Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hakkın kötüye kullanılmış olduğunu kabul etmek için hakkın amacına aykırı olarak kullanılması ve hakkı kullananın bu kullanmada çıkarının olmaması gerekir. “Hak” tanımının “hukukun tanıdığı ve koruduğu menfaat” olduğunu hatırlayarak, bir hakkın kullanılması sırasında kullananın bu “hak”kı, amacına aykırı olarak ve korunacak bir “menfaat” olmaksızın kullanması durumunda biçimsel mantığa göre, bu durumda hukukun himayesini esirgemek gerektiği sonucuna varılır (Akyol, s. 21). Şu hâlde bir hak, o hakkın tanınmasındaki amaca aykırı olarak kullanılırsa ve bu kullanmada kullanan bakımından menfaat yoksa veya çok küçük bir menfaat varsa, bu takdirde o hakkın kullanılmasından değil, hakkın kötüye kullanılmasından bahsedilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, muris babaları ...'in davaya konu 715 parsel sayılı taşınmazını mirastan mal kaçırmak amacıyla tek oğlu olan Yaşar'ın karısı davalı ...'ye muvazaalı biçimde temlik ettiğini ileri sürerek miras payları oranında tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, aradan uzun zaman geçtikten sonra açılan davada hakkın kötüye kullanımının söz konusu olduğunu; diğer taraftan, murise son zamanlarında kendisinin baktığını, satışın da gerçek olup bedelinin ödendiğini, taşınmazdaki üç katlı bina ile tek katlı ahşap evin de kendisi ve kocası tarafından yapıldığını, ayrıca, murisin başka kişilere de taşınmaz sattığını belirtip davanın reddini savunmuştur....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/203 ESAS, 2022/186 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) KARAR : Niğde 2....

      Hakkın kötüye kullanılmış olduğunu kabul etmek için hakkın amacına aykırı olarak kullanılması ve hakkı kullananın bu kullanmada çıkarının olmaması gerekir. “Hak” tanımının “hukukun tanıdığı ve koruduğu menfaat” olduğunu hatırlayarak, bir hakkın kullanılması sırasında kullananın bu “hak”kı, amacına aykırı olarak ve korunacak bir “menfaat” olmaksızın kullanması durumunda biçimsel mantığa göre, bu durumda hukukun himayesini esirgemek gerektiği sonucuna varılır (Akyol, s. 21). 36. Şu hâlde bir hak, o hakkın tanınmasındaki amaca aykırı olarak kullanılırsa ve bu kullanmada kullanan bakımından menfaat yoksa veya çok küçük bir menfaat varsa, bu takdirde o hakkın kullanılmasından değil, hakkın kötüye kullanılmasından bahsedilir....

        Hakkın kötüye kullanılmış olduğunu kabul etmek için hakkın amacına aykırı olarak kullanılması ve hakkı kullananın bu kullanmada çıkarının olmaması gerekir. “Hak” tanımının “hukukun tanıdığı ve koruduğu menfaat” olduğunu hatırlayarak, bir hakkın kullanılması sırasında kullananın bu “hak”kı, amacına aykırı olarak ve korunacak bir “menfaat” olmaksızın kullanması durumunda biçimsel mantığa göre, bu durumda hukukun himayesini esirgemek gerektiği sonucuna varılır (AKYOL, s. 21). Şu hâlde bir hak, o hakkın tanınmasındaki amaca aykırı olarak kullanılırsa ve bu kullanmada kullanan bakımından menfaat yoksa veya çok küçük bir menfaat varsa, bu taktirde o hakkın kullanılmasından değil, hakkın kötüye kullanılmasından bahsedilir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada;Davacı, mirasbırakan babasının 107 ada 8 nolu parseldeki 25/150 payını gelini olan davalı Sebahat’e vergi borcu nedeniyle muvazaalı olarak temlik ettiğini, Maliye tarafından açılan 1992/120 esas sayılı davada anılan devrin alacağı karşılıksız bırakma amacıyla yapıldığı gerekçesiyle tasarrufun iptaline karar verildiğini, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ileri sürerek tapu kaydının iptalini istemiş, yargılama devam ederken ıslah dilekçesi ile tapu iptali ve payı oranında adına tescil talebinde bulunmuş, daha sonra birleştirilen dava ile ayni hukuki nedene dayalı olarak aynı taşınmazın aynı payı için aynı davalıya karşı tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir....

            HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulü ile 1258 parsel yönünden bedele, 716 parsel yönünden tapu iptali ve tescile karar verilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince de davalının istinaf başvurunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 11.02.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat gelmedi, temyiz edilen davalı ... ve vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL -K A R A R- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; davacının gayri resmi evlilikten doğan çocukları adına tapuya kayıtlı taşınmaz hisselerinin satışına ilişkin işlemin muvazalı olduğu iddiası ile tapu iptali ve tescili şeklinde nitelendirilmiştir. Davalılardan Birgül, velayet görevini üstlenen küçüklerin annesi olup uyuşmazlık velayet görevinin kullanılmasından kaynaklanmaktadır.Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 28.01.2020 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 2. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 2....

                Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın haricen satılması ve yukarıdaki koşulların bulunması halinde, satıcı yüklenicinin şekle aykırılığı ileri sürmesi TMK’nın ikinci maddesi gereğince, hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmekte ve bu satışa geçerlilik tanınmaktadır. Diğer bir husus ise; haricen adi yazılı sözleşme veya noterde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile temlik alınan hakka konu taşınmazın üçüncü kişiye satılması ve tapuda devredilmesi halinde, temlik alanın bu kişiye karşı şahsi hakkını ileri sürüp süremeyeceği hususudur. Bu hakkın tapu malikine karşı ileri sürülmesi, kuşkusuz tapu iptali ve tescil istemiyle olacaktır. Bunun ileri sürülmesi de ancak tapu malikinin tescil kazanımının geçerli bir hukuki sebebe dayanmaması halinde mümkündür. Zira hukukumuzda, tapu kaydının tutulmasında illilik (sebebe bağlılık) prensibi geçerlidir. Tescilin geçerli olması ve korunması için hukuken geçerli ve haklı bir nedene dayanması gerekir....

                  Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; taraflar arasında düzenlenen harici sözleşmenin alacağın temliki niteliğinde olduğunu, temlik işleminin resmi şekle tabi olmadığını bu nedenle söz konusu sözleşme uyarınca tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyan ederek ve re'sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme 1. Dava, yüklenici ve arsa sahibi sıfatı birleşen davalıdan satın almaya dayanan tapu iptali ve tescil ile tazminat istemlerine ilişkindir. 2. Uyuşmazlık, taraflar arasındaki sözleşmenin geçerliliği için resmi şekilde yapılması gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun; a)"Dürüst davranma" kenar başlıklı 2 nci maddesi, "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz."...

                    UYAP Entegrasyonu