Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ihlal ettiğini ve itibarına zarar verdiğini ileri sürerek müvekkilinin yazmış olduğu kitaplar üzerindeki eser sahipliğinin tespiti ile davalı ile arasındaki muarazanın giderilmesini, 10.000 YTL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

    süresinin 01.03.1991 tarihi olduğunu, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle davanın kabulü ile, davacının yurtdışında geçen hizmetlerini 3201 sayılı Yasaya göre SSK nezdinde borçlanma hakkının mevcut olduğunun tespiti ile aksine kurum işleminin iptaline, 01.03.1991 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti ile 01.03.2020 tarihinden itibaren kısmi yaşlılık aylığına hak kazandığının ve aylıkların yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve borçlanma talebinin davalı SSK tarafından karşılanmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir....

    -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 27/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      GEREKÇE : Dava, fikir ve sanat eseri tecavüzün tespiti, tecavüzün ref'i ve men'i, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, göçebe hayatı yaşayan davalılara 5543 sayılı yasa uyarınca Mahalli İskan Komisyonunun 29/06/1998 tarih ve 28 nolu kararına istinaden, 1521 parsel sayılı taşınmazın temlik edildiğini, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı müfettişlerince davalıların hak sahipliğine müracaat tarihinden ve hak sahipliği kararı alınmadan önce sigorta kaydının bulunduğu, bu nedenle göçebelik durumu olmadığından yerleşik hayata geçiş amacı taşıyan iskandan faydalanmaması ve hak sahipliklerinin iptal edilmesi gerektiği hususunun tespit edilmesi üzerine, Mahalli İskan Komisyonunun 15/06/2011 tarih ve 2011/37 nolu kararı ile davalıların hak sahipliğinin iptal edildiğini davalıların bu karara karşı ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı ...'ın eşi, diğer davalıların babası ...'ın 2510 sayılı İskan Kanunu kapsamında göçebe hayatı yaşadıkları iddiası ile tarımsal iskana başvurduğunu, Mahalli İskan Komisyonunun 12/08/1992 tarih ve 4 nolu kararı ile tarımsal iskan edilmek üzere hak sahibi sayılmalarına karar verildiğini, bu karar gereğince de (... öldüğü için), dava konusu 1633 parsel sayılı taşınmazın 18.02.2004 tarihi itibariyle davalılar adına tescil edildiğini Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından başvuru sahibi ...’ın hak sahipliğine müracaat tarihinden ve hak sahipliği alınmadan önce 1987 yılından başlayarak Bağ-Kur kaydının bulunduğu tespit edildiğinden hak sahipliğinin iptal edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, mülga 2510 sayılı İskan Kanunu kapsamında göçebe hayatı yaşadıkları iddiası ile aile temsilcisi olarak başvuran davalı ... ve ailesinin, ... Komisyonu’nun 22.12.1992 tarih ve bila no’lu kararı ile tarımsal iskan hak sahipliğini elde etmesi nedeniyle dava konusu 2549 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tescil edildiğini, ne var ki aile temsilcisi ...’ın ebeveyinleri ile birlikte iskan edildiği halde yeniden hak sahibi yapıldığının tespit edilmesi nedeni ile ... Komisyonu’nun 05.12.2012 tarih ve 2012/727 no’lu kararı ile hak sahipliğinin iptal edildiğini, davalıların bu karara karşı ......

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece yeterince inceleme ve araştırma yapılmadan verilen kararın, usul ve yasalara aykırı olduğunu, iskanın, aileleri yerleşik hayata geçirmek amaçlı tanınmış bir hak olduğunu, bu hakkın kullanımı sırasında idareye verilen beyanların ve belgelerin bağlayıcı olduğunu, mahkemenin tespitinin aksine Mahalli İskan Komisyonu'nun iptal kararlarının, bu konuda yürütülen inceleme ve teftiş raporları sonucu hak sahipliğinin olmadığı yönünde yapılan belgeli tespitlere dayanarak verilmiş kararlar olduğunu, mahkemenin bu konuyu tamamen gözardı ederek iptal gerekçesi yapılan durumları ve bu konudaki delilleri değerlendirmeden aksi kanıtlanmayan, varsayımlara bağlı ve genel değerlendirmeler ile açılan aynı konulu tüm davalara aynı gerekçeyi kullanarak verdiği kararın dosya ile doğrudan bir bağı ve ilgisinin olmadığını, davalı aile temsilcisi ve başvuru sahibinin, başvuru tarihinden ve hak sahipliği...

              Televizyon Reklamcılık ve Filmcilik A....ne süre kaydı olmaksızın devir ve temlik edildiğini, müvekkilinin o tarihten beridir filmlere ilişkin hiçbir kullanımı ve tasarrufunun, hak iddiası veya müdahalesinin bulunmadığını, 1993 yılına kadar filmleri ihtilafsız olarak kullandığını, müvekkilinin dava konusu filmler yönünden eser sahipliği ve bundan kaynaklanan hak sahipliği iddiasında bulunmadığını, bu nedenle müvekkilinin hak ihlali veya ihlal tehlikesi bulunduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, filmlerin eser işletme belgelerinin o tarihlerdeki hak sahipliği nedeniyle müvekkili adına olduğunu, davacıların murisinin 1996 yılında vefat ettiğini ve filmlerin piyasada kullanılmaya başlanmasından itibaren yaklaşık 8-10 yıl daha yaşadığı halde hiçbir hak iddiasında bulunmadığını, davacıların iddialarının kötüniyetli olup, zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

                A.Ş," olduğunu, Müvekkili şirket unvanı ile birlikte ” ... “ ibareli alt markayı da uzun yıllardan beri her alanda kullandıklarını, marka üzerindeki gerçek hak sahipliğinin delili olarak müvekkili şirket tarafından düzenlenmiş 30.09.2009 ve muhtelif tarihli 18 adet faturayı sunduklarını, davacının tescil tarihinden çok önce uyuşmazlığa konu markayı oluşturup, gerçek hak sahibi olarak kullandıklarından asıl davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-Karşı davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Marka üzerindeki gerçek hak sahibinin müvekkili olması sebebiyle davalı ... adına tescilli ''... " ibareli, ... nolu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi, markaya tecavüzün tespiti ve önlenmesine, şimdilik 1000,000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davacı-karşı davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu