İlk derece mahkemesi; icra dosyasında taraf olmayan davacı üçüncü kişinin haczin kaldırılması talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarlamakla birlikte tapuda kayıtlı haczin terkin edilmesinde müvekkilinin hukuki yararı bulunduğunu beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Ltd.Şti. vekili, ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin yetkili olmadığını, çekin zamanaşımına uğradığını, ciro silsilesinde bozukluk olması nedeniyle ...' in yetkili ihtiyati haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece çekteki ciro silsilesinin bozuk olduğu, ...'in yasal hamil olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm ... tarafından temyiz edilmiştir. İhtiyati hacze itiraz nedenleri İİK.nun 265.maddesinde sayılmıştır. Aleyhlerine ihtiyati haciz kararı verilen borçlu mahkemenin yetkisine, teminata ve ihtiyati haczin dayandığı nedenlere itiraz edebilir. İleride menfi tespit veya alacak davasına konu olabilecek sebeplere dayanarak ihtiyati haczin kaldırılması istenemez. Ciro silsilesindeki kopukluk olup olmadığı esasa ilişkin bir davada çözümlenebileceğinden ihtiyati haczin kaldırılmasına gerekçe yapılamaz....
Dolayısıyla, şikayetçinin, mahcuz taşınmazın kendisine ait olduğundan bahisle haczin kaldırılmasını talep etmesinde hukuki yararı olduğundan, her zaman şikayet hakkı vardır. Ancak, haciz tarihi olan 07/10/2008 tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olduğu tapu kaydından anlaşıldığından ve mahkeme kararında haczin kaldırılması yönünde bir hüküm de olmadığından, şikayetçi, icra mahkemesine başvurarak haczin kaldırılmasını talep edemez. O halde, mahkemece, istemin yukarıda yazılı gerekçeyle reddi gerekirken, şikayetçinin takip dosyasında taraf olmadığından bahisle talebin reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden, sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması gerekmiştir....
Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan, şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir (HGK’nun 24.09.1997 tarihli ve 1997/15-461 E. 1997/729 K.; HGK’nun 13.06.2001 tarihli ve 2001/12-461 E. 2001/516 K.; HGK’nun 31.03.2004 tarihli ve 2004/12-198 E. 2004/183 K.). HMK'nun 33. maddesi gereğince, bir davada ileri sürülen olgulara dayalı olarak uyuşmazlığı nitelemek ve yasa maddelerini doğru olarak uygulamak hakimin görevidir. Yani hukuki tavsif hakime aittir. Somut olayda; başvuru, taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemine ilişkin olup, şikayet mahiyetindedir. O halde, Mahkemece maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur....
Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir (HGK'nun 24.09.1997 tarih 1997/15-461 Esas, 1997/729 Karar;.....nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 Esas, 2001/516 Karar; .....nun 31.03.2004 tarih ve 2004/12-198 Esas, 2004/183 Karar). HMK'nun 33. maddesi gereğince, bir davada ileri sürelen olgulara dayalı olarak uyuşmazlığı nitelemek ve yasa maddelerini doğru olarak uygulamak hakimin görevidir. Yani hukuki tavsif hakime aittir. Somut olayda; başvuru, taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemine ilişkin olup, şikayet mahiyetindedir. Mahkemece haciz tarihi itibariyle tapuda borçlunun malik görülmesi nedeniyle, tapu kütüğüne şerh verilen satış vaadi sözleşmesinin hacze engel olmadığı gözetilerek, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi isabetsizdir....
-TL nin dosyaya ödenmesinin istendiği, 3. kişi tarafından, haczin kaldırılması yazısı üzerine alacak üzerindeki haczin kaldırılarak borçlu şirkete ödeme yapıldığı bildirilerek yazıya itiraz edildiği, icra müdürlüğünce haciz kaldırma yazısının 10/04/2013 tarihinden önce konan hacizleri kapsamadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği, bu karara karşı 3. kişi tarafından şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Borçlunun 3. kişi nezdinde bulunan alacağı üzerinde, bu takip dosyasından konulan şikayet konusu haciz dışında başkaca bir haciz bulunmadığı hususu da nazara alındığında, 3. kişiye tebliğ edilen 30/04/2013 tarihli haczin kaldırılmasına ilişkin müdürlük kararı doğrultusunda haciz kalkmış sayılır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde borçlulara karşı açtığı tapu iptali ve tescil davası sonucunda davanın kabulü ile kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshine, taşınmazın borçlular adına olan kaydının iptaline karar verildiğini ileri sürerek haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetçinin icra dosyasında taraf olmadığı, genel mahkemelere başvurarak taşınmazın kendisine ait olduğunu ispat ederek haczin kaldırılmasını isteyebileceği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Üçüncü kişilerin, adlarına kayıtlı taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir (HGK’nun 24.09.1997 tarih 1997/15-461 E. 1997/729 K.; HGK’nun 13.06.2001 tarih ve 2001/12-461 E. 2001/516 K.; HGK’nun 31.03.2004 tarih ve 2004/12-198 E. 2004/183 K.)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz üzerine konan yolsuz haczin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı şirket vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ..... ile ........
gösterilmediğini, yine Yargıtay kararlarının tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile açılan takiplerde tek tahsil harcı alınması gerektiği, dosyada birden fazla hacizli taşınmaz veya araç bulunması halinde bunlardan sadece birisi üzerindeki haczin kaldırılması talebi halinde harç alınmaksızın harcın kaldırılması yönünde olduğunu, Harçlar Kanunu'nda hacizlerin kaldırılması hali için öngörülen yasa maddesi bulunmadığını, hacizlerin tümünün kaldırılması istenmediğinden alacağın haricen tahsil edildiği sonucuna varılamayacağını ve bu nedenle tahsil harcı istenemeyeceğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, icra müdürlüğünün harç alınması yönündeki 30/10/2019 tarihli kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
göre, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, haczin kaldırılması için anılan yasa hükmüne uygun olarak harç ödenmesi zorunlu olup, icra müdürlüğünce takip çıkışı üzerinden harç alınmasına yönelik işlemde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından şikayetin reddine" dair karar verildiği anlaşılmıştır....