Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, davalının kendisine hakaret ettiğini, ceza yargılaması sonunda davalının suçlamaları kabul etmemekle birlikte hakaret suçundan cezalandırıldığını belirterek olay nedeni ile oluşan manevi zararının tazmini isteminde bulunmuştur. Davalı davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının davacıya karşı gerçekleştirdiği haksız fiilin aynı zamanda davacının kişilik haklarını ihlal ettiği, manevi huzurunun kaçtığı ve üzüldüğü gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Türk Borçlar Kanunu 58. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir....

    Dosya kapsamından; davacının 11/12/2014 tarihli dava dilekçesinde olay nedeni ile toplam 6.500 TL maddi ve manevi tazminat talep ettiği, 26/06/2016 tarihli dilekçesinde de talebinin 2.100 TL’sinin maddi, 4.400 TL’sinin ise manevi tazminata ilişkin olduğu ancak maddi tazminat talebinin kapsamı hakkında bir açıklama yapmadığı anlaşılmıştır. Şu durumda mahkemece öncelikle davacının, davalının her bir eylemi sebebiyle tazminat talebinin kapsamı açıklattırılarak davacının tüm delilleri toplanmak suretiyle ve özellikle kasten yaralamaya ilişkin bilgi ve belgeler ile sağlık raporu dosya içerisine alınarak birlikte değerlendirmek suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru olmamış ve kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki hakaret nedeni ile manevi tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 27/.../2013 gün ve 2013/17426-2013/18645 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası’nın 5236 sayılı Yasa ile eklenen Ek Madde ...’e göre karar düzeltmeye konu bölümünün ....100,00 TL’den az olması durumunda karar düzeltilmesi yoluna gidilemez. Somut olayda karar düzeltmeye konu olan tutar her bir davacının talep ettiği miktar gözetildiğinde bu düzeye ulaşmadığından dilekçenin REDDİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine .../.../2014gününde oybirliğiyle karar verildi....

        oluşan bir zararının söz konusu olmadığını, bunun yanında müvekkili Nuri'nin devlet memuru olup diğer müvekkil İbrahim Can'ın ise üniversite öğrencisi olduğunu, yapmadıkları eylem nedeni ile tazminat talebine muhatap olmalarının kabul edilemeyeceğini beyan ederek davaya dayanak yapılan ceza dosyasında T1'nın taraf olmaması, açılan tazminat davasının haksız ve yersiz olması nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Ağır Ceza Mahkemesi başkanı olup, bu mahkemede görülmekte olan eski .... başkanının öldürülmesi ile ilgili davanın 01.12.2010 tarihli duruşmasında, zamanaşımı nedeni ile davanın ortadan kaldırılması kararı verilmesi üzerine, davalı avukatın duruşma çıkışında " .... Bunun hesabını soracağım. Avrupa İnsan Hakları mahkemesinde tazminat davası açacağım. Şerefsiz." diyerek hakaret ettiğini, ertesi gün ..... televizyonunda yapılan programa telefonla bağlanarak "Zamanaşımı diye bir şey yok. O şerefsizlik. Ahlaksızlık yapıyorlar. İnsanlık suçlarında zamanaşımı işlemez kızım. Ahlaksızlık yaptığı o davayı 30 yıl geciktiren şerefsiz ... bir iki ay sonra emekli oluyor. Ben de onun anasını, avradını, kızını öpeceğim iki ay sonra." diyerek hakaret ettiğini, aynı sözlerin ana haber bülteninde de yayınlandığını, onuru, şerefi ve haysiyetinin defalarca tekrarlanan hakaret ve saldırı ile zarara uğradığını belirterek 40.000 TL manevi tazminat ödetilmesini istemiştir....

          nun 174/1- 2 maddesi uyarınca boşanma nedeni ile takdir edilen maddi ve manevi tazminat ve miktarlarının, davacı kadının kişisel ziynet eşyası davasının kabulüne ilişkin kararın, davalı erkek tarafından, boşanma nedeni ile talep edilen maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi durumunda talebin özelliği, boşanmanın fer'i niteliğinde olması nedeni ile davacı kadın lehine bu yönde vekalet ücreti takdir edilmemesinin, bu yönlerde verilen karar ve karar gerekçelerinin, toplanan tüm delillere, usul ve yasaya, hakkaniyet ilkesine, uygun olduğu anlaşıldığından, davalı erkeğin; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda, belirlenen kusur durumuna, kadın lehin takdir edilen nafaka, maddi ve manevi tazminat, erkeğin maddi ve manevi tazminat talebinin reddi, kadının kişisel ziynet eşyası alacak davasının kabulü", davacı kadının da; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda, belirlenen kusur durumu, takdir edilen yoksulluk nafakası ile boşanma nedeni ile takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının...

          Hukuk Dairesinin 2020/752 Esas 2021/903 Karar sayılı kararı ile Boşanma davaları ve kusur belirlemesi yönünden, Muğla 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/17 Esas-2019/427 Karar sayılı dosyası ile,Muğla 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/210 Esas-2018/586 karar sayılı dosyası incelenerek " kadının erkeğe karşı 24.07.2015 ve 18.03.2015 tarihinde işlediği basit yaralama, 09.02.2017,17.02.2017, 28.04.2017 tarihlerinde işlediği tehdit ve hakaret suçlarının davacı karşı davalı erkek tarafından en azından hoşgörü ile karşılandığı, ancak kadının erkeğe karşı işlediği 19.06.2017 tarihli hakaret ve tehdit eyleminin ise hoşgörü ile karşılandığına ilişkin bir delil bulunmadığından, ceza mahkemesince tespit edilen bu hakaret ve tehdit vakıasının, davalı karşı davacı kadına kusur olarak yüklenilmesi gerektiği, boşanmaya neden olan olaylarda, davacı karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olması nedeni ile manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediğinden " bahisle davacı...

          Bölge Müdürlüğü’ne yapılan şikâyet sonucunda iş sözleşmesinin haksız olarak sona erdirildiği tespiti ile hak ettiği tazminat miktarlarının hesaplandığını, bunun üzerine itiraza uğrayan icra takibinin yapıldığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret,yıllık izin ücretleri alacağının tahsili için başlatılan icra takibine karşı öne sürülen itirazın iptali ile takibin devamına, %40’dan aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili de cevap dilekçesinde özetle, davacının işe sebepsiz olarak gelmemesi ve iş yerine babası ile gelerek hakaret etmesi nedeni ile iş sözleşmesinin sona erdirildiğini, bu hakaret nedeni ile davacı ve babası hakkında ... 8. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2009/1209 esas sayılı davanın açıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya karşı tehdit ve hakaret eyleminin olmadığı, kaldı ki davacının bile kolluk ve şikayet dilekçesi ile savcılık beyanlarında hakaretten dolayı bir şikayetinin bulunmadığı, ceza mahkemesi tarafından hükmün açıklanması kararı verildiği için ceza mahkemesi kararının bağlayıcılığının bulunmadığı, tanıkların davacı ile aynı yerde çalıştıkları, manevi zararın oluşmadığı, hükmedilen tazminat miktarının fahiş olup, aynı zamanda tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir. İSTİNAFA CEVAP : Davacı vekili istinafa cevap vermemiştir. G E R E K Ç E Uyuşmazlık, hakaret ve tehdit haksız fiili nedeni ile manevi tazminat isteğine ilişkindir. Türk Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür....

            Anayasanın 129/5 maddesi, 657 sayılı Devlet Memurları Yasasının 13/1 maddesi gereğince memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken kusurlu eylemleri nedeni ile oluşan zararlardan doğan tazminat davaları kendilerine rücu edilmek kaydı ile ve yasada gösterilen biçim ve koşullara uygun olarak idare aleyhine açılabilir. Kamu görevlisi aleyhine adli yargı yerinde dava açılamayacağına göre kamu görevlisi hakkında adli yargıda açılan tazminat davasında kast ve kusur aranmaksızın husumet nedeni ile davanın reddine karar vermek gerekir. Mahkemece husumetten red kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....

              UYAP Entegrasyonu