Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 16.03.2012 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davalı 246 sayılı parselin malikleri davayı kabul etmişler, 247 sayılı parselin maliki ... ile 100 sayılı parselin maliklerinden ... davanın reddini savunmuş diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulü ile 254 parsel sayılı taşınmaz lehine 246 ve 247 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine geçit hakkı kurulmuştur....

    Davacı tarafından, davalılar aleyhine 19.01.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 255 parsel sayılı taşınmazına ulaşılabilecek yolunun olmadığı gerekçesi ile davalılara ait 256 parsel sayılı taşınmaz aleyhine geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir. Davalılardan ... ve ... davanın reddini savunmuş, diğer davalılar cevap vermemiştir....

      Mecra irtifakı kurulması istemine ilişkin davalarda, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Mecra irtifakı kurulmasına ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine mecra hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına mecra hakkı kurulması istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Mecra irtifakı kurulmasına ilişkin davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da mecra hakkı kurulması gerekebilir....

        Mahkemece, davanın kabulüne, 39 parsel sayılı taşınmaz yararına uzman bilirkişi ... tarafından düzenlenen 18.07.2011 tarihli rapor ve eki krokide 3. alternatif olarak gösterilen 22 ve 25 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir. Hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Adalet Bakanlığının gösterdiği lüzum üzerine taraf sıfatı bulunmayan davacının davasının reddi istemiyle HUMK.nun 427/6. maddesi gereğince Kanun yararına bozma istemiştir. Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Yararına geçit hakkı kurulan 39 parsel sayılı taşınmaz tapuda dava dışı ..., ... Baba ve ... adına kayıtlıdır. Davacı ..., dava dilekçesinde yararına geçit hakkı kurulan 39 parsel sayılı taşınmazda 81/200 payı mevcut bulunduğunu öne sürerek geçit hakkı talep etmiştir....

          Ancak; 1)Davacı idarece taşınmaz üzerinde 49 yıllık daimi ve müstakil nitelikli üst hakkı kurulması talep edildiği halde, daimi irtifak hakkı tesisine ilişkin hüküm kurulması, 2)4586 sayılı Petrolün Boru Hatları ile Transit Geçişine Dair kanunun 8/e maddesi uyarınca 49 yıllık daimi ve müstakil nitelikli üst hakkı ile 3 yıllık geçici irtifak hakkının davacı idare adına tescili yerine hazine adına tesciline karar verilmesi. 3)Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yeralan takyidatların hükmedilen bedele yansıtılması yerine yazılı şekilde hüküm kurulması, doğru olmadığı gibi, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a)1 nolu bendindeki (daimi irtifak alanı) ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine (49 yıllık daimi ve müstakil nitelikli üst hakkı) ibaresinin yazılmasına, b)2 nolu bendinden (davacı) kelimesinden sonra gelen cümlenin çıkartılmasına, yerine (......

            Köyü, 370 parsel sayılı taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde, daimi üst hakkı ve geçici irtifak hakkı karşılıklarının tespit edilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1)Davacı idarece taşınmaz üzerinde 49 yıllık daimi ve müstakil nitelikli üst hakkı kurulması talep edildiği halde, daimi irtifak hakkı tesisine ilişkin hüküm kurulması, 2)4586 sayılı ......

              Köyü, 866 parsel sayılı taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde, daimi üst hakkı ve geçici irtifak hakkı karşılıklarının tespit edilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1)Davacı idarece taşınmaz üzerinde 49 yıllık daimi ve müstakil nitelikli üst hakkı kurulması talep edildiği halde, daimi irtifak hakkı tesisine ilişkin hüküm kurulması, 2)4586 sayılı ......

                Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.07.2014 gününde verilen dilekçe ile üst hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, üst hakkı irtifakı kurulması isteğine ilişkindir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, babaanne ile torunu arasında kişisel ilişki kurulması isteğine ilişkindir. Çocuk ... 2.2.2012 doğumlu olup, ana ve babası boşanmış; boşanma kararı ile velayet davalı (anne)ye bırakılmış, velayetin kullanılması kendisine bırakılmayan babaya, çocuğunu her haftasonu Cumartesi saat 09.00'dan takip eden Pazar günü 17.00'ye kadar, dini bayramlarda bayram süresince ve yarıyıl tatillerinde kişisel ilişki hakkı tanınmış, karar 5.10.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Kanuna göre olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde diğer kişilere özellikle hısımlarına çocukla kişisel ilişki kurulması hakkı tanınabilir (TMK. md. 325/1)....

                    Davacının kendisine ait iki ayrı taşınmaz arasında geçişi sağlar nitelikte geçit hakkı kurulması istemi yasaya uygun düşmez. Yasanın tanımadığı ve korumadığı nitelikte bir hak yargı yoluyla tesis edilemez. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 04.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu