Mahkemece davanın kabulüne, davacıya ait 121 ada 5 ve 7 parseller lehine aynı ada 14, 15 ve 22 parseller aleyhine geçit hakkı tesisine karar verilmiş, hükmü davalılardan ... temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Dava Türk Medeni Kanununun 747 maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulmasına ilişkindir. Davacı kendisine ait 5 ve 7 parsel sayılı taşınmazları için geçit hakkı kurulmasını istemiş, mahkemece 22, 15 ve 14 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulması yönünden hüküm kurulmuştur. Geçit hakkı davalarında amaç genel yola ulaşmak olduğundan genel yola kesintisiz bağlantı kurulmalıdır. Davacının talebinde bulunan 5 parselin genel yola çıkabilmesi için 7, 22, 15 ve 14 parsellerden geçit kurulması gerekmektedir....
Somut olaya gelince; mahkemece, davacıya ait 169 ada 22 parsel sayılı taşınmaz lehine davalılara ait 169 ada 1 ve 31 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmuştur. Komşuluk hukukundan kaynaklanan geçit davalarında tarafların yararları ve zararları gözetilerek en uygun taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulması gerekir. Dosya içerisindeki bilirkişi rapor ve krokilerine göre 169 ada 26 ve 27 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümünün aleyhine geçit hakkı kurulan 169 ada 31 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünden fazla olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Geçit davalarında uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince öncelikle yüzölçümü büyük olan parsellerden geçit kurulması tercih edilmelidir....
Somut olaya gelince; davacıya ait 826 parsel lehine 821 parsel üzerinden geçit hakkı kurulması istenmiş ve bu yönde hüküm kurulmuştur. Geçitin kesintisiz olarak kurulması gerekir. Davacının maliki bulunduğu 826 parselden kesintisiz olarak yola çıkabilmesi için 821 ve 814 parselden geçit kurulması gerekmektedir. Bunun için davacıya uygun süre verilerek 814 parsel sayılı taşınmazın malikinin de davaya dahil edilerek kesintisiz bir şekilde geçit hakkına karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile hüküm kurulması doğru olmadığı gibi davalının parselini kullanım bütünlüğünü bozacak, ekonomik değerini düşürecek şekilde ikiye bölerek geçit hakkı kurulması da fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesine aykırılık oluşturmaktadır. Dosya içerisinde mevcut, 08.11.2013 tarihli keşiften sonra fen bilirkişisi ... tarafından düzenlenen krokili raporda, 813 ve 814 parsel sayılı taşınmazların içerisinde yol bulunduğu belirtilmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.08.2015 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu 2470 ve 2471 parsel sayılı taşınmazların genel yola bağlantısının bulunmadığını ileri sürerek, 2466 ve 2467 parsel sayılı taşınmazlardan geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı ... maliki olduğu taşınmazdan geçit hakkı kurulmasına muvafakat etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
Mecra irtifakı kurulmasına ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine mecra hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına mecra hakkı kurulması istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Mecra irtifakı kurulmasına ilişkin davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da mecra hakkı kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nin 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir....
Taşınmazın kullanım bütünlüğünün bozulmasının zorunlu olduğu hallerde bu husus gerekçelendirilerek geçit hakkı tesisi edilmelidir. Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak, özellikle tarım alanların nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu miktarı aşan bir yol verilecekse bunun gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir. Davada, davacının 410, 586 ve 587 parselleri yararına, davalıya ait 409 parseli üzerinden geçit hakkı kurulması istenilmiştir. Mahkemece davacı taşınmazları için davalı parselinin ortasından geçen 6 metre eninde geçit hakkı kurulmasına karar verilmiş, hükmü davalı ... temyiz etmiştir. Davacıya ait 410, 586, 587 parseller için geçit hakkı kurulması istenmiş ve bu yönde hüküm kurulmuştur. Geçitin kesintisiz olarak kurulması gerekir....
Mahkemece açıklanan bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından karar bozulmalıdır. Kabule göre de geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulması gerekirken davacı yararına gecit hakkı tesisi de doğru olmamıştır. SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 18.05.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 05.05.2015 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı, 78 ve 79 parsel sayılı taşınmazlarının genel yola bağlantısının bulunmadığını belirterek davalıya ait 80 parsel sayılı taşınmazdan bedeli karşılığında geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, davacının yola çıkmak için başka alternatiflerinin olduğunu, kendisinin davacıya yol vermek istemediğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince, dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre komşu 122 ada 38 parsel sayılı 37.251 m2 yüzölçümlü taşınmazın aleyhine geçit hakkı kurulan 122 ada 37 parsel sayılı 16.443 m2 yüzölçümlü taşınmazdan daha büyük olduğu anlaşılmaktadır. Geçit hakkı kurulması davalarında uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesine göre yüzölçümü daha büyük olan taşınmazlardan geçit hakkı kurulması gerekmektedir. Davacıya ait 122 ada 33 parsel sayılı taşınmaz lehine dava konusu 122 ada 38 parsel sayılı taşınmazdan güneydeki genel yola ulaşmak için 18.06.2012 havale tarihli uzman bilirkişi ...tarafından düzenlenen rapor ve krokide (A) ile gösterilen seçenekten geçit hakkı kurulması gerekirken Dairemizin ilkelerine aykırı şekilde yüzölçümü daha az olan dava konusu 122 ada 37 parsel sayılı taşınmaz aleyhine geçit hakkı kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
Eldeki davada; davacılar yararına geçit hakkı kurulması istenilen 1402,1403,1404 ve 1393 parsel sayılı taşınmazlar arasında akti geçit irtifak hakkı kurulmak üzere süre verilip, akti irtifak kurulmasından sonra fen bilirkişi raporunda 1395 sayılı parselde (F1) ve 1396 sayılı parselde (E) ile gösterilen yerden her bir davacı parseli yararına ayrı ayrı geçit hakkı kurulması gerekir iken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 25.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....