Dava dışı T1 tarafından yerel mahkemesinden taşınmaz üzerinde bulunan ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinde bulunulduğu, istinaf dilekçesinde ihtiyati haczin kaldırılmasının istendiği, T1 vekilinin amacının taşınmazın müvekkili adına tescilinin sağlanması olduğu, mahkemesinden ihtiyati haczin kaldırılması yönünde talepte bulunulmadığı da dikkate alınarak bu itibarla istinaf konusu talebin mahkemece verilen ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine dair ek karara yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu tasarrufa ilişkin taşınmaz üzerinde bulunan ihtiyati tedbirin rızai satışlara yönelik olduğundan cebri satışın yapılmasına engel olmadığı, kaldı ki taşınmazın cebri satışının yapıldığı, ihalenin dava dışı T1 adına kesinleştiği, ihtiyati tedbirin eldeki davada bir hükmünün kalmadığı, taşınmazın tapuda tescili amacıyla ihtiyati tedbirin kaldırılması gerektiği anlaşıldığından dava dışı T1 vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir. HMK'nın 355....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının İİK 266 maddesi uyarınca ihtiyati haczin kaldırılması için huzurdaki davayı dermeyan ettiğini, "Borçlu, para veya mahkemece kabul edilecek rehin veya esham yahut tahvilat depo etmek veya taşınmaz rehin yahut muteber bir banka kefaleti göstermek şartı ile ihtiyati haczin kaldırılmasını mahkemeden istiyebilir. Takibe başlandıktan sonra bu yetki, icra mahkemesine geçer."...
İcra Müdürlüğünün 2006/4461 Esas sayılı dosyasından, 20.12.2006 tarihinde, davacının kardeşinin borcundan dolayı davacı 3.kişiye ait garajda bulunan makinelerin haczedildiğini belirterek, İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili, dava konusu haczin borçluya ait adreste yapıldığını ve dava kötü niyetle açıldığından, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, dava konusu haczin gerçekleştiği garajın, davacının oturduğu evin bitişiğinde bulunup 3.kişiye ait olduğu sabit olduğundan, mülkiyet karinesinin davacı lehine olduğu, karine aksinin davalı alacaklı tarafından ispatlanmadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan 3.kişinin istihkak davasına ilişkindir....
İcra Müdürlüğü’nün 2009/3026 sayılı Takip dosyasında trafik kaydına haciz konulan ... plaka sayılı aracın 03.11.2008’de noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişi tarafından satın alındığını, mülkiyetin hacizden önce davacıya geçtiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı (alacaklı) vekili, dava konusu aracın borçlu adına kayıtlı olması nedeni ile haczin konulduğunu, araç satışını alacaklının bilmesinin mümkün olmadığını, haciz tarihinden itibaren 1 yıllık satış isteme süresinin dolduğunu, davanın konusunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu aracın trafik kaydına haciz konulmasından önce noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişi tarafından satın alındığı, mülkiyetin hacizden önce davacıya geçtiği” gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar vermiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Borçlu vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değil isede; Borçlu, İcra Müdürlüğü'nce 23.11.2011 tarihinde Ziraat Bankası Menemen Şubesindeki hesaplarına haciz işlendiğini, haczin İİK'nun 82. maddesine ve 4081 sayılı Yasa'nın 22. maddesine aykırı olarak yapıldığını bildirerek, bu haczin kaldırılmasını da istemiştir. İcra dosyasının incelenmesinde haciz konulan banka mevduatı mahkemeninde kabulünde olduğu gibi 4081 sayılı Yasa'nın 22. maddesi gereği haczedilemez ise de, haczin konulduğu 23.11.2011 tarihinden sonra İcra dosyasından anılan hesaptaki paranın dosyaya istenmesi yönünde bir işlem gerçekleştirilmediğinden haczin İİK'nun 106-110 maddeleri gereği düştüğünün kabulü de yerindedir. Ancak borçlu icra mahkemesinden haczin kaldırılması talebinde bulunmuş olup, bu talebin İİK'nun 106 ve 110....
Bu aşamada, haczin kaldırılması, ancak, üçüncü kişilerin genel mahkemede açacağı dava sonucunda çözümlenir.Öte yandan, üçüncü kişilerin, adlarına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir (HGK’nun 24.09.1997 tarih 1997/15-461 E. 1997/729 K.; HGK’nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 E. 2001/516 K.; HGK’nun 31.03.2004 tarih ve 2004/12-198 E. 2004/183 K.)....
Dairemizin 23.10.2014 tarih ve 2014/18236 E.-24834 K. sayılı bozma ilamında belirtilmesine ve mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen, ödeme emrinin tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten önce yapılan hacizlerin hükümsüz kaldığı gözetilerek, borçlunun meskeniyet şikayetine konu taşınmaz yönünden, meskeniyet şikayetinin esası incelenmeden bahse konu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği halde, meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek haczin kaldırıldığı görülmüştür....
taraf olmayan şikayetçiye ait olduğundan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verildiği, mahkemece bozma ilamına uyulduğu ancak taşınmaz üzerine ......
Mahkemece dava konusu haczin İİK.nun 99.maddesine göre yapılması gerektiğinden bahisle davacı 3.kişinin icra mahkemesinde şikayet davası açtığı, bu dava sonunda İİK.nun 99.maddesindeki prosedür işletilerek alacaklıya istihkak davası açmak üzere 7 günlük süre verildiği, alacaklının bu süre içinde dava açmadığı bu nedenle haczin düştüğü, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, haczin yapılmasına kötü niyetli ve ağır kusurlu olarak sebebiyet veren davalının mahcuzların %15'i oranında tazminata mahkum edilmesine ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK.nun 96 vd. maddelerine dayanan istihkak davasına ilişkindir. Davacı 3.kişi tarafından dava konusu haczin İİK.nun 99.maddesine göre yapılmış sayılması istemiyle açılan şikayet davasında ......
İcra Müdürlüğünün 2009/4811 takip, Beylikova 2.İcra Müdürlüğünün 2009/56 Talimat sayılı dosyasından 23.11.2009 tarihinde haczedilen onbeş adet büyükbaş hayvanın kendisine ait olduğunu belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasını, %40 tazminatın tahsilini dava ve talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, haczin borçlunun tebligat adresinde ve kızının huzurunda yapıldığını, kira sözleşmesinin geçersiz olduğunu, hayvanların borçlu tarafından alınmasına rağmen kayıtlarının davacı adına yaptırıldığını, deliller toplanmadan %15 teminatla ve tensip aşamasında haczin kaldırılmasına karar verilmesinin yasal olmadığını belirterek davanın reddi ile %40 tazminatın tahsilini savunmuştur. Davalı borçlu, tebligata rağmen savunma yapmamıştır....