....