İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı taraf, Sigorta Tahkim Komisyonu kararlarının kesinleşmeden icraya konulamayacağı gerekçesiyle takibin iptali davası açtığını, açılan bu dava haksız ve hukuka aykırı şekilde ilk derece mahkemesi tarafından kabul edildiğini, hakem kararları, kesinleşmeden icra takibine konu edilebilir kararlardan olup karara itiraz halinde başkaca bir karar veya teminat aranmaksızın icra müdürlükleri tarafından takibin durmasına karar verilmesi gerektiğini, icra takibinin açılmasına dair hiçbir sınırlayıcı veya engelleyici kanun hükmü olmadığını, sigorta tahkim komisyonu uyuşmazlık hakem heyeti kararına sigorta şirketi tarafından itiraz edildiğinde icra takibi durdurulduğunu, karara yapılan itirazın icra takibi açılmasına engel olmadığını, davacı sigorta şirketi sigorta tahkim komisyonunun kararını itiraz ettiğine dair derkenarı icra dairesine sunduğunu ve icrasını durdurabilecekken icra mahkemesine dava açarak usul ekonomisi...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Kararlarının icraya konulması için kesinleşmesinin beklenmesine gerek olmadığını, bu kararlar kesinleşmeden icra edilebileceğini, sigorta şirketinin kesinleşmeden icra edilemeyeceğine dair beyanlarının haksız olduğunu, sigorta şirketinin komisyon kararına karşı itiraz ettiğine dair derkenarı icra dosyasına sunup takibin kanun gereği durması sağlanabilecekken icra mahkemesine başvurması hakkın kötüye kullanılması olduğunu, bu sebeple hukuki yararı olmayan işbu takibin iptali talepli davanın reddine karar verilmesi gerekirken takibin iptali talebi yönünden karar verilmeden sadece takibin durdurulmasına dair 10.05.2021 tarihinde karar verilmesi ve aleyhe vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını, vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir...
Bu nedenle, davacıların tereke adına açtıkları ve tamamen reddedilen 54.415,00 TL tutarındaki başvuru taleplerinin, hakem heyetince verilmiş ilk karara davalı tarafından itiraz edilmesi, itirazın itiraz hakem heyeti tarafından kabulü ile hakem kararının kaldırılması karşısında davacıların talep ettiği 54.415,00 TL'lik miktar yasanın belirlediği temyiz edilebilirlik sınırının üstünde olması nedeniyle davacıların temyiz istemlerinin süre yönünden reddine karar verilmemesi gerektiği ve esastan incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği görüşünde olduğundan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....
Dava, tüketici hakem heyeti kararına karşı yapılan itirazın iptaline ilişkin tüketici mahkemesi kararının kanun yararına bozulması istemine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde, adı geçen Hakem Heyetinin 28.11.2014 tarih ve 2014/4171 sayılı kararı her ne kadar Garanti Bankası Finansal Kiralama A.Ş. hakkında verilmiş ise de söz konusu kararın hataen Garanti Bankası A.Ş.’ye tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Davacı vekilinin dava dilekçesinde, söz konusu hakem heyeti kararından, davalı vekilince yapılan icra takibi sonucu haberdar olduğunu belirtmiş olması karşısında, mahkemece öğrenildiği iddia edilen tarih tebliğ tarihi kabul edilmek suretiyle, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken itiraz süresinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/115 E. 2015/362 K. sayılı kesinleşmiş ilamı ile takibin iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği, ardından davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine aynı hakem kararına istinaden İstanbul 2. İcra Dairesinin 2015/6021 E. sayılı takip dosyası ile ilamlı takip başlatılmakla alacağın tahsil de edildiği, böylece eldeki davanın konusuz kaldığı, davanın açıldığı tarihe göre davacı alacaklının, hakem kararına dayanarak ilamlı takip başlatması gerekirken ilamsız takip başlattığı, kaldı ki İstanbul 12....
Bu kararlar İcra ve İflas Kanununun ilamların yerine getirilmesi hakkındaki hükümlerine göre yerine getirilir. Taraflar bu kararlara karşı onbeş gün içinde tüketici mahkemesine itiraz edebilirler. İtiraz, tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını durdurmaz. Ancak, talep edilmesi şartıyla hakim, tüketici sorunları hakem heyeti kararının icrasını tedbir yoluyla durdurabilir. Tüketici sorunları hakem heyeti kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine tüketici mahkemesinin vereceği karar kesindir.”hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda, tüketici hakem heyetinin kararına karşı yapılan itiraz ile ilgili uyuşmazlığın ... Asliye Hukuk Mahkemesinde (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesine göre taraflar talep etmeleri halinde yetkili mahkemeden icra edilebilirlik şerhi almak suretiyle bu belgeye ilam hükmünde belge niteliği kazandırabileceği, karşı taraf üzerinde mutabakata varılan anlaşmanın 4. Maddesindeki vadeye ilişkin hükmü ve 5. Maddesindeki icra edilebilirlik şerhine dair hükmü hiçe sayarak 8.760,00 TL'lik ödenecek nihai toplam bedel için ... 25. İcra Müdürlüğü'nün ...E. Sayılı dosyası ile ilamların icrası yolu ile takip başlatıldığını, taraflarınca yukarıda bilgisi verilen icra takibi açısından usule ve esasa aykırılık iddiasıyla 20/06/2018 tarihinde dava dilekçesinin sunulduğunu, ... 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nde ... Esas Numarası ile takibin iptali davasının açıldığını, aynı mahkemenin 2018/831 sayılı Kararı ile esas yönünden şikayetin kabulüne ve takibin iptaline karar verildiğini, karar davalı tarafça istinafa taşındığını ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2656 E. 2019/1669 K. Sayılı karar ile ... 3....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesine konu 28/6/2019 tarihli arabuluculuk anlaşmasına Diyarbakır 4.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 04/08/2020 kesinleşme tarihli 2020/286- 439 E.K sayılı ilamı ile icra edilebilirlik şerhi verildiğini, anlaşmaya konu 1.750,00 TL iştirak nafakasının azaltılması gerekirken davanın usulden reddi kararının yerinde olmadığını bu sebeple kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde icra edilebilirlik şerhi bulunmadığını, davacının buna dayanmadığını, yargılama aşamasında karar verildiğini, mahkemenin red kararın yerinde olduğunu bu nedenle davacının istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Dava, iştirak nafakasının azaltılması istemine ilişkindir....
Arabuluculuk Kanununda, arabulucunun atanması, yetki itirazı, icra edilebilirlik şerhi gibi tüm işlemlerin Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkisinde olduğunun düzenlendiği, eldeki dosyanın da dava dışı arabuluculuk görüşmelerine ilişkin, hasımsız ve çekişmesiz yargı işi olduğu anlaşılmıştır. HMK'nın 383. Maddesinde de belirtildiği gibi, çekişmesiz yargı işlerinde, aksine hüküm bulunmadığı sürece Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. Mahkememizin görevli olmadığı bir hususta değerlendirme yapmak ve karar vermesi yasaya aykırı olup, usul ekonomisi uyarınca dosya üzerinden görevsizlik kararı vermek gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/07/2020 NUMARASI : 2020/34 XX 238/314 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Adana 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 22/07/2020 tarih ve 2020/71 Esas 2020/314 Karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki davalı T3 Vekili tarafından istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA;“Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 08/04/2019 tarihli Kararına ” ve “Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 11.07.2019 tarihli Kararı”na dayalı olarak 31.07.2019 tarihinde başlatılan ilamlı takipte , icra emri borçluya 05.08.2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. “Uyuşmazlık Hakem Heyeti” kararında alacaklara hükmedilmiştir....