Mahkemece dava konusu iş makinasının mülkiyetinin noter satış sözleşmesi ile davacıya geçtiği, fiili haczin daha önce yapılmasına karşın haczin tescil kayıtlarına işlenmesinin noter satışından sonra istenildiği, satış tarihinde hacizden haberdar olmayan davacının mülkiyeti kazandığı gerekçeleriyle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına, davalı ... yöneltilen davanın husumetten reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2008/7471 sayılı takip dosyasından 03.11.2010 tarihinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu, haczin müvekkilinin işyerinde yapıldığını ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, haczin ödeme emri tebliğ edilen adreste yapıldığını, mahalde borçlu şirketin faaliyet gösterdiğinin haczin tutanağı içeriği ile sabit olduğunu, haciz sırasında hazır bulanan kişinin borçlu şirket yetkilisinin kızı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece haczin ödeme emri tebliğ edilen adreste yapıldığı, davacı şirket ile borçlu şirket arasında bağlantı bulunduğu, haciz adresinde 3.kişi ile borçlunun birlikte faaliyet gösterdiği, istihkak iddiasının muvazaaya dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2008/7471 sayılı takip dosyasından 03.11.2010 tarihinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu, haczin müvekkilinin işyerinde yapıldığını ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, haczin ödeme emri tebliğ edilen adreste yapıldığını, mahalde borçlu şirketin faaliyet gösterdiğinin haczin tutanağı içeriği ile sabit olduğunu, haciz sırasında hazır bulanan kişinin borçlu şirket yetkilisinin kızı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece haczin ödeme emri tebliğ edilen adreste yapıldığı, davacı şirket ile borçlu şirket arasında bağlantı bulunduğu, haciz adresinde 3.kişi ile borçlunun birlikte faaliyet gösterdiği, istihkak iddiasının muvazaaya dayandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, Gaziantep 7.İcra Müdürlüğü'nün 2011/5167 sayılı takip dosyasından 29.6.2011 tarihinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu, haczin müvekkilinin işyerinde yapıldığını ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, haczin borçlunun babası ve kardeşlerinin huzurunda yapıldığını, mahalde borçluya ait evrak bulunduğunu, borçlunun haciz adresinde sigortalı çalışıyor göründüğünü aralarında muvazaalı işlemler bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....
Kişi vekili, İzmir 19.İcra müdürlüğünün 2009/4965 sayılı takip dosyasından haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu, haczin müvekkilinin işyerinde yapıldığını dava konusu mahcuzların borçlu şirketten fatura ile satın aldığını ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, davacı 3. Kişi ile borçlu arasındaki satışın muvazaalı olduğunu, borçlu şirket yetkilisinin haciz sırasında hazır bulunduğunu, haczin borçlunun ticaret sicilinde belirtilen adresinde yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece haczin takibin dayanağı senette yazılı olan adreste borçlu şirket yetkilisinin huzurunda yapıldığı, karineni alacaklı yararına olduğu, davacının dayandığı faturanın alacaklıdan mal kaçırma kasdıyla düzenlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3. Kişi vekilince temyiz edilmiştir....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, dava dışı borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, süresinde satış istenmediğiden haczin düştüğü gerekçesiyle müvekkiline pay ayrılmadığını, oysa ki ....05.2005 tarihinde satış talep edildiği halde satışa konu taşınmaz üzerinde ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tasararrufun iptali davası sırasında konan tedbir nedeniyle satış taleplerinin reddedildiğini, haczin düştüğüne dair memur işlemi hakkında ... .... ... Hukuk Mahkemesi'ne şikayette bulunduklarını, ileri sürerek, sıra cetveline şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Şikayetçi vekili, tasarrufun iptali sırasında taşınmaz üzerine konan haczin satışa engel olmadığını savunarak,şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamana göre; şikayetçinin ... .... ... Müdürlüğü'nün 2007/2449 Esas sayılı dosyasında, ... memurunca haczin düştüğüne dair verilen karara karşı, ... .... ......
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı sayılı takip dosyasından 7.6.2010 tarihinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu, haczin müvekkilinin işyerinde yapıldığını haczin talimat adresinden farklı bir yerde yapıldığını talimat icra müdürlüğünün talimatta yazılı olan adresten farklı bir adreste haciz işlemi uygulayamayacağını ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir....
Mahkemece, haczin davacı şirketlerin araç parkurunda ve davacı yetkilisinin hazır bulunduğu sırada haczin gerçekleştirildiği mülkiyet karinesinin 3.kişi yararına olup aksinin davalı ve davacının borçlu şirketten hizmet satın alması nedeniyle haciz mahallinde borçluya ait evrakın bulunduğu savunmasının aksinin davalı alacaklı tarafından ispat edilemediği, davacı ile borçlu arasında irtibat olmadığı gerekçeleriyle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı alacaklı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 517,70 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı alacaklıdan alınmasına 10.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ne var ki 3. kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar ışığında, İİK’nun 106- 110.maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır. Somut olayda, şikayete konu haczin 08/12/2020 tarihli olduğu, haczin konulduğu tarih itibariyle İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, şikayet tarihi olan 26/04//2021 tarihi itibarı ile haczin ayakta ve geçerli olduğu, mahkemece kararın 09/03/2022 tarihinde tesis edildiği, alacaklı vekilince davaya konu taşınmaz üzerindeki hacze ilişkin satış talebinde bulunulmadığı ve satış avansının yatırılmadığı görülmüştür....
Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; ihtiyati haczin şartlarının oluşmadığını, kazada kusurlu tarafın müvekkili olmadığını, davacının araç değer kaybına ilişkin beyanları ve rakamların gözetildiğinde verilen teminat miktarının çok düşük kaldığını, davacının araçtaki değer kaybının 60.000,00 TL'nin üzerinde olduğunu iddia etmesine rağmen dava değerini 60 kat az gösterip bu değer üzerinden ihtiyati haciz talebinde bulunmasının hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu beyan ederek müvekkili aleyhine verilen ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir....