İcra Müdürlüğü'nce Kayseri İcra Müdürlüğü'ne yazılan 08/02/2022 tarihli talimatı ile borçluya ait ... ada, 18 parselde kayıtlı taşınmazın kıymet takdirinin yapılmasının istendiği, bu talimat uyarınca konulan haczin "nokta haczi" niteliğinde olduğu anlaşılmakla kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayetini inceleme yetkisi, haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. İstanbul 6.İcra Hukuk Mahkemesi’nce, somut olayda öncelikle takibin ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin olduğu, haciz aşaması sözkonusu olmadığından nokta haczinden bahsedilemeyeceği, Kayseri İcra Hukuk Mahkemesi yetkisizlik kararının bu yönüyle yerinde olmadığı ayrıca kıymet takdirinin Kayseri Gayrimenkul İcra Müdürlüğü tarafından yapıldığı İİK'nın 128/a maddesine göre şikayeti inceleme yeri talimat icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
İcra Müdürlüğünce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi ... İcra Hukuk Mahkemesine aittir. III. KARAR Açıklanan sebeplerle; 6100 sayılı Kanun’un 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrası gereğince ... İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 24.04.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesince, şikayete konu haczin Ankara Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünün 2021/476 Esas sayılı dosyası ile yapıldığı, Şanlıurfa 1. İcra Müdürlüğünün 2022/41 Talimat sayılı dosyası doğrultusunda kıymet takdir raporu düzenletildiği, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin haciz kararını veren esas icra müdürlüğü olan Ankara Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünün bağlı olduğu Ankara Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Ankara 5. İcra Hukuk Mahkemesince ise, somut olayda şikayetin kıymet takdirine itiraza ilişkin olup, kıymet takdirine itiraz edilen taşınmazın Eyyübiye/Şanlıurfa'da bulunduğu, itiraz edilen kıymet takdiri raporunun Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin 2021/476 Esas sayılı dosyasından yazılan talimat doğrultusunda Şanlıurfa 1....
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, şikayete konu hacize ilişkin olarak icra dosyasından borçlu ...’e 08.03.2018 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 04.03.2019 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurarak meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin istinaf talebi üzerine bölge adliye mahkemesi kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedildiği, kararın alacaklı vekili tarafından temyiz edildiği görülmektedir. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar....
İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Borçlu, meskeniyet şikayeti ile birlikte haciz işlemi tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerse, öncelikli olarak haciz işlemi tebliğinin usulüne uygun olup olmadığının denetlenmesi, usulsüz olduğunun saptanması ve borçlunun, haczi öğrenme tarihine göre 7 gün içinde meskeniyet şikayetinde bulunduğunun anlaşılması durumunda işin esasının incelenmesi gerekir. O halde, mahkemece, yukarıdaki açıklama doğrultusunda inceleme yapılması gerekirken, “103 davetiyesinin” usulsüz tebliğ edildiğine dair ayrı bir şikayet davası açılmadığı gerekçesiyle şikayetin süre aşımından reddi isabetsizdir....
İİK. nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, taşınmaz kaydı üzerine son olarak, alacaklı vekilinin 18.02.2013 tarihli talebi üzerine 19.02.2013 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından borçluya bildirimde bulunulmadığı, borçlunun, hacizden 10.10.2014 tarihinde haberdar olduğunu bildirerek 17.10.2014 tarihinde süresinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun meskeniyet şikayetine ilişkin temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu ... aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte, borçlu, ipotekli taşınmazın haline münasip meskeni olması nedeniyle haczin kaldırılması şikayeti yanında, talep edilen faiz oranının ve işlemiş faiz tutarının fahiş olduğunu ileri sürerek icra takibinin ferileri yönünden de durdurulmasını istediği, mahkemece; alacaklı banka tarafından dava konusu ipotekli taşınmazın paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, borçlunun bu taşınmazla ilgili olarak haczedilmezlik...
Somut olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın 19.10.2012 tarihinde haczedildiği, haczin borçluya 103 davetiyesi ile 13.8.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 22.8.2013 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK'nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabi olup, borçlu meskeniyet şikayet dilekçesinde açıkça 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir iddiada bulunmamış, tebliğ tarihinde ve halen annesinin rahatsızlığı sebebiyle Nevşehir ilinde olduğunu ileri sürmüştür....
Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Somut olayda, takip dosyası incelendiğinde taşınmaz kaydına 02/03/2021 tarihinde işlenen haczin şikayete konu edildiği, haczin konulduğu tarih itibariyle İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, haciz tarihten itibaren 1 yıllık sürede satış talep edilmediğinden taşınmaz üzerindeki haczin 02/03/2022 tarihinde düştüğü anlaşılmaktadır....