Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemiz kararı bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, davacıların tutanakları beyanlar hanesinde işgalci olarak gösterilen kişilerin isimlerinin silinmesine ilişkin istemlerinin davacıların taşınmazlarda tasarruflarının bulunmamasına ve tutanakların beyanlar hanesinde gösterilen işgallerin durumlarının hak sahibi Hazine tarafından açılacak davada tartışılabileceğine ve ayrıca 2924 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca hak sahipliğinin Orman Bakanlığınca da belirleneceğine göre, usul ve yasaya da uygundur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve H.Y.U.Y.nın 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı yasanın 442. maddesi uyarınca takdiren 172.00.- TL. para cezası ile Harçlar Yasası uyarınca 35.50.- TL. red harcının düzeltme isteyenlerden alınmasına 08/02/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -KARAR- Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 6545 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile değişik 14/2-a bendinde, daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme de gözetilerek temyizin kapsamının esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; davacı ile davalı vakıf arasındaki sözleşmeye dayalı olarak davacıya tahsis edilen konutla ilgili davacının hak sahipliğinin iptaline dair verilen kararın iptali istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir....

      Davacı Hazine, hak sahipliğinin iptal edildiğini ileri sürerek aynı kanunun 21. maddesine dayanarak tapu iptali, tescil isteminde bulunmuştur. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesiyle eklenen Geçici 14. madde gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 17.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tespite itiraz K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, kullanım kadastrosu sırasında 6831 sayılı Kanunun 2/B çalışmaları ile orman sınırları dışına çıkartılan taşınmazda hak sahipliğinin tespitine itiraz isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.)...

          olduğu anlaşılmakla, yapımcı şirketin söz konusu filmin hak sahipliğini katılan şirkete devrettiğine dair dayanak belgeler getirtilmeden ve katılan.....’nin hak sahipliği belgesi olarak sunmuş olduğu Kültür ve Turizm Bakanlığı İthal Sinema Eserlerine İlişkin Kayıt Tescil Belgesine göre suça konu “Open Season 2” filmini ithal eden katılan olup, Türkiye'de hak sahipliği süresinin 01.03.2009 olduğu anlaşılmakla, suç tarihi itibariyle katılanın hak sahipliğinin bulunup bulunmadığı araştırılmadan, eksik kovuşturma ile yetinilerek 5846 sayılı Kanun’un 71/1, 81/13. maddeleri uyarınca hüküm kurulması ve Beşiktaş Kültür Merkezi A.Ş. ile.....’nin katılmasına karar verilerek lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak...

            Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden çekişme konusu 293 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümün 28.08.2001 tarihli Kalıcı Deprem Konutları Konut Teslim Tutanağı ile davalı ...’ye teslim edildiği, 15.08.2005 tarihinde ise davalı adına tescil edildiği, bilahare 16.05.2012 tarihli hak sahipliği inceleme komisyon kararı ile eşi ve kendisinin ayrı ayrı konutta hak sahibi olduğunun tespit edildiği gerekçesi ile hak sahipliğinin iptaline karar verildiği, bu iptal işlemine karşı idare mahkemesinde açılan davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla tescilin dayanaksız hale geldiği açıktır....

              Kanunun amacı deprem, yangın, su baskını, yer kayması, kaya düşmesi, çığ ve benzeri afetlerde yapıları ve kamu tesisleri genel hayata etkili olacak derecede zarar gören veya görmesi muhtemel olan yerlerde alınacak tedbirlerle yapılacak yardımların yöntemini belirlemektir. Görülüyor ki, yapıları zarar gören yerlerdeki tedbirlerin tümü ve bu arada hak sahibi belirlenmesi, hak sahiplerinin ilanı ve hak sahipliğinin kesinleştirilmesi işlemleri idaridir. Temeli idari bir işleme dayanan uygulama ile ilgili davaların görülme yeri idare mahkemeleri olacağından açılan davanın yargı yeri nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken çekişmenin esası incelenerek davanın yazılı olduğu şekilde doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, 28.09.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Açıklanan gerekçelerle, davacı protokole dayanarak ödenmeyen bakiye borcun tahsili amacıyla icra takibine başlamış ise de, protokole konu hak sahipliğinin devri gerçekleşmediğinden alacağın talep edilebilir olmadığı ve davalının takibe vaki itirazının yerinde olduğu değerlendirilmiş ve sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  Açıklanan gerekçelerle, davacı protokole dayanarak ödenmeyen bakiye borcun tahsili amacıyla icra takibine başlamış ise de, protokole konu hak sahipliğinin devri gerçekleşmediğinden alacağın talep edilebilir olmadığı ve davalının takibe vaki itirazının yerinde olduğu değerlendirilmiş ve sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                    İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; davacının, 299 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 1882 yılından beri zilyedi oldukları, taşınmazları bazen ekerek, çoğu zaman da at korusu ve küçük baş hayvan otlakiyesi olarak kullandıklarını ve kullanılmaya devam ettiklerini iddia ederek taşınmazdaki hak sahipliğinin tespitini talep ettiği, tanık ve bilirkişi beyanlarından taşınmazın köy tüzel kişiliği adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, etrafının Devlet Ormanı ve Karaçam ağaçları ile çevrili, toprak yüzeyinin çayır bitki türleri ile kaplanmış hayvan otlatmaya elverişli olduğu, taşınmaz üzerinde tarım yapıldığına dair herhangi bir emarenin bulunmadığı, taşınmazın davacı ve murisi tarafından münhasıran kullanılmadığı, köyün mera olarak ortak kullanımında olduğu, böylelikle davacının iddialarını ispat edemediği, diğer taşınmazlar 300 ada 1 parsel ve 302 ada 1 parselin ise davacının keşifteki kendi beyanıyla sehven davaya dahil edildiğinin anlaşıldığı belirtilerek, davanın...

                    UYAP Entegrasyonu