Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, haczedilemezlik şikayeti ile haczin ve 05.05.2021 tarihli haciz müzekkeresinin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2.İİK 82. ve devamı maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
İcra ve İflas Kanununda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda meskeniyet şikayetine konu taşınmaz üzerinde aynı takip dosyası üzerinden 20.04.2012 ve 04.02.2013 tarihlerinde haciz konulduğu, borçlunun 04.02.2013 tarihli hacizle ilgili olarak meskeniyet şikayetinde bulunduğu bu haciz için çıkarılan 103 davetiyesinin tebliğ tarihi olan 18.05.2013 tarihine göre şikayetin süresinde olduğu görülmekle işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, şikayete konu olmayan 20.04.2012 tarihli haczin tebliği gözönüne alınarak şikayetin süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
ye gönderilen haciz ihbarnamesine verilen cevaba istinaden, haczedilen hakedişlerin borçlunun değil borçlunun ortağı olduğu ... ait olduğunu belirterek hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş olup mahkemece istem, haczedilmezlik şikayeti olarak nitelendirilip bu konu hakkında daha önceden karar verildiği belirtilerek süre aşımından ret kararı verilmiştir. Takip borçlusu olan ...'nin alacağı için ....'ye gönderilen haciz ihbarnamesine istinaden üçüncü kişi, şirket alacağının doğması ihtimaline binaen haczin kaydedildiğini bildirmiş, daha sonra da 08.04.2014 tarihi itibariyle hak edişlerin muhatabının borçlu şirket değil İsfat Mimarlık-...olduğunu bildirmiştir. Adi ortaklığın ayrı bir tüzel kişiliği olmadığından adi ortaklığı oluşturan ortaklardan her biri şikayet hakkına sahip olup hakedişlerin borçluya ait olmayıp borçlunun ortağı olduğu adi ortaklığa ait olduğu iddiasıyla haczin kaldırılmasına dair talep süresiz şikayete tabidir....
Mahkemece, bilirkişi raporu nazara alınarak fazla talep edilen miktarın iptaline karar verilmiş ise de, emekli maaşına ilişkin haczin kaldırılması yönündeki şikayetçi istemleri incelenip olumlu olumsuz bir karara bağlanmamıştır. O halde, Mahkemece, borçlunun yukarıda belirtilen haczedilmezlik şikayeti de incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 19.09.2013gününde oybirliğiyle karar verildi....
-K A R A R- Şikayeti vekili, ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2006/4873 Esas sayılı dosyasından düzenlenen sıra cetvelinin iptali gerektiğini, sıra cetvelinin birinci ve ikinci sırasında bulunan ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2006/4873 ve 2005/13785 Esas sayılı dosyalarında satış istenmediği ve avans yatırılmadığı için hacizlerin düştüğünü ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, süresi içerisinde satış talep edildiğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2006/4873 Esas sayılı dosyasında konulan haczin düşmediği, ilk haczin bu dosyadan konulduğu, bu nedenle sıra cetvelinde birinci sırada gösterilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı, davacının alacaklı olduğu dosyada haciz konulduktan sonra süresi içerisinde satış istenmediğinden hacizin düştüğü gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir....
Şikayet olunan ... vekili, haczin düştüğü iddiasının gerçek dışı olduğunu savunarak, şikayetin reddini talep etmiştir. Diğer şikayet olunan ... cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, borçluya ait taşınmaz üzerine 15.12.2008 tarihinde haciz konduğu İİK'nun 106-110 maddelerine göre iki yıl dolmadan satış avansının yatırılıp taşınmazın 10.12.2010 tarihinde satıldığı, haczin düşmediği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Karar, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekilinin talebi üzerine, icra müdürlüğünce borçluya ait işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı, Gayri Sıhhi Müessese Ruhsatı ve benzeri her türlü ruhsatın haczine karar verildiği, borçlunun, işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı, Gayri Sıhhi Müessese Ruhsatı ve Benzinlik İşletme Ruhsatına konulan haczin kaldırılması talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin esası incelenerek istemin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar....
O halde, mahkemece, haczin kaldırılmasına ilişkin şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlunun şikayeti ise takip kesinleşmeden maaşına konulan haczin kaldırılması istemi ile birlikte ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne de yönelik olduğundan öncelikle örnek 7 ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığının belirlenmesi, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin karara bağlanmasından sonra oluşacak sonuç çerçevesinde hacze yönelik şikayet hakkında bir karar verilmesi gerekirken evrak üzerinde eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
deki bireysel emeklilik hesaplarına İİK. m. 89/1 haciz ihbarnamesi ile doğmuş ve doğacak her türlü hak ve alacakları ve bireysel hakediş tutarlarına haciz konulduğunu, Bireysel Emeklilik Sistemi Hakkında Yönetmelik'in 26/1 maddesi uyarınca kısmen haczin mümkün olup hesapların tamamının haczinin yasal olarak mümkün olmadığını ileri sürerek haczin kaldırılması talebinde bulunmuş, mahkemece, İİK'nun 89. maddesinin üçüncü kişilerin hukuki durumu ve sorumluluğunu düzenlediği, borçlunun bu işleme karşı şikayet hakkının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu 4632 Sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu'nun 17. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, yasal dayanağı İİK'nun 82/1 ve 16. maddesidir. Anılan maddelere göre borçluların haczedilmezlik şikayetinde bulunmada hukuki yararı vardır....