İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, müvekkilinin mülkiyetinde bulunan engelli aracının haczinin kabil olabileceğine karar verildiğini, alacaklının haklarının öncelikli tutularak haczi kabil başka mallar varken müvekkilinin yaşam hakkı için önem arz eden engelli aracındaki haczin lüks sayıldığını, dosya borcunu karşılayacak başka taşınmazlar mevcut iken, dosya borcunu kapatmasının söz konusu olmayan ve müvekkilinin sağlıklı tedavi süreci için önem arz eden engelli aracındaki haczin kaldırılmamasını, anayasal düzende korunan yaşam hakkının ihlali sonucunu doğurduğunu, hakimin takdir yetkisinin bulunduğu durumun dahi yerel mahkemece değerlendirilmediğini, haczin devamını talep etmiş olduğu taşınmazın muhammen bedelinin yarısına satılması halinde dahi 3 dosya borcunu da kapatacak tahsil kabiliyetinin bulunduğunu belirterek, delillerinin toplanmasına ve dosya borçlarının hesaplanmasına, ardından yeniden yapılacak yargılama neticesinde davanın kabülü yönünde karar verilmesini...
Açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmedikçe, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi, itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir (Hukuk Genel Kurulunun 11/05/2011 tarih ve 2011/12-177 Esas, 2011/300 Karar sayılı kararı). Somut olayda, borçlunun, şikayet tarihinden sonra haricen kısmi ödeme yapması üzerine, alacaklı tarafından haczin fekki talebinde bulunulmuş ise de, icra müdürlüğünce, tüm dosya takip çıkışı üzerinden harç yatırıldığı takdirde haczin kaldırılmasına karar verildiği de görülmekle, borçlunun şikayette hukuki yararı bulunmaktadır. O halde, mahkemece, borçlunun şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, borçlunun, icra mahkemesine başvurarak, işyerinde bulunan tüm ilaçların haczedildiğini, İİK'nun 82/1-2 gereği haczin kaldırılmasını, bu talebin kabul edilmemesi halinde taşkın haczin fekkini istediği, mahkemece haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verildiği, ancak taşkın haciz şikayeti ile ilgili herhangi bir karar verilmediği görülmektedir. 6100 sayılı HMK'nun 297. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; hükmün, tarafların iddia ve...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlunun fındık tarlası vasfında olan taşınmazlarının haczedilemez nitelikte olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 4. ve 7. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar....
Haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup; takibin tarafı olmayan üçüncü kişinin böyle bir şikayette bulunarak haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir. Şikayetçi üçüncü kişinin mahcuz malın kendisine ait olduğu nedenine dayalı haczin kaldırılmasına ilişkin iddiası ise, ancak açacağı istihkak davası kapsamında değerlendirilebilir. Somut olayda, şikayetçi tarafından haczedilen menkul ile ilgili olarak Gaziantep 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/107 Esas sayılı dosyasında istihkak davası açıldığına göre, mahkemece, başvurunun istihkak davası olarak vasıflandırılması da mümkün değildir. O halde; mahkemece, takipte taraf olmayan üçüncü kişinin şikayetinin yukarıda açıklanan nedenlerle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru olan mahkeme kararının onanması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, borçlunun, icra mahkemesine başvurarak, işyerinde bulunan tüm ilaçların haczedildiğini, İİK'nun 82/1-2 gereği haczin kaldırılmasını, bu talebin kabul edilmemesi halinde taşkın haczin fekkini istediği, mahkemece haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verildiği, ancak taşkın haciz şikayeti ile ilgili herhangi bir karar verilmediği görülmektedir. 6100 sayılı HMK'nun 297. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; hükmün, tarafların iddia ve...
Takip dosyasının incelenmesinde; borçlunun, şikayete konu...’taki hesabına haciz konulduğu, dosya borcunun şikayet tarihinden sonra 29.09.2014 tarihinde ...’tan tahsil edilmesi sonucu 10.10.2014 tarihinde dosyanın infazen (ve haczin kaldırılmasına) kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. Açıkça şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/12-177 esas, 2011/300 karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı) Kaldı ki, somut olayda, borçlunun rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, dosya borcu, haciz konulan banka hesabındaki paranın gönderilmesi ile kapanmıştır. O halde, mahkemece, borçlunun haczedilmezlik şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....
konulmasının yasaya ve hukuka uygun olmadığını belirterek, ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasını istemiştir....
İİK'nın 82/1- 4. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, davanın devamı sırasında da haczin geçerliliği dava şartı olup, davanın her aşamasında gözetilmelidir. Somut olayda, şikayete konu haczin 11/08/2020 tarihli olduğu, haczin konulduğu tarih itibariyle İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 6 ay olduğu, şikayet tarihi itibarı ile haczin ayakta ve geçerli olduğu, ancak süresinde satış istenmediği ve yargılama sırasında İİK'nun 110/1. maddesi gereği, davaya konu taşınmaz üzerindeki haczin düştüğü açıktır. Öte yandan yine yargılama sırasında icra müdürlüğünün 26/04/2022 tarihli kararı ile dosyanın infazen kapatılmasına karar verdiği ve anılan karar doğrultusunda araç üzerine konulan şikayete konu haczin hükümsüz kaldığı da anlaşılmıştır....
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İncelemeye konu Meskeniyet şikayetine ilişkin karar usul ve yasaya uygun olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacı vekilinin taşkın hacze ilişkin şikayeti niteliği itibariyle kesin olup, istinaf kanun yoluna başvurulamayacağından istinaf başvuru talebinin USULDEN REDDİNE, 3- Peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye harç alınmasına yer olmadığına, 4- İstinaf yargılama giderinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, 5- İnceleme HMK'nun 353. maddesi gereğince duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6- Kararın taraflara tebliğ edilmesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda tarafların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren meskeniyet şikayeti yönünden 2 haftalık yasal süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak, taşkın haciz şikayeti yönünden kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi....