Köyü, 103 ada 175 ve 176 parselde kayıtlı taşınmazlar lehine, aynı yer 103 ada 177, 178 parsel ve 223 parsel No'lu taşınmazlar üzerinden geçit hakkı tesisine karar verilmiştir. Hükmü, davacılardan ... vekili ve davalılardan ... temyiz etmiştir. İncelenen dosya kapsamına göre; lehine geçit hakkı talep edilen 175 parsel sayılı taşınmaz davacılardan Halil, 176 parsel sayılı taşınmaz ise davacılardan Metin adına tapuda kayıtlı olup davacılar arasında "ihtiyari dava arkadaşlığı" bulunduğundan, geçit hakkına ilişkin hükmün her bir parsel yönünden ayrıca, açıkça ve yüklü taşınmazlar gösterilmek suretiyle kurulması gerekirken, hüküm fıkrasının "1" No'lu bendinde, "175 ve 176 parselde kayıtlı taşınmazlar lehine" yazılmak suretiyle hükmün infazında karışıklığa yol açabilecek ifadelerle geçit hakkı kurulması doğru görülmemiştir. Ayrıca; geçit hakkı kurulması davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanmasıdır....
Mahkemece her iki parsel yönünden geçit hakkı kurulması yolundaki alternatifler değerlendirilerek, oluşacak kanaate göre bedel depo ettirmesi gerekirken, sadece 10 parsel sayılı taşınmaz yararına oluşturulacak geçit için bedel depo ettirilmek üzere önel verilmesi ve bedelin depo edilmediğinden bahisle davanın reddedilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....
Bu nedenle, taşınmazların özelliği itibariyle araç geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekirken, gerekçesi de gösterilmeden 4 metre genişliğinde geçit hakkı kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 28.05.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece yapılan ikinci keşif sonrasında alınan 19.9.2008 tarihli bilirkişi raporunda da; 1. alternatif olarak belirtilen, davalıya ait 156 parsel sayılı taşınmazın kırmızı renkte gösterilen kısmının geçit kurulması için en uygun yer olduğu, ancak yapılan ilk keşiften sonra buraya davalı tarafından armut ağacı fidanları dikildiği belirtilmiştir. Dosyada mevcut kroki ve tapu kayıtlarına göre yüzölçümü olarak da davalıya ait 156 parsel sayılı taşınmazın geçit kurulması yönünden diğer taşınmazlara göre daha elverişli olup, en az zarar görecek taşınmaz olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, dosyadaki açıklanan somut verilere göre, 156 parsel sayılı taşınmazdan geçit kurulması gerekirken, aksine düşüncelerle, 3 numaralı güzergahtan geçit hakkı kurulması gerektiği gerekçesiyle davanın reddi doğru görülmemiştir....
Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır. Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi gereğince üzerinden geçit kurulan parsele en az zarar verecek yerden geçit kurulması gerekir. Halbuki üzerinden geçit kurulan 3560 sayılı parselin yüzölçümü çevre parsellere göre oldukça küçük olup bu parselden 2,5 m. eninde geçit kurulması halinde genişliği daha da daralacaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 28.11.2006 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı ... Belediyesi maliki olduğu 711 parsel sayılı taşınmazının genel yola ulaşımı olmaması sebebi ile 709, 710, 719, 730, 731, 722 ve 737 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir. Bir kısım davalılar davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Davacı tarafından, davalılar aleyhine 01.09.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. Maddesine dayalı geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Davalı ..., davaya bir diyeceğinin olmadığını beyan etmiş, davaya dahil edilen ... davacının parselinin yola cephesi bulunduğunu, davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, dava kabul edilmiş, 93 parsel sayılı taşınmaz yararına 1170 parsel sayılı taşınmaz aleyhine bilirkişi krokisinde 3. alternatif olarak gösterilen yerden geçit hakkı kurulmuştur. Hükmü davaya dahil edilen ... temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.07.2009 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı Hazine ve davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747.maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Davalılar ve davaya dahil edilen Hazine, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, “davacıya kadastro ve ziraat bilirkişilerinin raporlarında 2 numaralı alternatifte gösterildiği şekilde geçit hakkı tesisine” karar verilmiştir. Hükmü, davaya dahil edilen Hazine ve 3003 sayılı parselin maliki ... temyiz etmiştir....
Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Somut olaya gelince; davacı tarafından lehine geçit hakkı kurulması istenen 117 ada 52 parsel sayılı taşınmazın ... adına kayıtlı olduğu, uyap nüfus kayıtlarından ...’ın ölü olduğu, davacı ... haricinde başka mirasçılarının da bulunduğu, dosya içerisinde mirasçılık belgesi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, mirasçılık belgesinin ilgilisinden temin edilerek yasal mirasçılarının davaya katılımının sağlanması ve daha sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....
Mecra irtifakı kurulması istemine ilişkin davalarda, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalar, özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle yapılacak araştırma ve incelemede, öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır....