"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davada Kadıköy 3. Asliye Hukuk ve Kadıköy 5. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, icra takibi ile karı koca olan taraflardan davalının, kocasından aldığı vekaletname ile banka hesabından davacının bilgisi dışında para çekildiği iddiası ile çekilen paranın istendiği uyuşmazlığın Aile Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi de, uyuşmazlığın vekaletin kötüye kullanılmasından doğan bir anlaşmazlık olduğunu belirterek, eşler arasında mal rejiminden kaynaklanan veya tasfiye talebi içeren bir ihtilaf bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Dava, mirastan feragat sözleşmesinin geçersiz olduğu ileri sürülerek sözleşmenin iptaline bağlı olarak davalılar adına kayıtlı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, dava dürüstlük kuralına aykırılık gerekçesi ile reddedildiğinden bu nokta da; "dürüst davranma" ve "hakkın kötüye kullanımı" ilkeleri üzerinde durulması gerekmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun “Dürüst davranma” başlıklı 2. maddesinde; “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; dürüstlük, herkesin uyması gerekli olan genel ve objektif bir davranış kuralıdır. Bu kural, kişilerin tarafı oldukları hukuki ilişkilerde dürüst, namuslu, ahlaklı ve diğer kişilerde yaratılan güvenle tutarlı şekilde davranmalarını ifade eder....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu, iptali, tescil ve alacak K A R A R Asıl dava; vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat isteğine, birleşen dava; hata ve hileye dayalı tasarrufi işlemden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olup, mahkemece sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca aşamalı isteklerden alacak davasının kabulüne karar verildiğine ve hüküm, davalı tarafça temyiz edildiğine, iptali ve tescil isteğine yönelik bir istek bulunmadığına göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi hükmü gereğince, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (3.) Hukuk Dairesine ait olmakla, gereği için, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.11.2012 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu payın davacı adına kayıtlı iken dava dışı ....’ya sattığı ve bu kişinin de aynı payı 1 Ay – 13 gün sonra davalıya sattığı, davacı tarafın önalım hakkı olduğunu ileri sürerek tapu iptali talep etmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.05.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın muris İlhan İlaslan mirasçıları bakımından kabulüne dair verilen 21.10.2008 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 14.07.2009 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Av.... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra sözlü sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, harici satın alma iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-ALACAK Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, alacak davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 09.10.2018 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... ve vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen davacılar vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak isteğine ilişkindir....
ın iyi niyetli olduğu, ancak vekil ...’in vekalet görevini kötüye kullandığı gerekçesi ile davanın iptal tescil isteği yönünden reddine, 90.000,00 TL‘nin davalılar ... ve ...’ten tahsiline ilişkin olarak verilen karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından, yargılama aşamasında taşınmazın üçüncü kişiye devredilmesi nedeni ile 6100 sayılı HMK’nın 125/1. maddesi uyarınca işlem yapılması gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, Mahkemece, taşınmazın devredildiği ...'a karşı davacı tarafından seçimlik hakkın tapu iptali ve tescil yönünden kullanılması üzerine tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, 50.000 TL tazminatın davalılar ... ve ...’ten tahsiline karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ..., dahili davacı Zehra Aksu ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Emet Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 25.02.2010 gün ve 20/26 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... dava dilekçesinde; mevkii ve sınırlarını açıkladığı taşınmazların öncesinin dedesi ...’nun iken onun ölümü ile eşi ..., ... ve ... ile ilk eşinden olma kızı ...’a intikal ettiğini, babaannesi ...’nun daha sonra ölümüyle mirası çocukları ... ve ...’ya kaldığını, amcası ...’nun babaannesinden önce vefat etmesi nedeniyle mirasının kızı davalı ...’a yine babası Hüseyin ...’nun da babaannesinden önce vefat etmesi nedeniyle taşınmazdaki payların kendisine kaldığını, ancak köyde yapılan kadastro çalışmaları sırasında bir bütün...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ AVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TAZMİNAT Yanlar arasında görülen tapu iptali, tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece tazminat isteği yönünden davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 10.12.2013 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... geldi, davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davalı ..... davacı ...... vekili Avukat gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı....
Diğer yandan, hakkın kötüye kullanılıp kullanılmadığı belirlenirken; o kişinin hakkın kullanılmasında geçerli ve haklı bir yararının varlığı, hakkın kullanılmasının sağlayacağı yarar ile başkalarına vereceği zarar arasında aşırı oransızlığın olmaması, bir kimsenin kendi ahlaka aykırı davranışına dayanmaması ve uyandırılan güvene aykırı davranışta bulunmaması gibi ölçütler hakkın kötüye kullanılıp kullanılmadığını belirler. Bir hakkın, objektif iyi niyet kurallarına aykırı olarak kullanılması suretiyle başkasına bir zarar vermesi, hakkın kötüye kullanımını oluşturur. Bu durum da hak sahibinin başkasını zarar verme amacıyla hareket etmiş olup olmadığını araştırmaya gerek yoktur. Önemli olan, başkasına zarar verme kastı değil, fakat hakkın objektif iyi niyet kurallarına aykırı olarak kullanılması sonucunda başkasının zarar görmüş olmasıdır....