İcra Müdürlüğünün 2013/7979 sayılı takip dosyası, İstanbul 14. ATM'nin 2018/818 E. - 1181 K. sayılı dava dosyası ve bütün dosya kapsamından: Açılan davanın menfi tespit davası olduğu, davacı şirketin, davalı T3’nun TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Hakem Heyeti’nin 25.09.2012 ve 11.02.2013 tarihli kararına konu İstanbul 11....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/1147 KARAR NO : 2023/259 DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) DAVA TARİHİ : 18/02/2020 KARAR TARİHİ : 29/03/2023 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/03/2023 DAVA; Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın dava dilekçesinde özetle; Bakırköy Arabuluculuk Bürosu’nun ..... dosyası ile arabuluculuk anlaşma tutanağı imzaladıklarını, belirtilen vadelerde ödeme yapılmaması üzerine Bakırköy ....Sulh Hukuk Mahkemesinden alınan icra edilebilirlik şerhi gereğince Bakırköy .....İcra Müdürlüğü’nün ... esas ve Anadolu ....İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyaları ile ilamlı icra takibi başlattıklarını, takipten doğan borçların ödenmediğini, belirterek davalının İİK m.177/4 gereğince iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP; Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Hakem heyetleri tüketici işlemleri ile ilgili bakmaya yetkilidir. Davalının talebinin hakem heyetince reddi gerekirken kabulü doğru olmamıştır. Hakem heyetince verilen karar sonucunda yapılan icra takibi de yersiz olduğundan davacının davasının kabulüne karar verilmiştir... " şeklinde belirtilen gerekçeler ile Davanın KABULÜNE, Çorum İcra Müdürlüğü'nün 2021/17859 Esas sayılı dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, kötüniyet tazminat talebinin reddine, dair karar verilmiştir....
DELİLLER Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; taraflar arasında 24 Ağustos 1999 tarihinde imzalanmış acentelik sözleşmesi, 2.06.2020 tarihli Hakem Heyeti Kararı, Hakem Kararına ilişkin Kesinleşme Şerhi, Tahkim Yargılamasında sunulan dilekçeler ve duruşma tutanaklarına dayanmışlardır. Davacı yanca; 5718 sayılı yasanın 50 ve devamı (eski MÖHUK 34) maddesinde aranan tenfiz koşullarından yabancı mahkeme ilamının aslı ve usulüne uygun tasdikli tercümesi, kesinleşme şerhi ve onanmış tercümesi ibraz edilmiştir. 23/06/2020 tarihli ...Esas ve ...karar sayılı yabancı hakem kararında; ''1.1....
Şubesi Hakem Heyetinin 25.09.2012 ve 11.02.2013 tarihli kararına dayandırarak icra takibi başlatmış ise de , Hakem Heyetinin hukuka aykırı ve objektiflikten uzak bir karar verdiği gibi müvekkili şirketin davalı ...'na her hangi bir borcunun da bulunmadığını, icra takibine konu ... Şubesi Hakem Heyetinin 25.09.2012 ve 11.02.2013 tarihli kararlarında; Davalı ...'nun ... ... ilçesi, ... Mahallesi, ... Mevkii, ... pafta, 6220 ada, 7 parsel ve ... ... ilçesi, ... Mahallesi, ......
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2021 NUMARASI : 2020/224 2021/646 DAVA KONUSU : İcra Emrine İtiraz KARAR : Adana 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 23.09.2021 tarih 2020/224 esas 2021/646 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı-Borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 11. İcra Müdürlüğünün 2020/5705 E sayılı dosyasıyla müvekkili aleyhine ilamlı takip yapıldığını, ancak takibin dayanağı olan arabuluculuk anlaşma tutanağının icra edilebilirlik şerhi alınmaması nedeniyle ilam hükmünde olmadığını belirterek icranın geri bırakılmasına, icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda; davacı vekili, davalı tarafından yapılan şikayet üzerine tüketici hakem heyeti tarafından alınan karar gereğince davalının hesabına ilgili tutar yatırıldığı halde, davalı tarafından hakem heyeti kararının icra dosyasına konu edildiği ve müvekkil şirketin istirdat hakkını saklı tutarak ikinci kez ödeme yaptığını iddia ederek, cebri icra tehdidi altında ödenen tutarın faiziyle birlikte davalıdan tahsili isteğiyle dava açmış olup tüketici hakem heyeti tarafından verilen karara itiraz edilmediği gibi takibi yapan icra dairesinin .... 4. İcra Dairesi olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı .... Tüketici Mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; .... Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19/03/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
İtiraz üzerine hakem kararının icrası durur. ...'' hükmünü içermektedir. Mevcut yasaya göre değeri Beş bin Türk Lirası ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebileceği ve itiraz üzerine hakem kararlarının icrasının duracağı belirtilmektedir. Somut olayda borçlunun Sigorta Tahkim Komisyonu'na 22.09.2015 tarihinde itiraz başvurusu yaptığı takibin ise daha önce 17.09.2015 tarihinde başlatıldığı anlaşılmaktadır. O halde, Mahkemece; itiraz başvurusunun takip başlatıldıktan sonra yapılması nedeniyle, takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin reddine karar verilmesi doğru değildir....
kesinleştiğini, ancak bu hakem kararına BAM tarafından kaldırıldığından hacizlerin devamını geçerli kılacak tek bir dayanak kalmadığını, hacizlerin kaldırılması taleplerinin ardından alacaklı vekilince hakem kararının BAM tarafından iptal edildiğini, dosyadaki mevcut bonoların kendilerine iadesinin talep edildiğini, ortada hacizleri koruyacak, veya tedbirle müvekkile paraların ödenmesini engelleyecek bir icra takibi kalmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde, alacaklı tarafından başlatılan takibe itiraz ettiklerini, akabinde alacaklının alacağını üçüncü kişiye devrettiğini, takibin durmasından sonra alacaklının arabuluculuk yoluna başvurduğunu ve alacak miktarının 134.100 TL olduğu noktasında anlaştıklarını, alacaklının borçlu olduğu bir başka icra dosyasından gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesi üzerine 80.000 TL ödeme yapıldığını, alacaklının ise arabuluculuk sonrası düzenlenen belge ile ilgili icra edilebilirlik şerhi aldığını, belgeyi takibe sunarak icra işlemlerine devam ettiğini ancak duran takibe arabuluculuk kararınının sunulması ile devam edilemeyeceğinden icra mahkemesine şikayette bulunduklarını, takibin tedbiren durdurulmasına karar verildiğini, arkasından menfi tespit davası açtıklarını ve mahkemeden %15 teminat mukabili icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı aldıklarını, icra takibinde ise üçüncü kişilere gönderilen 89/1 haciz ihbarnameleri ile 568.110.94 TL...