Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı kurulması davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanmasıdır. Bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmaz kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Buna uygulamada “kesintisizlik ilkesi” denilir. Mahkemece, davacının maliki olduğu 95 ada 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazlar lehine geçit hakkı tesisi talep ettiği gözetilerek ek rapor alınmak suretiyle her iki taşınmaz yararına geçit hakkı kurulması gerekirken kesintisizlik ilkesine aykırı olarak sadece 14 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit tesisi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

    Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 15.05.2015 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı, paydaşı olduğu 2431 parsel sayılı taşınmazın genel yola bağlantısının bulunmadığını belirterek davalılara ait taşınmaz üzerinden geçit hakkı isteminde bulunmuştur. Davalı ..., davacıya en uygun güzergah üzerinden geçit verilmesini kabul ettiğini beyan etmiş; diğer davalılar davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.05.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı ... yönünden davanın reddine, davalı ... yönünden davanın kabulüne dair verilen 17.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Davacı, 222 ada 6 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, 221 ada 23 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir. Davalı Hazine temsilcisi davanın reddini savunmuştur....

        Bunun üzerine bilirkişilerce davacının talebi dikkate alınarak 22 ve 23 sayılı parsellerin ortak sınırından kurulan geçit hakkı dava dışı 19 parsel sayılı taşınmazın sınırında bitirilmiş, davacıya ait 20 parsel sayılı taşınmaza kadar uzatılmamıştır. Böylece, davacının taşınmazı ile kurulması uygun olduğu belirtilen güzergah arasında kesinti oluşmuş, davada taraf olmayan ve davacı taşınmazı lehine kurulmuş bir akti irtifak hakkı bulunmayan bir taşınmaz kalmıştır. Bu durumda, ya 19 sayılı parsel maliki davada usulüne uygun olarak taraf yapılarak hükmen bu parselden geçit hakkı kurulmalı ya da davacıya 19 sayılı parselle kendi taşınmazı arasında akti irtifak hakkı kurma olanağı tanınmalıdır. Tüm bu hususlar gözardı edilerek mahkemece kesintisizlik ilkesine aykırı şekilde geçit kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17/07/2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09/06/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu dava konusu 105 ada 34, 35 ve 36 parsel sayılı taşınmazlarına ulaşmak için yıllar boyunca davalı ...'...

            Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda; 19 sayılı parselin yola bağlantısı olan mera niteliğindeki taşınmaza komşu olduğu, bu nedenle köy halkından olan davacının 19 sayılı parsele ulaşmakta sıkıntı çekmeyeceği, 10 sayılı parsel lehine geçit hakkı kurulması talebinin ise geçit hakkı bedeli depo edilmediği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Davacı hükmü temyiz etmiş, karar Dairemizce; "davacının 10 ve 19 parsel sayılı taşınmazlarının geçit ihtiyacında bulunduğu, her iki parsel yönünden geçit hakkı kurulması yolundaki alternatiflerin değerlendirilmesi" gerektiği nedenleri ile bozulmuştur....

              Mecra irtifakı kurulmasına ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine mecra hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına mecra hakkı kurulması istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Mecra irtifakı kurulmasına ilişkin davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da mecra hakkı kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nun 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir....

                Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.12.2012 ve 22.03.2011 gününde verilen dilekçeler ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 10.03.2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl ve birleştirilen dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Asıl ve birleştirilen davada davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu 202 ada 3 parsel sayılı taşınmaz lehine, davalılara ait taşınmazlar aleyhine geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur....

                  Köyü, 103 ada 175 ve 176 parselde kayıtlı taşınmazlar lehine, aynı yer 103 ada 177, 178 parsel ve 223 parsel No'lu taşınmazlar üzerinden geçit hakkı tesisine karar verilmiştir. Hükmü, davacılardan ... vekili ve davalılardan ... temyiz etmiştir. İncelenen dosya kapsamına göre; lehine geçit hakkı talep edilen 175 parsel sayılı taşınmaz davacılardan Halil, 176 parsel sayılı taşınmaz ise davacılardan Metin adına tapuda kayıtlı olup davacılar arasında "ihtiyari dava arkadaşlığı" bulunduğundan, geçit hakkına ilişkin hükmün her bir parsel yönünden ayrıca, açıkça ve yüklü taşınmazlar gösterilmek suretiyle kurulması gerekirken, hüküm fıkrasının "1" No'lu bendinde, "175 ve 176 parselde kayıtlı taşınmazlar lehine" yazılmak suretiyle hükmün infazında karışıklığa yol açabilecek ifadelerle geçit hakkı kurulması doğru görülmemiştir. Ayrıca; geçit hakkı kurulması davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanmasıdır....

                    Bu nedenle, taşınmazların özelliği itibariyle araç geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekirken, gerekçesi de gösterilmeden 4 metre genişliğinde geçit hakkı kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 28.05.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu