Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinin 02.12.2014 tarihli ve 36442 sayılı muvafakatnamenin iptali ile vekil edeni adına hak sahipliğinin tespitine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Birleştirilen dava dosyasının davacısı ... vekili ise, taşınmazın davalı ... zilyetliğinde iken vekil edenine 02.12.2014 tarihli ve 36442 yevmiye sayılı işlemle devredildiğini, bu işlemde yanlış yazılan parsel numarasının 25.12.2014 tarihli ve 40946 yevmiye sayılı düzeltme beyannamesi ile düzeltildiğini, aynı taşınmazın diğer davalı ...'e 24.12.2014 tarihli ve 32338 yevmiye nosu ile davacı ...'ya ise 24.12.2014 tarihli ve 32359 yevmiye nolu işlem ile devredildiğini ileri sürerek, 216 ada 5 parsel sayılı taşınmazın hak sahipliğinin vekil edenine ait olduğunun tespitine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı ...'nun davasının reddine, birleşen dosya davacısı ...'ın davalılardan ..., ..., ... aleyhine açtığı zilyetliğin tespiti davasının kabulüne, ... İli ... İlçesi ......

    Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10.06.2011 tarih ve 2006/415-2011/149 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalının eser sahibi olduğu “...” ve “...” adlı eserlerinin çoğaltma ve yayınlanmalarına ilişkin mali haklarını müvekkili şirkete devretmiş olduğunu, davalının eserlerin mahiyet ve özelliklerinin bozulduğu iddialarıyla, FSEK’nin 58. maddesine göre cayma hakkını kullandığını, davalının bu hakkını kullanmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, adı geçen eserler üzerinde davacının hak sahipliğinin tespiti ile sataşmanın önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Şti.’ne 5846 sayılı Kanun’da belirtilen mali haklardan hangisini devrettiği, Türkiye’deki hak sahipliği süresi ile suç tarihi itibarıyla hak sahipliğinin bulunup bulunmadığı hususları belirtilmediği anlaşılmakla) gözetildiğinde, sanık hakkında şikayet yokluğu sebebiyle düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hususunda mahallinde kanun yararına bozma yasa yolu isteminde bulunulması mümkün görülmüş olmakla; 5846 sayılı Kanun’un 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile değişik soruşturma ve kovuşturma usulünü düzenleyen 75. maddesindeki "71 ve 72. maddelerde sayılan suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması şikayete bağlıdır. Yapılan şikayetin geçerli kabul edilebilmesi için hak sahiplerinin veya üyesi oldukları meslek birliklerinin haklarını kanıtlayan belge ve sair delilleri Cumhuriyet Başsavcılığına vermeleri gerekir....

        Şti.’ne 5846 sayılı Kanun’da belirtilen mali haklardan hangisini devrettiği, Türkiye’deki hak sahipliği süresi ile suç tarihi itibarıyla hak sahipliğinin bulunup bulunmadığı hususları belirtilmediği anlaşılmakla) gözetildiğinde, sanık hakkında şikayet yokluğu sebebiyle düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hususunda mahallinde kanun yararına bozma yoluna gidilmesi mümkün görülmüş olmakla; 5846 sayılı Kanun’un 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile değişik soruşturma ve kovuşturma usulünü düzenleyen 75. maddesindeki "71 ve 72. maddelerde sayılan suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması şikayete bağlıdır. Yapılan şikayetin geçerli kabul edilebilmesi için hak sahiplerinin veya üyesi oldukları meslek birliklerinin haklarını kanıtlayan belge ve sair delilleri Cumhuriyet Başsavcılığına vermeleri gerekir....

          Şti.’ne 5846 sayılı Kanun’da belirtilen mali haklardan hangisini devrettiği, Türkiye’deki hak sahipliği süresi ile suç tarihi itibarıyla hak sahipliğinin bulunup bulunmadığı hususları belirtilmediği anlaşılmakla) gözetildiğinde, sanık hakkında şikayet yokluğu sebebiyle düşme kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hususunda mahallinde kanun yararına bozma yoluna gidilmesi mümkün görülmüş olmakla; 5846 sayılı Kanun’un 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile değişik soruşturma ve kovuşturma usulünü düzenleyen 75. maddesindeki "71 ve 72. maddelerde sayılan suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması şikayete bağlıdır. Yapılan şikayetin geçerli kabul edilebilmesi için hak sahiplerinin veya üyesi oldukları meslek birliklerinin haklarını kanıtlayan belge ve sair delilleri Cumhuriyet Başsavcılığına vermeleri gerekir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.03.2007 gününde verilen dilekçe ile hak sahipliğinin tespiti ve muarazanın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.12.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, Çankaya İlçesi Yukarı Dikmen Mahallesi 3. Caddede 231 numaralı gecekonduyu 10.02.1993 tarihinde dava dışı ...’den satın aldığını, bu kişinin 05.12.1986 tarihinde tahsis için davalılardan Çankaya Belediyesine başvurduğunu, aynı sözleşmeye dayanarak da diğer davalı ......

              Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen hükmün usul ve yasaya aykırı olduğu,11/09/2020 tarihli keşif esnasında dinlenen tanık anlatımlarının davacının iddialarını doğrular nitelikte olduğu, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların 14- 16 yaş aralığında olup vekil edeni tarafından dikildiği, davalıların bu ağaçlar üzerinde herhangi bir hak iddia etmemesinin de vekil edeninin taşınmazı çok uzun süredir kullandığının kanıtı olduğu, davalı T3'ın taşınmazın özel mülkiyete konu olan kısmını 03/10/2018 tarihinde satın almasına rağmen 2020 yılına kadar müvekkilinin kullanımındaki alanda hiçbir hak iddia etmediği gerekçeleriyle hükmün kaldırılarak davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın 254,41 m²lik bölümünün müvekkilinin zilyedinde olduğunun tespiti ile 6292 sayılı Yasa kapsamında hak sahipliğinin tespiti ile davalılar adına hak sahipliğinin iptali ile talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir....

              UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Davalı adına resmi kayıtlı gözüken küçükbaş hayvanların davacılara ait olup olmadığı ve manevi tazminat hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, küçükbaş hayvanların aidiyetinin tespiti ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacılar vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde iş makinasının sahipliğinin tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 1,25 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 17.03.2011 günü oybirliğiyle karar verildi....

                  Davalı ..., hak sahipliğinin iptaline ilişkin kararın kendilerine tebliğ edilmediğini, yine kendileri tarafından açılmış bir davanın da bulunmadığını, ayrıca 5543 sayılı İskan Kanunu'na eklenen geçici 7. maddenin üçüncü fıkrasında mülga 2510 sayılı Kanun döneminde hak sahibi olanların hak sahipliklerinin herhangi bir koşul aranmaksızın devam edeceği hükmünün düzenlendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar, usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemişlerdir....

                    UYAP Entegrasyonu