Geçit hakkı kurulması davalarında uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesine göre yüzölçümü daha büyük olan taşınmazlardan geçit hakkı kurulması gerekmektedir. Her ne kadar ziraat bilirkişisi tarafından "C" seçeneği en uygun güzergah olarak belirtilse de, 15.11.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda "A" harfi ile gösterilen 1234 parsel sayılı taşınmazın batı kısmındaki yerin yola yakınlık, geçit hakkı miktarı ve parsel sayısının az olması gibi durumlar gözönünde bulundurulduğunda uygun yer olduğu belirtilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.03.2006 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.10.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Davacı ... 443 parsel sayılı taşınmazının genel yola çıkışının olmadığını belirterek 432 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasını istemiştir. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
Mecra irtifakı kurulması istemine ilişkin davalarda, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur.Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalarda, istemin özelliği gereği en uygun yerin aranması ilkesinin geçerli olması ve bu davaların bir irtifak hakkı olmakla birlikte özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle ; Öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı-karşı davalı tarafından, davalılar-karşı davacılar aleyhine 11.02.2009 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması, davalılar-karşı davacılar vekili tarafından davacı-karşı davalı aleyhine 15.07.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 25.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar-karşı davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 747. maddesi uyarınca geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir....
Buna göre geçit hakkı talep edilen davacıya ait taşınmazlar arasında akti irtifak kurulması konusunda davacıya süre verilerek, davacı parselleri arasında akti geçit irtifakı kurulduktan sonra 2361 parsel sayılı taşınmaz lehine 362, 636 ve 364 parsel sayılı taşınmazları üzerinden, 363 parsel sayılı taşınmaz lehine de 364 parsel sayılı taşınmaz üzerinden kesintisiz şekilde ve ayrı ayrı belirtilmek suretiyle geçit hakkı kurulması gerekir. Diğer taraftan hükümde depo edilen geçit bedelinin de her bir taşınmaz için ayrı ayrı belirlenerek maliki adına depo ettirilmesi, kesintisizlik ilkesine uygun şekilde geçit kurulması ve geçitin yerinin belirlendiği rapor ve krokinin de kararda belirtilmesi gerekirken belirtilen hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir....
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; davacı her ne kadar eski 1363 ve 1364 parsel sayılı taşınmazlar lehine geçit hakkı kurulması istemiyle dava açmış olsa dahi mahkemece, bilirkişi raporunda 3 numaralı güzergah olarak belirtilen, 1363 parsel sayılı taşınmazın sınırına kadar ulaşım sağlayan yerden geçit hakkı kurulmuş olup, geçit hakları kişiler lehine değil taşınmazlar lehine kurulacağından, lehine geçit hakkı istenilen 1363 parsel ile 1364 parsel sayılı taşınmazların maliki aynı olsa da 1364 parsel sayılı taşınmazdan yola ulaşımın sağlanması için 1363 parsel sayılı taşınmazdan akdi irtifak kurulması gerekmektedir. Belirtilen husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.03.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı vekili müvekkiline ait... ada... numaralı parselin yola cephesinin bulunmadığını, komşu taşınmazlardan taşınmaz lehine geçit hakkı verilmesini talep etmiştir. Komşu (eski...) yeni... parsel numaralı taşınmazın maliki olan davalı ise geçit hakkının yasal koşullarının oluşmadığını, geçit hakkı kurulurken taşınmaz bütünlüğünün bozulmaması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece, davacının geçit kurulması talebi Türk Medeni Kanununun 747. maddesi hükmü doğrultusunda değerlendirilerek her iki taşınmazın yola cephelerinin mevcut olduğu, davacının kendi taşınmazında yapacağı düzenleme ile çatı katından ve bodrum katından genel yola ulaşma imkanı bulunduğu, dolayısıyla geçit hakkı tesisi koşullarının mevcut olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Türk Medeni Kanununun 779/1. maddesi gereğince “Taşınmaz lehine irtifak hakkı, bir taşınmaz üzerinde diğer bir taşınmaz lehine konulmuş bir yük olup, yüklü taşınmazın malikini mülkiyet hakkının sağladığı bazı yetkileri kullanmaktan kaçınmaya veya yararlanan taşınmaz malikinin yüklü taşınmazı belirli şekilde kullanmasına katlanmaya mecbur kılar.” Yine Türk Medeni Kanunu hükümleri gereğince yasal irtifak hakları intifa hakkı(TMK m. 794), oturma hakkı (TMK m. 823), üst hakkı (TMK m. 826), kaynak hakkı (TMK m. 837) olarak sayılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.1.2007 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 9.7.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, adına kayıtlı 311 parsel numaralı taşınmazın genel yol ile bağlantısının bulunmadığını belirterek davalılara ait taşınmazlardan geçit hakkı kurulması isteğinde bulunmuştur. Davalı ... ve dahili davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm aleyhine geçit hakkı kurulan 317parsel maliki ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 14.07.2015 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 14.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK'nın 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı, ... İli ... İlçesi 148 ada 28 parsel sayılı taşınmaz lehine 148 ada 13 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davacıya tebliğ edilen muhtıraya rağmen, bir kısım davalıların adresinin bildirilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....