WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tapuya işlenmesi, haczin kurucu unsuru olmayıp bildirici nitelik taşır. Ne var ki 3. kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerekmektedir(Dairemizin 10/12/2015 tarih ve 2015/28857 E.-31140 K. sayılı kararı). Bu açıklamalar ışığında, İİK.nın 106-110.maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır. Somut olayda, şikayete konu haczin incelenmesinde; alacaklı vekilinin 25/12/2017 tarihli talebi üzerine icra müdürlüğünce 09/01/2018 tarihinde haciz talebinin kabul edilmesiyle haciz konulduğu, haczin konulduğu tarih itibariyle İİK'nun 106....

    İhtiyati hacze itiraz eden vekili, yapılan takibe vaki itiraz üzerine takibin durduğunu, alacaklının 7 günlük yasal sürede itirazın iptalini veya itirazın kaldırılmasını talep etmediğini, bu nedenle ihtiyati haczin hükümsüz olduğunu belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, borçlunun yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verilerek bu kararın alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde itirazın kaldırılması veya itirazın iptalinin alacaklı tarafından talep edilmemesi nedeniyle ihtiyati haczin hükümsüz kaldığı belirtilerek ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra ve İflâs Kanunu'nun (İİK) 265’nci maddesinde ihtiyati haciz kararına itiraz sebepleri açıkça belirtilmiştir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati haczin kaldırılması talebinin incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin kabulüne yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati hacze itiraz eden vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati haciz isteyen vekili, bonoya istinaden ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, talep uygun görülerek mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili, mahkemenin yetkisiz olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin dört ay önce sona erdiğini, bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin borcunun bulunmadığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, ihtiyati haciz isteyenin ihtiyati haczin kaldırılmasını kabul etmesi nedeniyle ihtiyati haczin kaldırılmasına hükmedilmiş, karar muteriz vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih : 21/01/2008 Nosu :2008/6-2008/6 Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati haczin kaldırılmasına yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati haciz isteyen vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İcra ve İflas Kanunu’nun 265/1. hükmüne göre, “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” Bu hüküm uyarınca ihtiyati hacze itiraz nedenleri, ihtiyati haczin dayandığı sebepler, mahkemenin yetkisi ve teminat ile sınırlandırılmış olup, bunların dışındaki hususlardan dolayı ihtiyati hacze itiraz edilemez....

          -K A R A R- Şikayetçi, borçluya ait taşınmaz hisselerinin satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde üst sıraya alınan alacaklının 26.12.2001 günlü başvurusu ile ihtiyati hacizden feragat ederek teminatı geri aldığını, böylelikle 13.11.2001 günü konulan ihtiyati haczin ortadan kalktığını ve kendisinin alacaklı olduğu ... 3. İcra Müdürlüğü'nün 2002/5418 sayılı dosyasından konulan 27.05.2002 günlü haczin öncelikli olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu dosyadan konulan ihtiyati haczin kesin (icrai) hacze dönüştüğünü, taminatın iadesi için talep açtıklarını ve kesin haczin düşmediğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Karşı şikayetinde ise şikayetçinin 27.05.2002 günlü haczinin, yasal süresi içinde satış istenmemesi nedeniyle düştüğünü, 08.06.2004 günlü haczin ise yeni bir haciz olduğunu ileri sürmüştür. Borçlu..., cevap vermemiştir....

            Diğer taraftan ikinci sıradaki haczin tarihi 21.08.2007 olup, taşınmazın satıldığı 16.03.2009 itibariyle bu haczin düştüğünden de söz edilemez (İİK.m.106, 110). Ne var ki gerekçedeki bu iki hata dışında, vergi dairesi haczinin düşmediği ve şikâyetçinin 27.08.2009 tarihli yenileme haczinin, 16.05.2005 tarihli haczin etkilerini uzatmayacağı ve yenileme olarak adlandırılan haczin konulduğu tarih itibariyle geçerli yeni bir haciz olduğu ilkesi çerçevesinde sonucu itibariyle yerinde bulunan hükmün Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/son maddesi uyarınca gerekçesi yukarıdaki şekilde değiştirilmek ve düzeltilmek suretiyle onanmasına karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün gerekçesi değiştirilmek ve düzeltilmek suretiyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Bu hacizlerin incelenmesinde; - 25.07.2011 tarihli hacizde, haczin konulduğu tarih itibariyle İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca; satış isteme süresinin 2 yıl olduğu, ancak süresinde satış istenmediği için İİK'nun 110/1. maddesi gereği haczin kalktığı, - 21.06.2013 tarihli hacizde, haczin konulduğu tarih itibariyle İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, ancak bu hacze ilişkin olarak alacaklının, 1 yıllık süreden sonra, 04.07.2014 tarihinde satış talep ederek, aynı gün satış avansını yatırdığı, böylece İİK'nun 110/1. maddesi gereği, taşınmaz üzerindeki haczin düştüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunmasında korunmaya değer bir hukuki yararı bulunmamaktadır. O halde mahkemece, belirtilen nedenlerle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

                Davalı vekili 03/09/2020 tarihli üçüncü dilekçesi ile teminat mukabili haczin kaldırılması talebini açıklama gereği duymuş, talebinin menkuller ve banka hacizleri yönünden ihtiyati haczin kaldırılması olduğunu belirtmiştir. 17/09/2020 tarihli, ihtiyati hacze itirazın değerlendirilmesi duruşmasında davalı vekili, dilekçelerini tekrarla, ihtiyati haczin şartlarının oluşmadığını, öncelikle ihtiyati haczin menkuller ve banka alacakları yönünden kaldırılmasını, mahkeme aksi kanaatte ise teminat karşılığı kaldırılmasını talep etmiştir. Bu durumda davalı vekilinin nihai talebinin menkuller ve müvekkilinin üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacakları üzerine konulan ihtiyati haczin, yasal şartları oluşmadığından kaldırılması olduğu izahtan varestedir. Mahkemenin, yapılan tüm açıklamalara rağmen aksi kanaatte olması halinde hacizlerin bu kez teminat karşılığı kaldırılması seçeneğini de ikincil talep olarak ileri sürmüştür....

                taleplerinin değerlendirilmesi gerektiğini, daha önce yapılan ihtiyati haczin kaldırılması taleplerinin yerel mahkemece reddedildiğini, davalılarca bu kararına karşı istinaf yoluna başvurularak teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılmasını talep edildiğini, dosya istinaf incelemesinden dönmeden ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verildiğini, fabrika niteliğindeki bir taşınmaz üzerindeki ihtiyati haczin 67.530,00 TL teminat karşılığına kaldırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati haczin kaldırılmasının müvekkil bankanın mağduriyetine neden olabileceğini, bu sebeple taraflarınca yapılan ihtiyati haczin kaldırılması kararına olan itirazlarının kabul edilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

                Madde uyarınca malumat sorulduğunu, icra müdürlüğünce verilen cevapta haczin devam ettiğinin bildirdiği ancak dosya kapsamında İİK md. 153/a-1 maddesi uyarınca üç aylık yasal süre içerisinde satış talep edilmemiş olduğu gibi satış avansının da yatırılmadığını bu nedenle haczin düştüğünü ve buna göre cevap verilmesi gerektiğini belirterek, müdürlükçe tesis edilen 01/06/2016 tarihli ret kararının iptali ile haczin devam ettiğine ilişkin 16/05/2016 tarihli cevabi yazısının düzeltilerek haczin düştüğünün hüküm altına alınmasını talep ettiği anlaşılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu