Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde; taraflar arasında düzenlenen harici sözleşmenin alacağın temliki niteliğinde olduğunu, temlik işleminin resmi şekle tabi olmadığını bu nedenle söz konusu sözleşme uyarınca tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyan ederek ve re'sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme 1. Dava, yüklenici ve arsa sahibi sıfatı birleşen davalıdan satın almaya dayanan tapu iptali ve tescil ile tazminat istemlerine ilişkindir. 2. Uyuşmazlık, taraflar arasındaki sözleşmenin geçerliliği için resmi şekilde yapılması gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun; a)"Dürüst davranma" kenar başlıklı 2 nci maddesi, "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz."...

    HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakanı babası ...’in maliki olduğu 23 parseli özellikle kız çocuklarından mal kaçırmak için temlik ettiğini, daha sonra arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden yapılan binada 1 nolu bağımsız bölümün davalı ...'ye, 5 ve 6 nolu bağımsız bölümün davalı ...’e ve 4956 ada 2 ve 13 parseldeki taşınmazını davalı ...’e temlik ettiğini,temliklerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini olmazsa tenkisini istemiştir....

      Hakkın kötüye kullanılmış olduğunu kabul etmek için hakkın amacına aykırı olarak kullanılması ve hakkı kullananın bu kullanmada çıkarının olmaması gerekir. “Hak” tanımının “hukukun tanıdığı ve koruduğu menfaat” olduğunu hatırlayarak, bir hakkın kullanılması sırasında kullananın bu “hak”kı, amacına aykırı olarak ve korunacak bir “menfaat” olmaksızın kullanması durumunda biçimsel mantığa göre, bu durumda hukukun himayesini esirgemek gerektiği sonucuna varılır (AKYOL, s. 21). Şu hâlde bir hak, o hakkın tanınmasındaki amaca aykırı olarak kullanılırsa ve bu kullanmada kullanan bakımından menfaat yoksa veya çok küçük bir menfaat varsa, bu taktirde o hakkın kullanılmasından değil, hakkın kötüye kullanılmasından bahsedilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazların 23.11.1998 tarihli akitle davacılar adına vekilleri .. ... tarafından davalılara satış suretiyle temlik edildiği, yargılama sırasında bir çok taşınmazın dava dışı kişilere devredildiği anlaşılmaktadır. O halde, davanın devamı sırasında (karardan önce) taşınmazların el değiştirdiği gözetildiğinde HMK'nın 125....

          Hakkın kötüye kullanılmış olduğunu kabul etmek için hakkın amacına aykırı olarak kullanılması ve hakkı kullananın bu kullanmada çıkarının olmaması gerekir. “Hak” tanımının “hukukun tanıdığı ve koruduğu menfaat” olduğunu hatırlayarak, bir hakkın kullanılması sırasında kullananın bu “hak”kı, amacına aykırı olarak ve korunacak bir “menfaat” olmaksızın kullanması durumunda biçimsel mantığa göre, bu durumda hukukun himayesini esirgemek gerektiği sonucuna varılır (Akyol, s. 21). Şu hâlde bir hak, o hakkın tanınmasındaki amaca aykırı olarak kullanılırsa ve bu kullanmada kullanan bakımından menfaat yoksa veya çok küçük bir menfaat varsa, bu takdirde o hakkın kullanılmasından değil, hakkın kötüye kullanılmasından bahsedilir....

            Hakkın kötüye kullanılmış olduğunu kabul etmek için hakkın amacına aykırı olarak kullanılması ve hakkı kullananın bu kullanmada çıkarının olmaması gerekir. “Hak” tanımının “hukukun tanıdığı ve koruduğu menfaat” olduğunu hatırlayarak, bir hakkın kullanılması sırasında kullananın bu “hak”kı, amacına aykırı olarak ve korunacak bir “menfaat” olmaksızın kullanması durumunda biçimsel mantığa göre, bu durumda hukukun himayesini esirgemek gerektiği sonucuna varılır (Akyol, s. 21). Şu hâlde bir hak, o hakkın tanınmasındaki amaca aykırı olarak kullanılırsa ve bu kullanmada kullanan bakımından menfaat yoksa veya çok küçük bir menfaat varsa, bu takdirde o hakkın kullanılmasından değil, hakkın kötüye kullanılmasından bahsedilir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2020 NUMARASI : 2018/135 ESAS 2020/140 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Önalım Hakkından Kaynaklanan) KARAR : Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile Nuran Akkaya'nın Kumluca Karşıyaka Mah. 64 ada 87 parsel taşınmazda hissedar iken hissedar Nuran Akkaya'nın hisseninin 31/05/2016 tarihinde 6.000 TL bedelle davalıya sattığını, müvekkilinin 19/04/2018 tarihinde bu satışı öğrendiğini, müvekkilinin kanuni şuf'a hakkını kullanmak istediğini, bu nedenle davanın kabulüne, davaya konu davalıya ait payın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                KARŞI OY Davacı, 29.01.2013 tarihinde açmış olduğu önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, paydaşı olduğu dava konusu ... İli, ... Mahallesi 105 ada 5 parsel, ... Mahallesi 2646 ada 1 parsel, 2682 ada 5 parsel, 2672 ada 3 parsel, 2673 ada 1 parsel ve 2648 ada 2 parselde dava dışı önceki malik ...'ten 12.09.2012 tarihinde davalı tarafından satın alınan hisseler hakkında önalım hakkını kullanarak tapu kayıtlarının iptaliyle davaya konu payların adına tescilini talep etmiştir. Mahkeme, 24.06.2014 tarihli kararıyla, davanın kabulüne ve dava konusu taşınmazlarda 12.09.2012 tarihli satış işlemiyle davalı adına tescil olunan payların tapusunun iptaline ve davacı adına tesciline karar verilmiştir....

                  Dava satış vaadi sözleşmesi ve kötüniyet iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Hukukumuzda, kişilerin satın aldığı şeylerin ilerde kendilerinden geri alınabileceği endişesi taşımamaları, dolayısıyla toplum düzeninin sağlanması düşüncesiyle, satın alan kişinin iyi niyetinin korunması ilkesi kabul edilmiştir. Bir tanımlama yapmak gerekirse iyiniyetten maksat, hakkın doğumuna engel olacak bir hususun hak iktisap edilirken kusursuz olarak bilinmemesidir. Belirtilen ilke, TMK’nun 1023. maddesinde aynen “tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur” şeklinde hükme bağlanmış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024. maddede “bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz” biçiminde vurgulanmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu