WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, borçlu icra mahkemesine 13.02.2020 tarihinde yaptığı başvuruda; kayden maliki olduğu 1424 ada 7 sayılı parseldeki 2 numaralı bağımsız bölümün haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Ancak, meskeniyet iddiasına ilişkin yargılamanın devamı sırasında icra müdürlüğünün 29.12.2021 tarihli karar ile dosyanın infazen kapatılması ile hacizlerin fekkine karar verdiği ve anılan karar doğrultusunda Muratpaşa Tapu Müdürlüğü’nün 31.12.2021 tarihli yazısı ile taşınmaz üzerine konulan haczin terkin edildiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla, haczin kaldırılması ile meskeniyet şikayeti ile elde edilmek istenen gaye fiilen gerçekleşmiştir. Bu durumda mahkemece, şikayet tarihinden sonra davaya konu haczin kaldırıldığı nazara alınarak "şikayet konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....

    Hukuk Dairesi’nin 12.3.2019 tarih ve 2016/7687 Esas - 2019/2524 Karar sayılı ilamı ile; üçüncü kişi şikayet yolu ile haczin kaldırılmasını isteyemeyeceği, davacı üçüncü kişinin istihkak talebi hakkında tarafların tüm delillerini toplayarak oluşacak sonuca göre değerlendirme yapılması gerekirken sadece şikayete yönelik gerekçe ile karar verilmesi yerinde görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak takip dosyasının tarafı olmayan üçüncü kişi şikayet yolu ile haczin kaldırılmasını isteyemeyeceğinden haczedilmezlik şikayeti yönünden davanın reddi gerektiği, istihkak iddiası yönünden ise ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği adresin haciz mahalli olduğu, mülkiyet karinesinin aksinin davacı üçüncü kişi tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle şikayetin ve davanın reddine karar verilmiş, karar davacı üçüncü kişi ile borçlu tarafından temyiz edilmiştir....

      İİK'nın 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, haczin bildirimine ilişkin İİK'nın 103. maddesi gereğince düzenlenen davet kağıdı borçluya usulsüz olarak tebliğ edilmiş olsa bile aynı taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporu 10.12.2021 tarihinde tebliğ edilmiş olup, şikayet dilekçesinde kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir iddia da bulunmadığına göre borçlunun 28.12.2021 tarihinde İcra mahkemesine haczin kaldırılması istemiyle yapmış olduğu başvuru, öğrenme tarihine göre yasal yedi günlük süreden sonradır. O halde, İlk Derece Mahkemesince, borçlunun meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararın bozulması gerekmiştir....

        Dolayısıyla, şikayetçinin mahcuz taşınmazın kendisine ait olduğundan bahisle haczin kaldırılmasını talep etmesinde hukuki yararı olduğundan her zaman şikayet hakkı vardır. Ancak her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceğinden şikayeti tarihi olan 21.05.2015 tarihi itibariyle taşınmaz şikayetçi 3. kişi lehine henüz tapuya tescil edilmediğinden TMK 705/2 maddesi uyarınca şikayet hakkı bulunmamaktadır. Bir başka deyişle, şikayetçinin mülkiyet hakkı tapu kütüğüne tescil edilmemiş olduğundan, icra mahkemesine başvurarak haczin kaldırılmasını talep edemez. O halde; mahkemece, istemin reddi gerekirken, kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dolayısıyla, şikayetçinin mahcuz taşınmazın kendisine ait olduğundan bahisle haczin kaldırılmasını talep etmesinde hukuki yararı olduğundan her zaman şikayet hakkı vardır. Ancak her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceğinden şikayeti tarihi olan 24.09.2014 itibariyle taşınmaz şikayetçi 3. kişi lehine henüz tapuya tescil edilmediğinden TMK 705/2 maddesi uyarınca şikayet hakkı bulunmamaktadır. Bir başka deyişle, şikayetçinin mülkiyet hakkı tapu kütüğüne tescil edilmemiş olduğundan, icra mahkemesine başvurarak haczin kaldırılmasını talep edemez. O halde; mahkemece, istemin yukarıda yazılı gerekçeyle reddi gerekirken, takip dosyasında herhangi bir sıfatının bulunmadığından bahisle talebin reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden, sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması gerekmiştir....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, meskeniyet şikayeti nedeniyle taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması ve satışın iptali istemine ilişkindir. 2. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlu vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

              İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/06/2020 NUMARASI : 2020/333 ESAS- 2020/683 KARAR DAVA KONUSU : EMEKLİ MAAŞA KONULAN HACZİN KALDIRILMASI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili 04/03/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkili tarafından icra dairesi kaleminde alındığını, davalı şirket yetkililerinin baskısı ile müvekkilinden borcun kabul edildiğine ve itiraz hakkından feragat edildiğine ilişkin yazı alındığını, bunun dışında emekli maaşının tamamının haczedilmesine muvafakat ettiğine daire de yazı alınarak icra dosyasına eklendiğini, maaşın tamamının haczinin müvekkilini ekonomik olarak zor duruma soktuğunu belirterek emekli maaşı üzerindeki haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Karar dosya üzerinden verilmiş olup alacaklı herhangi bir cevap dilekçesi sunmamıştır....

              Başvuru haczin kaldırılmasına ilişkin olup, hacze yönelik şikayetin en geç satış tarihine kadar yapılması gerekir. Satışla beraber haciz kalkacağından, dolayısıyla bu tarihten sonra haczin kaldırılması isteminin konusu bulunmayacağından dinlenme olanağı yoktur. Borçlunun şikayeti her ne kadar kamu düzenine ilişkin olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süreye tâbi değil ise de, şikayet tarihinden önce hacizli mallar satılarak paraya çevrildiğinden ve dolayısıyla şikayetin dinlenme olanağı bulunmayıp mahkemenin ret kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan kararın onanması gerekmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda; müvekkiline ait prefabrik evin haczedilmediği halde kıymet takdirinin yapılması ile muhafaza altına alınması işlemini şikayet etmiş, mahkemece, istem, meskeniyet şikayeti olarak değerlendirilip, buna göre yapılan inceleme neticesinde İİK.nun 82/12. maddesi gereğince haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesine göre; “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.”...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Haczedilemezlik Şikayeti Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu, emekli sandığından almakta olduğu emekli maaşının icra müdürlüğünce haczedilmesi üzerine haczin kaldırılması talebinde bulunmuş, mahkemece istemin reddine karar verilmiştir. 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun geçici 1,2,4.maddelerine göre 5434 sayılı Emekli Sandığı kanununa tabi olanlar bu kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının a,b,c bendi kapsamında sigortalı olarak kabul edileceğinin belirtildiği dikkate alındığında Emekli Sandığından emekli maaşı alanlara da 5510 sayılı yasanın maaşın haczedilemeyeceğine ilişkin 93. madde hükmünün uygulanması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu