Davalının 01/05/2022 tarihli itiraz ve 23/05/2022 tarihli cevap dilekçesi ile ihtiyati haciz kararının kaldırılması talep edilmiştir. Davalının Muğla Asliye Ticaret Mahkemesine sunduğu 26/10/2023 tarihli dilekçe ile mahkemenin 23/05/2023 tarihinde vermiş olduğu ihtiyati haciz kararını banka teminat mektubu üzerine kaydırılmasını talep etmiştir. Muğla Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/10/2023 tarihli duruşma davet tutanağı ile davalı şirketin 02/08/2023 tarihli ve 26/10/2023 tarihli dilekçesi ile ihtiyati haczin teminat karşılığı kaldırılması talebinin ayrı bir ara karar ile değerlendirilmesine karar verilmiştir. Davalı vekilince, 22/12/2023 tarihli dilekçesi ile ... TAŞ'ye ait kesin, süresiz 1.000.000,00 TL teminat mektubu karşılığı haczin kaldırılması talep edilmiş, teminat mektubu sunulmuştur....
Daha sonra alacaklı vekili tarafından 05.06.2008 tarihinde icra müdürlüğüne başvurularak araçlar üzerindeki haczin kaldırılması istenmiş ve aynı gün trafik kaydındaki hacizler silinmiştir. Bu halde haczin kaldırılması ile mülkiyet davacı 3.kişiye geçmiştir. Alacaklı vekilinin ikinci kez 17.06.2008 tarihinde yeniden haciz istemi ile dava konusu araçların kaydına aynı gün haciz konulmuş ise de bu haciz noter satış sözleşmesinden sonra konulduğundan davacının istihkak iddiasının kabulü gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin, bu yönleri amaçlayan karar düzeltme talebinin kabulü ile maddi yanılgıya dayalı Dairenin 18.09.2009 günlü temyiz dilekçesinin reddine ilişkin Kararının kaldırılması ve mahkemenin 29.12.2008 tarih, 2008/525-970 numaralı Kararının BOZULMASINA peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde temyiz eden davalı 3.kişiye geri verilmesine 10.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
'nın davalı kuruma olan borcu nedeniyle anılan taşınmaz üzerine davalı kurum tarafından 7.7.2008 tarihinde haciz konulduğunu,haczin kaldırılması için davalı kuruma 12.4.2011 tarihinde başvurmalarına rağmen talebin 11.7.2011 tarihinde reddedildiğini belirterek müvekkili tarafından satış vaadi sözleşmesi ile satın alınan ve tapuya şerh tarihinden sonra eski malikin ortak olduğu şirketin prim borcuna istinaden konulan davalı kurum haczinin fekkine, ayrıca dava süresince konulması halinde diğer hacizlerin de fekkine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı idare vekili, 5510 Sayılı Kanunun 88/18.maddesi gereğince Bursa İş Mahkemesinin görevli ve yetkili olduğunu, davanın süresinde açılıp açılmadığının incelenmesi gerektiğini, tescil kararında haczin kaldırılması yönünde bir hüküm bulunmadığını, davacının 5510 sayılı Yasa ve ilgili yönetmelik gereğince işlem yapması gerekirken süresinden sonra açtığı davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Sonradan tapu iptal ve tescil kararına dayalı olarak taşınmazın maliki olan 3. kişinin, haczin kaldırılması için, Hukuk Genel Kurulu'nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 esas 2001/516 karar sayılı kararı ve Dairemizin süreklilik arzeden içtihatları doğrultusunda genel mahkemede mülkiyet hakkına dayalı olarak dava açması gerekir. O halde mahkemece istemin bu nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken, haczin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı ... Varlık Yönetimi A.Ş.nin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İhtiyati haczin reddine ilişkin ara kararı 22/9/2020 günü tebliğ edilen davalı Medicana Hastane İşletmeciliği AŞ vekili 27/10/2020 tarihinde sunduğu dilekçeyle ihtiyati haciz kararının davalı tarafça gösterilecek teminat karşılığında ve dava değeri olarak gösterilen 32.000,00 TL ile sınırlı olarak kaldırılması veya değiştirilmesini talep etmiş; 18/2/2021 tarihli duruşmada ihtiyati haczin kaldırılması/değiştirilmesi talebinin reddine karar veren ilk derece mahkemesi, davalı Medicana Hastane İşletmeciliği AŞ vekilinin aynı talebi içeren dilekçesi üzerine 28/3/2022 tarihli ara kararla ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine karar vermiş; Dairemizin 18/7/2022 gün ve 2022/1215 (E) - 2022/1362 (K) sayılı kararıyla, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin 28/3/2022 tarihli ara kararının istinaf kanun yolu kapsamında incelenmesi olanağı bulunmadığından, davalı Medicana Hastane İşletmeciliği AŞ vekilinin, 28/3/2022 tarihli ara kararına yönelik istinaf...
İhtiyati hacze itiraz eden vekili, yapılan takibe vaki itiraz üzerine takibin durduğunu, alacaklının 7 günlük yasal sürede itirazın iptalini veya itirazın kaldırılmasını talep etmediğini, bu nedenle ihtiyati haczin hükümsüz olduğunu belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, borçlunun yapmış olduğu itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verilerek bu kararın alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde itirazın kaldırılması veya itirazın iptalinin alacaklı tarafından talep edilmemesi nedeniyle ihtiyati haczin hükümsüz kaldığı belirtilerek ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra ve İflâs Kanunu'nun (İİK) 265’nci maddesinde ihtiyati haciz kararına itiraz sebepleri açıkça belirtilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, maaş üzerine konulan haczin iptali ile temsilci olduğu dönemlerdeki prim borçlarından sorumlu olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma ilamı sonrası, haczin kaldırılması yönündeki dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının Kuruma olan borcunun şirketteki payı oranında olması gerektiğinin tespitine yönelik davanın reddine dair verilen kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava dışı ... Gıda İnş. Taş. Turz.Taah.İç ve Dış Tic. AŞ nin ... şubesine ait borçların dönem ve miktarları, Davacının maaşına konulan haczin hangi dönem ve hangi kuruluşa ait (asıl şirket borçlarımı yoksa ... şubesine ait borçlar mı?)...
İcra Müdürlüğünün 2019/14329 Esas, 2020/112 Esas ve 2020/242 Esas sayılı dosyalarında aynı gerekçe ile haczin kaldırılması talebinde bulunulduğunu ve talebin kabul edildiğini, haciz kaldırma kararının icra dairelerince talepleri doğrultusunda da verilebildiğini, usuli herhangi bir eksiklik yahut yanlışlık olmadığını, İzmir 12. İcra Hukuk Mahkemesinin 27/10/2020 tarihli emsal kararında da, şikayetin kabulü ile taşınmazlar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verildiğini, kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, hacze konu taşınmazların müvekkilleri adına kayıt ve tescil edildiğinin mahkeme kararı ile sabit olduğunu belirterek, kararın ve haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca hacze konu taşınmazların üçüncü kişi adına tesciline karar verilmesi nedeniyle haczin kaldırılması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayet ve haczin kaldırılması istemidir....
Yerel mahkeme tapu iptal ve tescil talebini kabul etmiş, bağımsız bölüm üzerindeki haczin, belediye tarafından konulduğunu, mevcut haczin kaldırılması görevinin idari yargıya ait olduğunu belirterek, davalı ... açısından açılan davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine karar vermiştir. Kararın temyizi üzerine Dairemizin Sayın çoğunluğu, tapudaki haciz şerhinin terkini taleplerinin adli yargıda görülmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermiştir. Bozma gerekçesinde, tahakkuk ettirilen cezanın ödenmemesi nedeniyle haciz konulduğunu, konulan haczin kaldırılmasında verilen cezanın haklı olup olmaması değerlendirilmediğinden idari yargının görevli olmayacağı belirtilmiştir. Türk hukuk sisteminde, alacakların tahsili 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile düzenlenmiştir. İcra ve İflas Kanunu'na göre konulan bir haczin kaldırılmasının adli yargının görev alanına gireceğinde tereddüt yoktur....
nin Kuruma olan 2003/6- 2004/ 5. aylar arası prim borçları nedeniyle, anılan şirkette 12.04.2003-23.12.2003 tarihleri arasında yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığından bahisle bu dönem dışındaki borçtan sorumlu olmadığının tespiti ile aynı borç nedeniyle hususi aracına konulan haczin kaldırılması istemi ile dava açmıştır. Mahkemece, davacının 24.06.2003- 23.07.2003 arası dönemde yönetim kurulu üyesi olduğu nedenle, bu dönem açısından borçtan sorumlu olduğunun tespiti ile, bunun dışındaki dönemden sorumlu olmadığının tespitine; haczin kaldırılmasına yönelik talep yönünden ise davacı adına düzenlenmiş bir ödeme emrinin bulunmadığı, bu nedenle haczin, 6183 sayılı Yasanın 13. maddesinde düzenlenen ihtiyati haciz olarak nitelendirilebileceği, aynı Kanunun 15. maddesi uyarınca da haczin tebliğinden itibaren 7 gün içinde iptal davası açılması gerektiği, ancak davacının 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açtığından bahisle talebin reddine karar verilmiştir....