Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu projenin 5846 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü anlamında ilim ve edebiyat eseri olduğu, 5846 sayılı Kanun hükümlerine göre eser olarak korunan fikrin kendisi değil onun ifade ediliş biçimi olduğu, bu anlamda dava konusu projenin sahibinin hususiyetini taşıdığı, dava konusu projenin davacı şirketin aynı zamanda ortağı ve yetkili temsilcisi ile bu kişinin oluşturduğu ekipte yer alan gerçek kişiler tarafından hazırlandığı, bu durumda davacının çalıştıran ve tayin eden sıfatıyla 5846 sayılı Kanun'un 18 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğince dava konusu eserden doğan mali hakların sahibi olabileceği, her ne kadar davacı tarafça eser sahipliğinin tespiti talep edilmişse de "çoğun içinde az da vadır" ilkesi gereğince davanın, eser üzerindeki mali hak sahipliğinin tespiti olarak nitelendirilmesi ve buna göre davacı şirketin eserin mali haklarını kullanma yetkisine...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mülga 2510 sayılı İskan Kanunu kapsamında göçebe hayatı yaşadıkları iddiası ile davalıların tarımsal iskana başvurduklarını, Mahalli İskan Komisyonu'nun 30.06.1998 tarih ve 161 no'lu kararı ile tarımsal iskan hak sahipliğini elde etmesi nedeniyle dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın davalılar adına 24.07.2007 tarihinde tescil edildiğini, ne var ki davalı ...'in başvuru öncesi 1987 yılında başlayan sigorta kaydı bulunduğunun ve daha önce iskan edildiğinin tespiti üzerine Mahalli İskan Komisyonu'nun 14.12.2011 tarih ve 2011/93 no'lu kararı ile 30.06.1998 tarih ve 161 no'lu Komisyon Kararı ve hak sahipliğinin iptal edildiğini ileri sürerek taşınmazın tapusunun iptali ile ... adına tescilini istemiştir. Davalılar, 2510 sayılı yasanın 7/3 hükmü gereğince hak sahipliklerinin kayıtsız şartsız devam edeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mülga 2510 sayılı İskan Kanunu kapsamında göçebe hayatı yaşadıkları iddiası ile davalıların tarımsal iskana başvurduklarını, Mahalli İskan Komisyonu'nun 15.03.1996 tarih ve 39 no'lu kararı ile tarımsal iskan hak sahipliğini elde etmesi nedeniyle dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın davalılar adına 25.05.2007 tarihinde tescil edildiğini, ne var ki davalı ...'in başvuru öncesi 1986 yılında başlayan Bağ-Kur kaydı bulunduğunun tespiti üzerine Mahalli İskan Komisyonu'nun 14.12.2011 tarih ve 2011/263 no'lu kararı ile 15.03.1996 tarih ve 39 nolu komisyon kararı ve hak sahipliğinin iptal edildiğini ileri sürerek taşınmazın tapusunun iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir. Davalılar, 2510 sayılı yasanın 7/3 hükmü gereğince hak sahipliklerinin kayıtsız şartsız devam edeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

        Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, Mahalli İskan Komisyonu'nun 22.12.1992 tarihli kararıyla davalıların 2510 sayılı İskan Kanunu ve uygulama yönetmeliği ile genelgeler çerçevesinde tarımsal iskan edilmek üzere hak sahibi sayılmasına karar verildiği, alınan karar gereğince dava konusu 1464 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına tescil edildiği, 27.04.2012 tarih ve 345 sayılı sayılı Mahalli İskan Komisyonu Kararı ile de, davalıların miras bırakanı ... ’in başvuru veya hak sahipliği karar tarihinden önce, Bağ-Kur kaydının tespit edildiği gerekçesi ile hak sahipliğinin ve daha önce alınan 22.12.1992 tarihli Komisyon Kararı’nın iptaline karar verildiği, söz konusu iptal kararına karşı davalılar tarafından Hatay İdare Mahkemesinin 2015/434 Esas 2015/665 sayılı kararı ile Ümmü ve Ali yönünden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır....

          Köyünde ağıl işletmeciliği yaptıklarını, davacılardan ... adına kayıtlı işletmede müvekkillerine ait 670 koyun ve 2987 keçi olmak üzere toplam 3657 küçükbaş hayvan bulunduğunu, belirtilen küçükbaş hayvanların müvekkillerinin bilgileri ve rızaları dışında davacılardan ...’in oğlu davalı ... tarafından kendi işletme numarasına hile ile küpelettirildiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalı adına kaydedilmiş olan bu hayvanların küpe numaralarının iptali, muarazanın meni ile davacıların hak sahipliğinin tespiti, hayvanların müvekkilleri adına küpelenerek adlarına tescil edilmesi, hayvanların müvekkilerine teslimi, bu süreçte satılan hayvan varsa bedelinin tahsili ile davacılardan ... yararına 100,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

            Davalı-karşı davacı vekili, dava konusu buluşu müvekkilinin davacı işveren yanında çalışmaya başlamadan önce tasarladığını ve hayata geçirdiğini, tamamen kendi çalışması sonucu gerçekleştirdiği buluş üzerinde davacının hak sahibi olmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin patentten doğan diğer hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla dava konusu patent üzerindeki davacı-karşı davalının payının ve hak sahipliğinin müvekkiline devredilmesini, bu talepleri kabul edilmediği taktirde, davacının patentteki hak sahipliğinin hükümsüzlüğü ile buluş sahibinin müvekkili olduğunun ve patent başvurusu yapma, patent alma hakkının ve tamamı ile patentin müvekkiline ait olduğunun tespitini talep ve dava etmiş, asıl davanın ise reddini istemiştir. Mahkemece asıl davanın kabulüne,karşı davanın ise reddine dair verilen karar davalı-karşı davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır. Davalı/karşı davacı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

              DAVA: Eylemli orman vasfındaki taşınmazın Orman İdaresine tahsisi işleminin iptali ile 6292 sayılı yasa kapsamında hak sahipliğinin tespiti ile tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir....

              olduğu belirtilen ... hakkındaki suç duyurusunun akıbeti araştırılarak dava açılmış olması halinde davaların birleştirilerek ...’nun beyanının tespiti, ayrıca kolluk tutanağında adı geçen Bedri Tüysüz’ün tanık olarak ifadesinin alınması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tespiti gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde beraat hükmü tesisi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 13/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, dava dışı şirket ile yapıldığı savunulan sözleşme aslı üzerindeki imzanın davacının eli ürünü olmadığının bilirkişi incelemesiyle anlaşıldığı, davacının MESAM ile yapmış olduğu 2012 yılındaki yazışmalar sonucunda gelen bedellerin düşük olması nedeniyle durumu öğrendiğini beyan ettiğini, eser sahibi olan davacının üzerinden yıllar geçse de eseri üzerindeki hak sahipliğinin kaybolmayacağı ve tecavüzün devam ettiği sürede zamanaşımı yada hak düşümünün söz konusu olmayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının söz yazarı ve besteci olarak eser sahibi olduğu ‘Dön Bebeğim, Gitme, Bekle’ isimli müzik eserleri üzerindeki mali ve manevi hak sahipliğinin tespiti ile mali ve manevi haklarına, davalı şirketin tecavüzünün ref’i ve davalı şirketin söz konusu eserlere ilişkin muhtemel tecavüzünün men’ine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 17/08/1999 tarihinde meydana gelen deprem afeti sonucunda konutunun ağır hasar görmesi nedeni ile hak sahipliği müracaatında bulunan davalı ...’in talebi kabul edilerek dava konusu 336 ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 4 nolu bağımsız bölümün adına tescil edildiğini, yapılan inceleme neticesinde davalı tarafın depremin olduğu tarihte konutta oturmadığının ve kooperatifin de üyesi olmadığının tespit edildiğini, haksız olarak elde edilen konutun geri alınması için 01/09/1999 tarihli ve 574 sayılı KMK ile 7269 sayılı Kanun ve bu Kanun'un 29. Maddesi gereğince hazırlanan Afet Sebebiyle Hak Sahibi Olanların Tespiti Hakkındaki Yönetmeliğin 20. Maddesi gereğince davalının hak sahipliğinin iptal edildiğini, davalının kararın iptali için açtığı davanın reddedildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescile karar verilmesini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu