Davacı vekili İİK'nın 266 maddesine göre ihtiyati hacze itirazı inceleyecek mahkemenin icra tetkik merci olduğunu ileri sürmüş ise de; Davacının itirazının ihtiyati haciz kararı veren mahkemeye ve İİK'nın 265 maddesine yer alan nedenlere dayalı olarak yapıldığı, İİK'nın 266 maddesindeki haczin kaldırılması müessesinin farklı olduğu, ihtiyati haciz kararı mevcut iken uygulamanın kaldırılması istendiği takdirde haciz miktarı kadar teminat gösterilmek şartıyla İcra Tetkik Mahkemesi'nden talepte bulunulması gerektiği, müesseselerin birbirinden farklı olması karşısında ihtiyati haczi veren mahkemeye yapılan itiraz sonucu verilen yetkisizlik kararının tarafların ikametgah adreslerine göre yerinde bulunduğu anlaşılmıştır....
kaldırılması gerektiğini, Kayseri 2....
Somut olayda, davacılar, dava dilekçesinde, hem ihtiyati haczin dayandığı sebeplerle ilgili itirazlarını, hem de İİK 264/2.fıkrası gereği itirazlarını belirterek, süresinde itirazın kaldırılması veya iptalinin istenmemesi sebebiyle ihtiyati haczin hükümsüz kaldığını da ileri sürmüştür. Buna göre, İİK 261/son fıkrasının''...ihtiyati haczin infazı ile ilgili şikayetler infazı yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine yapılır...'' hükmü gereği davacıların bu kapsamda ileri sürdüğü itirazın esasının incelenmesi gerekirken davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmesi isabetsizdir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, emekli maaşına konulan haczin kaldırılması şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk HMK'nin 114/1-ı maddesi, İİK 82 nci madde, 5510 Sayılı yasanın 93 üncü madde hükümleri 3. Değerlendirme HMK’nin 303/1 maddesi “Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir” şeklinde düzenlemiştir. Şikayetçi borçlunun emekli maaşı üzerine konulan haczin kaldırılması istemiyle mahkemeye yaptığı 17.02.2020 tarihli başvurunun, Samsun 1....
karşın ilgili icra dairesinin ihtiyati haczin kaldırılması talebini 2004 sayılı İcra İflas Kanununun (İİK) 266 ncı maddesi uyarınca reddettiğini belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
verildiğini, icra dosyasına satış avansının 23.01.2021 tarihinde haciz tarihinden 9 yıl sonra yatırıldığını, hacizden itibaren 1 yıllık sürede satış talep edilmediğini, İİK'nın 106- 110 maddeleri gereğince haczin düştüğünü beyanla icra müdürlüğünün 19.03.2021 tarihli kararının kaldırılmasına, taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 266. maddesine dayalı ihtiyati haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Somut olayda, davacının dava dilekçesinde 100.000,00 TL üzerinden verilen ihtiyati haciz kararı nedeniyle davacının tüm malvarlığına haciz konulduğundan bahsedilmekle birlikte talep sonucu kısmında taşkın hacze ilişkin bir talep olmayıp öncelikle teminatsız, olmadığı takdirde nakit teminat karşılığında İİK'nın 266. maddesi uyarınca ihtiyati haczin kaldırılmasının istendiği, derdestlik iddiasına konu İstanbul Anadolu 18. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/375 Esas sayılı dosyasının ise taşkın haciz şikayeti ve taşınmaz teminatı karşılığında ihtiyati hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu, bu şekilde tarafları aynı olmakla birlikte talep sonuçları farklı olduğundan derdestlikten söz edilemez....
Mahkemece dava konusu iş makinasının mülkiyetinin noter satış sözleşmesi ile davacıya geçtiği, fiili haczin daha önce yapılmasına karşın haczin tescil kayıtlarına işlenmesinin noter satışından sonra istenildiği, satış tarihinde hacizden haberdar olmayan davacının mülkiyeti kazandığı gerekçeleriyle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına, davalı ... yöneltilen davanın husumetten reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2009/5519 Esas sayılı takip dosyasında 7.7.2009 tarihinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu, müvekkillerinin...ğini, takip borçlusu olan şirketin de onlardan biri olduğunu, müvekkilleri ile borçlu şirket arasında bu şekilde mal ve hizmet alımı dışında herhangi bir bağlantı bulunmadığını, haczin müvekkilinin adresinde gerçekleştirildiğini mahcuzların demirbaşa kayıtlı olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması ile tazminat talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili haciz sırasında borçluya ait evrak bulunduğunu işçilerin borçlu şirketin haciz mahallinde bulunduğunu beyan ettiklerini, davacı ile borçlunun muvazaalı hareket ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2012/4338 Esas sayılı takip dosyasında, taşınmazın aynına konulan haczin kaldırılması istemine ilişkin olup, mahkemece takip hukuku ile ilgili haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 22.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....