WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacının zilyetliğine devraldığını amcasının oğlu ... ’ın dava konusu yerde asli zilyet olmadığını ve korunmaya değer üstün zilyetliğinin bulunmadığını kanaat getirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava, TMK.nun 683. maddesi çerçevesinde ayni hakka dayalı olarak açılan ve bu madde uyarınca çözümlenmesi gereken müdahalenin önlenmesi davasıdır.Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de Mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır. Yapılan araştırma ve inceleme alınan yerel bilirkişi ve tanık beyanları gerçek sonuca ulaşmak bakımından duraksama yaratmaktadır.Davacı dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazı 2011 yılında amcasının oğlu ... ’dan aldığını bildirmiş, dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların bir kısmıda 15 yıldan beri dava konusu yerin ......

    İlk derece mahkemesince ; mülkiyet hakkına dayalı meni müdahale isteklerinde görevli mahkemenin tarafları tacir olsa da ,asliye hukuk mahkemelerinde bakılması gerektiği yolundaki Yargıtay kararlarına atıf yapılmıştır. Ancak ;somut olayda olduğu gibi mülkiyet hakkı olmasa da ,dava konusu şey üzerinde kim veya kimler hak sahibi ise, davayı da bu kişi veya kişilerin açabileceği kabul edilmektedir.Yani dava açabilmek için; dava konusu şey üzerinde hak sahibi olmak ya da menfaatinin ihlal edilmiş olması gerekmektedir. Yargıtay HGK da emsal bir kararında hakka dayalı meni müdahale davasını tanımlamıştır."TMK'nın 982 ve 983. maddelerinde düzenlenen zilyetliğe dayalı davalar ile zilyet, zilyetliğinin bir hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan yalnızca zilyetliğini öne sürerek, zilyetliğinin korunmasını isteyebilir. Ancak, zilyetliğin arkasında bulunan nesnel veya kişisel bir hakka dayanıldığında ise dava, bir hak davası niteliğini kazanır....

      Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında dava konusu 107 ada 113 parsel sayılı 3476,98 m2 yüzölçümündeki taşınmaz davalı ... adına, 109 ada 3 parsel sayılı 719,66 m2 yüzölçümündeki taşınmaz ise ... adına miras yoluyla gelen hakka, paylaşmaya, bağışlamaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... dava konusu 107 ada 113 parsel sayılı taşınmaza yönelik miras yoluyla gelen hakka, satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, 109 ada 3 parsel sayılı taşınmaza yönelik ise satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır....

        Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti H.. B.. ile O.. M.. aralarındaki taşınmaz zilyetliğinin tespiti davasının reddine dair ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 27.70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,50 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşınmaz Zilyetliğinin Tespiti .... ile ... aralarındaki taşınmaz zilyetliğinin tespiti davasının reddine dair.......

            TMK’nun 982 ve 983.maddelerinde de; zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur. Bu tür davalarda, taşınmaz üzerinde hangi tarafın üstün ve korunmaya değer zilyetliğinin bulunduğunun saptanması, uyuşmazlığın ona göre çözümlenmesi gerekmektedir. Açıklanan tüm bu bilgiler ışığında görülmekte olan davadaki üstün zilyetlik hakkının belirlenmesine ilişkin delillerin irdelenmesine gelince; dosyada mevcut teknik bilirkişilerin 22.5.2008 tarihli rapor ve krokisinde A, B ve D harfleriyle gösterilen dava konusu parsel dahilinde bulunan toplam 783,41 m2 taşınmaz bölümünün ve üzerinde mevcut seranın 7-8 yıldır davalılar zilyetliğinde bulunduğu, aynı parsel içinde yer alan davacılar zilyetliğindeki bölümün kadim su arkıyla ayrıldığı yerel bilirkişi ve taraf tanıkları tarafından bildirilmiştir. Bu açıklamalar karşısında davalıların üstün zilyetliğinin varlığının kabulü gerekir....

              Bu nedenle, davaya zilyetliğin şerhine yönelik olarak devam edilemez ise de, davacının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin tespiti yönünden hüküm kurulmasına engel yasal bir düzenleme mevcut olmadığı gibi davacının zilyetliğinin tespiti isteminde bulunmasında da sonrasında ileri sürülecek hak talepleri açısından hukuki yararı mevcuttur. Bu nedenle, yargılama sırasında taşınmaz malikinin değişerek davalı ...'un tapu kayıt maliki olduğunun anlaşılması karşısında dava, kullanım kadastrosu sonucu oluşan tespit ve tescile itiraz davası olmaktan çıkmış, zilyetliğin tespiti davasına dönüşmüştür. Hal böyle olunca; mahkemece tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda işin esasına girilerek kullanım kadastrosunun yapıldığı tarihte davacı lehine zilyetlik şartlarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, oluştuğunun kabul edilmesi halinde tespit hükmü kurulmalı, aksi halde davanın reddine karar verilmelidir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine;, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemenin vermiş olduğu önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı gibi bozma gereklerininde tam olarka yerine getirilmediği belirtilerek, çekişmeli taşınmazın kimsenin zilyetliğinin bulunmadığından bahisle ve çalılık vasfıyla 1985 yılında Hazine adına tespit edildiği ve dosya içerisinde bulunan 17.08.1992 tarihli ziraat bilirkişisi raporunda taşınmaz üzerinde böğürtlen dikeni, eğrelti otları, çalılık bulunup kısmen fındık ocakları ve bir kaç çay fidanı bulunduğunun bildirildiği nazara alınarak, tespit gününe en yakın tarihli...

                  TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 983 ] "İçtihat Metni" Mehmet ile Musa aralarındaki zilyetliğin tespiti davasının kabulüne dair (Erdemli Sulh Hukuk Mahkemesi)'nden verilen 24.07.2009 gün ve 1092/713 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı Mehmet vekili, dava dilekçesinde yer ve sınırları belirtilen bir parça tapusuz taşınmazı davacının 11.06.2006 tarihli adi senet ile davalıdan satın ve devraldığını, sera tarımı yaptığını, ancak davalının serayı söktüğünü, geçici çatma şeklinde bina yaparak tecavüz ettiğini ileri sürerek vekil edeninin Zilyetliğinin korunmasını istemiştir. Davalı Musa vekili, dava konusu taşınmazın vekil edeni tarafından davacıya satıldığının doğru olduğunu ancak, satış bedeli olarak kararlaştırılan aracın teslim edilmemesi nedeniyle zilyetliğin davalı tarafından geri alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

                    Mahallesi çalışma alanında bulunan 145 ada 139 parsel sayılı 228,99 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı yazılarak, bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., satın alma iddiasına dayanarak, taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğunu ileri sürerek zilyetliğinin tespiti istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı ...’ın zilyetliğinin tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davacının zilyetliğinde olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu