Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, işbu dosyada belirtilen sözler nedeniyle basın yolu ile hakaret suçu ile esas sayılı dosyasında yargılanmış ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, verilen cezanın miktar itibari ile kesin olması nedeni ile kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. TBK'nın 74 (Borçlar Kanunu'nun 53) maddesi gereğince hukuk hâkimi ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değilse de; ceza mahkemesince verilecek mahkumiyet kararı ve belirlenecek maddi vakıalar hukuk hâkimi yönünden de bağlayıcıdır. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Kişide oluşan manevi zararın giderilmesi bakımından hakimin olayın özelliklerine, fail ve mağdurun durumlarına, kişilik değerlerinde meydana gelen eksilmenin niteliğine göre manevi tazminat olarak bir miktar paranın ödenmesine veya TBK'nın 58/2 (Borçlar Kanunu 49/3.) maddesi gereğince tazminat yerine diğer bir tazmin yoluna başvurması mümkündür....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vd. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/07/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 13/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, davalının kendilerine alenen hakaret ettiğini ileri sürerek manevi tazminat talep etmişlerdir. Davalı, zamanaşımı nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 08/02/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 13/11/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, manevi tazminat davasıdır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının hakareti nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini, davacının kendisine hakaret ettiğini savunmuştur....

        Davacı, trafik polisi olarak görev yaptığını, olay tarihinde davalılara ait şirket araçlarının trafik kurallarını ihlal etmiş olmaları nedeniyle trafik ceza tutanağı düzenlendiğini, bu duruma sinirlenen davalıların hakaret ve tehdit eylemlerine maruz kaldığını belirterek, uğradığı manevi zararın giderilmesini istemiştir. Davalılar ise,davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davaya konu eylemlerin davacıda manevi çöküntü yaratacak ve manevi tazmini gerektirecek boyutta olmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davalılardan ...'ın davacıya ve dava dışı polis memuruna yönelik hakaret eylemi nedeniyle, diğer davalı ...'...

          Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. . Davaya konu olayda; olay tarihi, olayın oluş şekli ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. ...-Davacı ...'nın diğer temyiz itirazları yönünden; Davacı, davalının telefonuna gönderdiği hakaret içerikli mesajı nedeniyle kişilik haklarının zarar gördüğünü belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

            Somut olayda, davalı tarafından söylenen sözlerin niteliği, söylendiği yer ve zaman, olayın gerçekleşme biçimi ve sonuçları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile özellikle de manevi tazminatın bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmediği yönündeki ilkeler dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olduğu, daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği anlaşılmakla aynı ilkeler gözetilerek davalının hakaret eylemi nedeniyle davacı lehine 4.000TL, tehdit eylemi nedeniyle davacı lehine 3.000TL manevi tazminata hükmedilmesinin somut olayın özelliklerine uygun ve zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmaya yetecek ve tazminatın amacına uygun miktarda olacağı kanaatine varıldığından davalı tarafın istinaf isteminin bu yönüyle kabulünün gerektiği anlaşılmıştır....

            Somut uyuşmazlıkta;davacının amiri konumunda ve işveren vekili sıfatıyla hareket eden doktor tarafından davacıya hakaret edildiği sabittir.Davacının hakaret nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğradığından ve işveren de yukarıda belirtilen hüküm nedeniyle sorumlu olacağına göre davacı işçinin manevi tazminat talebinin kabulü yerine reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 09.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 23/01/2012 gününde verilen dilekçe ile hakaret ve tehdit eylemleri sebebiyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, hakaret ve tehdit eylemleri sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalının müvekkiline yönelik hakaret ve tehdit eylemlerini gerçekleştirdiğini, bu eylemler sebebiyle davalı hakkında ceza yargılaması yapıldığını, yaşanan olay sebebiyle müvekkilinin büyük üzüntü duyduğunu belirterek oluşan manevi zararın davalıdan tazminini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/06/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ve davacı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, hakaret ve iftira nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kendisine hakaret ettiğini ve ...Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/142 Esas sayılı dosyası ile cezalandırıldığını belirterek 3.000 TL manevi zararın 04/08/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tazminini istemiştir....

                  Ceza Dairesi'nin 2013/39288 Esas ve 2014/32342 Karar sayılı ilamında; soytarı kelimesinin hakaret sayıldığı ve davacının olay nedeniyle manevi zarar gördüğü sabit olduğundan, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, tarafların kusur durumları ile birlikte tüm dosya kapsamı nazara alındığında davacı lehine 4.000,00 TL manevi tazminata karar vermek gerektiği vicdani kanaati hasıl olmuş, fiilin gerçekleştiğinin sabit olması karşısında HMK m.341 hükmü gereği manevi tazminat istemlerine ilişkin kararlara karşı miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabileceğinden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçelerle; Açılan MANEVİ TAZMİNAT DAVASININ KISMEN KABULÜ İLE; 1- 4.000,00- TL manevi tazminatın 12/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu