Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkeme kararında; "...idare tarafından gerekli araştırma ve inceleme yapılarak davacının mülkiyetinde ya da zilyetliğinde mal varlığı olup olmadığı tespit edilerek.." hususu yer alsa da; Kanun'un uygulanmaya başladığı ilk zamanlarda köylerde kadastro çalışmaları yapılmadığı ya da tamamlanmadığı için başvurucuların hak kaybına uğramaması adına kabul edilen zilyetlik ile mal varlığı ispatının, kadastro çalışması yapılan yerlerde gerçek bir hak sahipliği ise kadastro sonrası durum ile uyum içinde olması beklenmektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun "Tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti" başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına...

    Mahkeme kararında; "...idare tarafından gerekli araştırma ve inceleme yapılarak davacının mülkiyetinde ya da zilyetliğinde mal varlığı olup olmadığı tespit edilerek.." hususu yer alsa da; Kanun'un uygulanmaya başladığı ilk zamanlarda köylerde kadastro çalışmaları yapılmadığı ya da tamamlanmadığı için başvurucuların hak kaybına uğramaması adına kabul edilen zilyetlik ile mal varlığı ispatının, kadastro çalışması yapılan yerlerde gerçek bir hak sahipliği ise kadastro sonrası durum ile uyum içinde olması beklenmektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun "tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti" başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına...

      Mahkeme kararında; "...idare tarafından gerekli araştırma ve inceleme yapılarak davacının mülkiyetinde ya da zilyetliğinde mal varlığı olup olmadığı tespit edilerek.." hususu yer alsa da; Kanun'un uygulanmaya başladığı ilk zamanlarda köylerde kadastro çalışmaları yapılmadığı ya da tamamlanmadığı için başvurucuların hak kaybına uğramaması adına kabul edilen zilyetlik ile mal varlığı ispatının, kadastro çalışması yapılan yerlerde gerçek bir hak sahipliği ise kadastro sonrası durum ile uyum içinde olması beklenmektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun "tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti" başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına...

        Mahkeme kararında; "...idare tarafından gerekli araştırma ve inceleme yapılarak davacının mülkiyetinde ya da zilyetliğinde mal varlığı olup olmadığı tespit edilerek.." hususu yer alsa da; Kanun'un uygulanmaya başladığı ilk zamanlarda köylerde kadastro çalışmaları yapılmadığı ya da tamamlanmadığı için başvurucuların hak kaybına uğramaması adına kabul edilen zilyetlik ile mal varlığı ispatının, kadastro çalışması yapılan yerlerde gerçek bir hak sahipliği ise kadastro sonrası durum ile uyum içinde olması beklenmektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun "Tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti" başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına...

          Mahkeme kararında; "...idare tarafından gerekli araştırma ve inceleme yapılarak davacının mülkiyetinde ya da zilyetliğinde mal varlığı olup olmadığı tespit edilerek.." hususu yer alsa da; Kanun'un uygulanmaya başladığı ilk zamanlarda köylerde kadastro çalışmaları yapılmadığı ya da tamamlanmadığı için başvurucuların hak kaybına uğramaması adına kabul edilen zilyetlik ile mal varlığı ispatının, kadastro çalışması yapılan yerlerde gerçek bir hak sahipliği ise kadastro sonrası durum ile uyum içinde olması beklenmektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun "Tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti" başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına...

            Mahkeme kararında; "...idare tarafından gerekli araştırma ve inceleme yapılarak davacının mülkiyetinde ya da zilyetliğinde mal varlığı olup olmadığı tespit edilerek.." hususu yer alsa da; Kanun'un uygulanmaya başladığı ilk zamanlarda köylerde kadastro çalışmaları yapılmadığı ya da tamamlanmadığı için başvurucuların hak kaybına uğramaması adına kabul edilen zilyetlik ile mal varlığı ispatının, kadastro çalışması yapılan yerlerde gerçek bir hak sahipliği ise kadastro sonrası durum ile uyum içinde olması beklenmektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun "Tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti" başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına...

              Mahkeme kararında; "...idare tarafından gerekli araştırma ve inceleme yapılarak davacının mülkiyetinde ya da zilyetliğinde mal varlığı olup olmadığı tespit edilerek.." hususu yer alsa da; Kanun'un uygulanmaya başladığı ilk zamanlarda köylerde kadastro çalışmaları yapılmadığı ya da tamamlanmadığı için başvurucuların hak kaybına uğramaması adına kabul edilen zilyetlik ile mal varlığı ispatının, kadastro çalışması yapılan yerlerde gerçek bir hak sahipliği ise kadastro sonrası durum ile uyum içinde olması beklenmektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun "tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti" başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına...

                Mahkeme kararında; "...idare tarafından gerekli araştırma ve inceleme yapılarak davacının mülkiyetinde ya da zilyetliğinde mal varlığı olup olmadığı tespit edilerek.." hususu yer alsa da; Kanun'un uygulanmaya başladığı ilk zamanlarda köylerde kadastro çalışmaları yapılmadığı ya da tamamlanmadığı için başvurucuların hak kaybına uğramaması adına kabul edilen zilyetlik ile mal varlığı ispatının, kadastro çalışması yapılan yerlerde gerçek bir hak sahipliği ise kadastro sonrası durum ile uyum içinde olması beklenmektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun "Tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti" başlıklı 14. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına...

                  Somut olayda davacının,davalı tarafından yasalara ve sözleşmeye aykırı bir şekilde müvekkil şirketin sözleşme konusu inşaat faaliyetine devam etmesinin engellendiğini, haksız ve hukuka aykırı bir şekilde idari makamlara başvurular yapılmak suretiyle müvekkilin işgalci olarak nitelendirildiğini, sözleşmeye rağmen inşaat faaliyetlerinin fiilen engellenmesi şeklinde müvekkilin zilyetlik hakkına halel getirilmesi ve müvekkilin zilyetliğinde bulunan taşınırların ve inşaat sahasının davalı tarafından gasp edilmek istendiğini ileri sürerek zilyetlik hakkının tespiti ile davalının haksız ve hukuka aykırı olarak sözleşmenin 9. Maddesi gereğince müvekkilin kazandığı zilyetlik hakkına vaki müdahalesi nedeniyle 4721 Sayılı TMK 'nın 983. Maddesi hükmü gereğince müvekkilin zilyetlik hakkının korunması amacıyla yapılan saldırının sona erdirilmesi ve tecavüzün refi ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla vaki müdahale nedeniyle müvekkilin uğradığı 5.000....

                    Kadastro tespit tutanağının ya da kütüğün beyanlar hanesinde yazılı zilyedlik veya muhdesat şerhi, aynî bir hak olmayıp, kişisel hak niteliğinde olduğundan tapu sicilinden ayrı olarak alınıp, satılması, değiştirilmesi mümkün değildir. Şerhe ilişkin talepler, tarafların isteğiyle dahi Tapu Sicil Müdürlüğünce yerine getirilemez ve dava yoluyla genel mahkemeden istenemez. Ancak, yukarıda açıklandığı gibi yörede 4127 Sayılı Yasa ile değişik 2924 sayılı Yasanın 11. maddesine ve 3402 sayılı Yasanın Ek 4. maddesi gereğince yapılacak kullanım kadastrosu sırasında ileri sürülebilir ve hak sahipliği tespit komisyonunca değerlendirilebilir. İtiraz ve dava haklarının da bu aşamada kullanılması gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu