WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti davası olup yasal 7 günlük süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 82/1- 4- 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Öte yandan, taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesi zorunlu değildir....

Taşınmaz üzerinde konulan haciz kaldırma isteminin şikayet niteliğinde olduğu ve şikayeti koşulları içinde çözümlenmesi gerektiği dairemizin çoğunluk kararında da benimsenmiştir. Bu şikayetin özünde tapu sicil kaydına göre mülkiyetin borçlu adına kayıtlı olduğu dönemde konulan haciz işleminin hacizden önce taşınmazlara konulan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin şerhine dayanılarak üçüncü kişi adına taşınmazın tescili sonrasında, haczin hüküm ve sonuç doğurmaması dolayısıyla kaldırılması istemi, yani bir nevi üçüncü kişinin taşınmazın kendisine ait olması nedeniyle borçlunun borcu için konulan haczin kaldırılması istemi yatmaktadır. Haciz tarihi itibariyle icra müdürünün taşınmaz borçlu adına kayıtlı olduğu için taşınmaza haciz konması usul ve yasaya uygundur. Haciz öncesi şerhte taşınmaz üzerine haczin konulmasına engel değildir....

    Taşınmaz üzerinde konulan haciz kaldırma isteminin şikayet niteliğinde olduğu ve şikayeti koşulları içinde çözümlenmesi gerektiği dairemizin çoğunluk kararında da benimsenmiştir. Bu şikayetin özünde tapu sicil kaydına göre mülkiyetin borçlu adına kayıtlı olduğu dönemde konulan haciz işleminin hacizden önce taşınmazlara konulan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin şerhine dayanılarak üçüncü kişi adına taşınmazın tescili sonrasında, haczin hüküm ve sonuç doğurmaması dolayısıyla kaldırılması istemi, yani bir nevi üçüncü kişinin taşınmazın kendisine ait olması nedeniyle borçlunun borcu için konulan haczin kaldırılması istemi yatmaktadır. Haciz tarihi itibariyle icra müdürünün taşınmaz borçlu adına kayıtlı olduğu için taşınmaza haciz konması usul ve yasaya uygundur. Haciz öncesi şerhte taşınmaz üzerine haczin konulmasına engel değildir....

      Şikayete konu taşınmazın haciz tarihinin 13.07.2015 olduğu, borçlu vekilinin icra dosyasına vekaletnamesini 10.06.2015 tarihinde ibraz ettiği, vekilin icra müdürlüğüne 09.05.2016 tarihli beyanı ile haczin kaldırılması talebinde bulunduğu görülmüş olup, 09.05.2016 tarihi itibariyle borçlu vekilinin hacizden muttali olduğunun kabulü gerekir İİK'nın 82/1-12. maddesinde borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edilmektedir.İİK'nın 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, borçlu adına kayıtlı taşınmaz üzerine konulmuş geçerli bir haczin varlığı gerekir. Öte yandan; İİK'nın 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2021 NUMARASI : 2020/249 ESAS- 2021/531 KARAR DAVA KONUSU : İhtiyati Haczin Kaldırılması KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 10. İcra müdürlüğünün 2020/7214 esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibi yapıldığını, müvekkilinin haline münasip evinin haciz edildiğini ileri sürerek haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından, davanın kısmen kabulü ile, davacı borçlunun meskeniyet şikayeti nedeni ile haczin kaldırılması talebinin reddine, Bakırköy 10....

        Uyarınca haline münasip evin haczedilemeyeceğini ileri sürerek haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile müvekkilinin evi üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haczin öğrenilme tarihi itibariyle davanın süresinde açılmadığını, öte yandan dava konusu evin davacının haline münasip evi sayılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; " Mahkememizce yapılan değerlendirmede ; her ne kadar şikayetçi tarafından Erzincan İli Merkez İlçesi 1717 ada 16 parsel Nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazın haline münasip ev olduğu ve bu nedenle İ.İ.K'nun 82/12 maddesi gereğince haczedilmezlik şikayetinde bulunulmuş ise de ; İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. (Yargıtay 12....

        İİK'nın 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olmakla borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, alacaklının talebi üzerine, taşınmaz kaydı üzerine 09/06/2021 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu durumda, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş hacizler bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere, her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun, 09/06/2021 tarihli hacze karşı süresinde haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı bulunmaktadır....

        İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senedine dayalı ilamsız takipte İİK'nun 82/1-12 maddesi gereği meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti sebebiyle yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince; şikayetin kısmen kabulü ile şikayete konu taşınmaz üzerinde davacının hissesine düşen bağımsız bölümün davacının haline münasip mesken satın alabileceği 285.000,00 TL'den az olmamak üzere satılmasına, satış bedelinden 285.000,00 TL'nin haline münasip mesken satın alınması için borçluya verilmesine, artan satış bedelinin davalı tarafa takip konusu alacağa mahsuben ödenmesine, davacının haczin kaldırılması isteminin reddine karar verilmiştir....

          İcra Müdürlüğünün 2017/8189 esas sayılı dosyası ile müvekkilleri aleyhine yapılan takipte taşınmaz haczinden sonra 103 davetiyesi çıkarılmadığını, bu hususun kamu düzenine aykırılık oluşturduğunu, ayrıca satış talebi ile birlikte satış avansının yatırılmadığını, bir yıllık satış isteme süresinin dolduğunu, haczin düşmesi gerektiğini, taşınmazın malikinin borçlunun babası Süleyman Gülaydın olup borçlu Rasim'in taşınmaz üzerinde veraset ilamı gereği hisse sahibi olduğunu, ayrıca İİK 121. madde prosedürü işletilmeden satış yapılamayacağını, taşınmaz üzerinde borçlu Süleyman'ın haline münasip evi olup İİK 82/12 maddesi gereğince haczin yasal olmadığını, yine taşınmaz üzerinde borçlu olmayan diğer davacılara ait evler de olduğunu, borçlu olmayan bu kişilerin evlerinin haczedilemeyeceğini beyanla, davanın kabulü ile haczin kaldırılmasını, bu talep uygun görülmediği takdirde borçlu adına intikal yaptırılarak borçlu hissesinin tek başına satışına ve alacaklıya bu konuda yetki verilmesine karar...

          İİK'nun 82/12.maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut değildir. Genel kredi sözleşmesinden doğacak borç için verilen ipoteğe ilişkin takipte meskeniyet şikayeti dinlenilemez. Bu durumda Mahkeme'nin şikayetin reddine dair kararı gerekçe itibariyle yerinde değil ise de, açıklanan nedenlerle sonucu itibari ile doğru bulunduğundan onanması gerekmiştir. Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366. ve HUMK 428. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

            UYAP Entegrasyonu