WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Valiliği Hukuk İşleri Şube Müdürlüğüne, "dava işleri şefi" olarak atandığını, aynı işyerinde hukuk işleri müdürü olan davalının, olay tarihinde kendisini yaraladığını ve hakaret ettiğini, basit tehdit, basit yaralama ve hakaret suçlarından ceza mahkemesinde yargılandığını, yapılan yargılama neticesinde davalı hakkında basit tehdit suçundan beraat, basit yaralama ve hakaret suçlarından ise mahkumiyet kararı verildiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.Davalı, davacının, kendisi hakkında asılsız suçlama ve iddialarda bulunduğunu, herhangi bir tacizinin olmadığını, bir buçuk ay gibi kısa bir süre birlikte çalıştıklarını, davacının daha önce çalıştığı nüfus müdürlüğünde, hakaret ve iftira suçlamaları ile ilgili olarak soruşturma geçirdiğini, bu tip eylemleri itiyat haline getirdiğini, dava işleri şefliğindeki görevinden ayrılmasının personel işlerinden sorumlu vali yardımcısının onayı ve uygun görmesi sonucunda gerçekleştiğini, iddia ettiğinin aksine, yaşanan bu süreç içerisinde...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; ilk derece mahkemesinin gerekçesinde davalının hakaret ve tehdit içeren, kişilik haklarını ihlal eden Facebook yazılarından yalnızca bir kısmına yer verdiğini ve eksik şekilde gerekçe oluşturduğunu, bu nedenle de hatalı olarak düşük miktarda manevi tazminata hükmedildiğini, hakaret ve tehdit içeren Facebook yazışmalarının daha fazla olduğunu, dava dilekçesinde tek tek açıklanarak çıktılarının dosyaya sunulduğunu, manevi tazminatın belirlenmesinde tüm hakaret ve tehdit içeren sözlerin tam olarak dikkate alınması ve değerlendirilmesi gerektiğini, Davacı T3 açısından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, davalı tarafından kullanılan sözler dikkate alındığında davacı erkeğin manevi acı duymadığı, matufiyet unsurunun gerçekleşmediğini söylemenin mümkün olmadığını, eşine karşı Facebook üzerinden ve tüm sosyal çevreleri, akrabaları, arkadaşları görebilecek şekilde hakarette bulunulmasının...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/06/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 17/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, hakaret ve tehdit eylemleri nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kendisine karşı hakaret ve tehditte bulunduğunu, ceza yargılaması sonunda mahkumiyetine karar verildiğini belirterek, olay nedeniyle oluşan manevi zararının tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur....

      İDM KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucu verilen kararda özetle; Kiraz Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/403 esas sayılı dosyası neticesindeki kararı neticesinde davalının davacıyı tehdit ve hakaret ettiğinin sabit olduğu ve sarf edilen sözler sebebiyle davacının kişilik haklarının saldırıya uğradığı ve maneviyatında üzüntü ve sarsıntıya neden olduğu ve davacının manevi zarara uğradığı anlaşılmakla tarafların sosyal ve mali durumları, davaya konu yukarıda ayrıntısı ve gerekçesi açıklandığı üzere somut olayın gerçekleşme şekli, yeri, zamanı ve isnat olunan sözün ağırlığı, davacı kadının yaşı ve ikametinde tek başına yaşaması; anılan hakaret ve tehdit eylemi neticesinde ağladığına ilişkin tanık beyanları muvacehesinde manevi zarara uğradığı; ancak manevi tazminatın zenginleşme aracı olarak kullanılmaması gerektiği ilkesi de nazara alınarak davanın kısmen kabulü ile davacı için 1.500,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan...

      Somut olayımızda, istinaf yoluna başvuran davalı T3'nun mesaj içerikleri tetkik edilmekle; davalı Nihat'ın davacıya yönelik "gö..ne kına yakarsın, ekmeği ile oynadın diye, oğlum derdin varsa gel Bodruma" şeklinde tehdit içerikli ve kişilik haklarını zedeleyici hakaret içerikli mesajlar gönderdiği, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiğinden, somut olayın özelliklerine göre, olay tarihi, zararın miktarı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü göz önünde bulundurularak davacının manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup davalı T3'nun istinaf başvuru sebepleri yerinde görülmemiştir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/02/2021 NUMARASI : 2019/955 ESAS - 2021/124 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Manevi Tazminat) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 353.maddesi gereğince dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin, Uzun yıllar Terra Uluslararası Taşımacılık ve Dış Ticaret Limited Şirketinin yetkilisi ve müdürü olarak çalıştığını ancak 2015 yılından beri IPF ( tedavisi mümkün olmayan akciğer tahribatı ) hastalığına yakalanması sebebiyle iş yaşamına son verdiğini, iş bu hastalığının asıl ve en büyük sebebinin stres ve üzüntü olduğunu, davalı tarafından müvekkiline gönderilen " sahtekar hacı a... Koyarım....

      İncelenen ceza dosyası kapsamı itibariyle davalının komşusu olan davacıya hakaret ettiği, elindeki orakla davacının evinin bahçesine girdiği ve orakla mutfak kapısına vurduğu, hakaret, konut dokunulmazlığını bozma ve elindeki orakla davacının üzerine yürüme şeklindeki tehdit eylemlerinin kişilik haklarının zedelenmesi niteliğinde olduğu ve bu nedenle manevi tazminat unsurlarının oluştuğu, davalı tarafın süresinde verdiği cevap dilekçesinde delile dayanılmadığı, hüküm fıkrasında faizin başlangıç tarihinin olay tarihi olarak gösterildiği, gerekçeli kararda ise haksız fiilin doğru bir şekilde 08/04/2018 tarihinde işlendiğinin yazılı olduğu, olay tarihi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, haksız fiilin işlenme şekli ve üç ayrı eylemin manevi tazminat gerektirdiği dikkate alındığında hükmedilen 15.000,00 TL manevi tazminat miktarının hak ve nesafete uygun olduğu, az ya da çok olmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde...

      Manevi tazminata ilişkin karardan sonra ceza mahkemesince suç teşkil eden eylemler hakkında nihai karar verilmesi suçtan zarar gören kişiyi yeni bir dava açma hakkı vermez. Bu nedenle aynı hakaret ve tehdit eyleminden dolayı davacının açtığı manevi tazminat davası konusunda daha önceden bir karar verildiği ve bu kararın eldeki dava açılmadan önce kesinleştiği dikkate alındığında, HMK'nun 114/1- i ve 115/2 maddeleri gereğince kesin hüküm nedeniyle dava şartı noksanlığından dolayı davanın usulden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir. Bu nedenle davacının istinaf talebinin reddi gerekir....

      hakaret içerikli sinkaflı sözlerle tehdit ettiğini, davacının şikâyette bulunduğunu ve Kayseri 6.Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/608 Esas sayılı dosyası ile yargılamanın devam ettiğini belirterek, T4'den 1.500TL, T6 2.000TL, T3 1.500TL olmak üzere toplam 5.000TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Davacı, olarak görev yaptığını, tarafından yürütülen soruşturma nedeniyle davalının talimat yoluyla ve şüpheli sıfatıyla alınan savunmasında hakaret ve tehdit mahiyetinde beyanlarda bulunduğunu beyanla, bu nedenle kişilik haklarının ihlal edildiğini belirterek manevi zararının tazminini istemiştir. Davalı, iddiaların doğru olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, ceza dosyası kapsamında dinlenen tanık beyanları ile mahkemede alınan tanık beyanları, davalının ceza davasındaki kaçamaklı ikrarı ile dava dosyasındaki beyanları nazara alınarak ceza dosyasının kesinleşmesi beklenmeksizin hakaret ve tehdit eyleminin sabit olduğu, davacıya sarf edilen sözlerin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu