Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

zilyet olduğu taşınmazın zilyetliğinin davacı ...'...

    Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda, davacı kooperatifin davasının kısmen kabulüne, çekişmeli 4217 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 26.05.2015 tarihli rapor ve krokide 3 rakamı ile gösterilen 1.358,22 metrekarelik kısmında davacı kooperatifin zilyetliğinin bulunduğunun tespiti ile tapunun beyanlar hanesine gösterilmesine (bu kısımda bulunan bekçi evi ile ilgili tapuda beyan bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına), birleşen davaların kabulüne, aynı rapor ve haritada 1 rakamı ile gösterilen 2.111,59 metrekarelik kısmında davacı ...'nin zilyetliğinin bulunduğunun ve bu kısımdaki ağaçların davacıya ait olduğunun tespiti ile tapunun beyanlar hanesine gösterilmesine, 5 (A), (B), (C), (D) ve (E) rakamı ile gösterilen 33.710,53 metrekarelik kısmında davacı ...'...

      Bu durumda davaya zilyetliğin şerhine yönelik dava olarak devam edilemez ise de, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. Hal böyle olunca, dosya içeriğine göre tespit tarihi itibariyle çekişmeli taşınmazda davalı ile birlikte davacının da fiili kullanımı olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece bu hususun tespiti ile yetinilmesi gerekirken yukarıda açıklanan husus göz ardı edilerek yazılı şekilde beyanlar hanesine zilyetlik şerhi verilmesine ilişkin hüküm tesisi isabetsiz olup, dahili davalı ...'ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden dahili davalıya iadesine, 27.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Yapılacak keşifte, tarafların ortak miras bırakanı Yakup tarafından 06.02.1979 tarihli satış senedine konu olan çekişmeli taşınmazın zilyetliğinin senet tarihinde ...'a devredip edilmediği; böyle bir devir yoksa, Yakup terekesinin paylaşılıp paylaşılmadığı; çekişmeli taşınmaz üzerindeki fiili kullanımın paylaşmaya dayalı olup olmadığı, fiili kullanımın ne şekilde ve ne zamandır devam ettiği hususlarında yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmelidir. Taşınmazın zilyetliğinin devredilmiş olması halinde mülkiyetin satış tarihi itibariyle ...'a geçmiş olacağı kuşkusuzdur....

          Hal böyle olunca, davacıya dava dilekçesi yeniden okunup, açıklattırılmalı, taşınmaz üzerinde miras bırakanlarının zilyetliğinin ilk olarak ne zaman başladığı, bir başka ifade ile taşınmazın ilk kez ne zaman sahiplenildiği, öncesinin ne olduğu veya kime ait olduğu konusunda beyanı alınmalı, bundan sonra gerekirse taşınmaz başında keşif yapılarak davacının savunma ve delilleri toplanmalı, sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06.10.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Taşınmazın aynından doğan davalarda yetki başlıklı 6100 sayılı HMK'nın 12. maddesinin birinci fıkrasında "Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; davacı vekili, ... ili, ... ilçesi, ... köyü, karşı ... mevkiinde vaki ve kain 801 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde mevcut 5. katta bulunan 53 nolu bağımsız bölüm için davalılardan ... İnş.Yat. İç ve Dış Tic. A.Ş. ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesi imzalandığı, davalı ... İnş. Yat. İç ve Dış Tic. A.Ş.'nin daha sonra diğer davalı ile toplu daire satış protokolü imzaladığını, müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini, davalılar arasında imzalanan sözleşme açısından iyiniyetli 3. kişi olduğunu, müvekkilinin eşyasını taşınmaza taşıdığını fakat davalı ... İnşaat Malzemeleri Tic....

              Davacının adına kayıtlı 107 ada 291 parsel sayılı taşınmazın ve dava konusu taşınmaza komşu diğer taşınmazların tespitine esas tapu kayıtları dava konusu taşınmaz yönünü taşlık olarak okuduğu ve dava konusu taşınmaz bu nedenle imar-ihyaya muhtaç olduğu halde mahkemece imar- ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, davacının, taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetliğinin bulunup bulunmadığı araştırılmamış, dosyada bulunan zirai bilirkişi raporuna niçin itibar edilmediği kararın gerekçesinde tartışılmamış, ekli fotoğraflarda davacı adına tescile karar verilen bölümün neresi olduğu işaretlettirilerek açıkça göstertilmemiş, soyut bilirkişi ve tanık sözlerine değer verilerek hüküm kurulmuştur. Taşınmazın imar-ihyaya muhtaç olduğu dikkate alındığında bir yerin niteliğini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafı uygulamasıdır....

                Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez....

                  Çekişmeli 208 ada ... parsel sayılı taşınmaz, yargılama sırasında 6292 sayılı Yasa uyarınca satılarak davalı ... adına tapu kaydı oluşturulmuş olup, bu aşamada davaya tapu iptali ve tescil davası olarak devam edilemez ise de davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi, davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. O halde; mahkemece davaya zilyetliğin tespiti davası olarak devam edilmesi ve davalı taşınmaz bölümünde şartları oluşmuş ise davacının zilyet olduğunun tespiti ile yetinilmesi gerekirken, tapu iptali sonucunu doğuracak şekilde davalı ......

                    in çekişmeli taşınmazı kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kime izafeten kullandığı, davalının malik sıfatıyla zilyetliğinin devam edip etmediği, taşınmazı kullanmamasının zilyetliği terk iradesine mi dayanmakta olduğu ve davacının zilyetliğinin başlangıç tarihi hususlarının etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, alınan beyanlar ile önceki keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişilerin beyanları arasında çelişki ortaya çıktığı takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılması, kadastro tespitine kadar davacı tarafın taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin malik sıfatıyla 20 yıla ulaşıp ulaşmadığının tespit edilmesi, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek çelişkinin giderilmesi, idari men kararının niza olarak kabul edilemeyeceği hususu da göz önüne alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu