İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....
Üçüncü kişi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, İİK 82/4 maddesi uyarınca haczi caiz olan malların tespiti hususunda icra müdürünün yetkili olduğunu, haczi kabil olmayan bir malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi durumunda üçüncü kişinin şikayet hakkının elinden alınmasının kabul edilebilir bir durum olmadığını, mülkiyet hakkının ihlali niteliğinde bulunduğunu, istihkak davasının sonuçlanmasını beklemeden haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Kemer İcra Dairesinin 2019/654 talimat sayılı dosyasında 22.11.2019 tarihinde 48.200 TL tutarında muhtelif taşınır mal haczi yapılmış, T1 A.Ş. tarafından istihkak iddiasında bulunulmuştur. Serik İcra Dairesinin 2019/6804 Esas sayılı dosyasında Mazin Turizm ... A.Ş. hakkında icra takibi başlatılmıştır. Uyuşmazlık, İİK'nın 83/c ve TMK 684. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetidir....
Öyleki bu araçlar, traktör, ambulans, hafriyat kamyonu, kepçe gibi araçlar olduğunu, haciz işlemi uygulanan araçlardan sadece 34 XX 317 plaka sayılı araç otomobili oluğunu, bu araç da, 2021 yılı başından bu yana, Ahmetpaşa Belediyesi sınırları içinde yaşayan ve evden çıkamayan yaşlı ve yatalak vatandaşlara ilaç, gıda vb ihtiyaçlarının kendilerine ulaştırılması için kullanıldığını, T1 12/01/2022 tarih ve 4 nolu kararında, şikayete konu araçların niteliği ve hangi kamu hizmetinde kullanıldığı açıkça belirtildiğini, bu araçların tamamı kamu hizmetine tahsis edildiğini, İİK m. 82 uyarınca kamu hizmetine tahsis edilmiş malların haczi mümkün olmadığı gibi, bu tür malların haczi, kamu hizmetinin aksamasına/yerine getirelememesine yol açacağını, bu nedenle Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü'nün 2016/17876 sayılı dosyasından trafik kayıtları üzerine haciz şerhi konulan. 34 XX 377, 34 XX 655, 34 XX 648, 34 XX 392, 34 XX 564, 34 XX 436, 34 XX 317. 34 XX 401 ve 34 XX 801 plaka sayılı araçların haciz şerhinin...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2020 NUMARASI : 2019/739 ESAS 2020/261 KARAR DAVA KONUSU : Haczedilmezlik Şikayeti KARAR : Adana 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 24/09/2020 tarih 2019/739 esas 2020/261 karar sayılı mahkeme kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Adana 9....
aralarındaki haczedilmezlik şikayeti hakkında Kışehir İcra Mahkemesinden verilen 13.05.2008 gün ve 62-91 sayılı hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. K A R A R Yargıtay 21.ci Hukuk Dairesinin İş Bölümü alanı, özel Kanunlarda başkaca hüküm bulunmadığı taktirde, "Yargıtay Kanunu" nun 14'ncü maddesiyle sınırlıdır. Anılan madde hükmünde ise, Dairemizin hasren 506 ve 1479 sayılı Yasalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin olarak İş Mahkemelerinden verilen hüküm ve kararları inceleyeceği öngörülmüştür. İnceleme konusu karar, haczedilmezlik şikayetine ilişkin olup belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 12....
Somut olayda, Mahkemece, kısa kararda; ''1-Haczedilmezlik şikayeti yönünden taraf sıfatı yokluğundan davanın reddine, 2-İstihkak davası yönünden davalı vekilinin yetkisizlik itirazının kabulü ile; kararın kesinleşmesine müteakiben iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın yetkili Antalya İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine, 3-İstihkak davasının niteliği gereği şikayet davasından farklı usul ve esasa tabi olduğundan bu dosyadan tefrikine'' biçiminde hüküm tesis edilmiş olmasına rağmen gerekçeli kararda, kısa karara aykırı ve eksik olarak sadece ''Haczedilmezlik şikayeti yönünden davanın taraf sıfatı yokluğundan davanın reddine'' şeklinde hüküm kurulmuştur. Bu durum karşısında, gerekçeli kararın kısa karara uygun yazılmaması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....
Bu nedenle 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesi kapsamında kurulan sandıklarca bağlanan aylıkların 5510 sayılı Yasanın 93/1. maddesi uyarınca haczi mümkün değildir. Geçici 20. madde kapsamında kurulmayan sandıklardan alınan maaşların ise haczi mümkündür. O halde, mahkemece, borçluların hak ve alacaklarının haczedildiği vakıf sandığının statüsü incelenerek, Yargıtay denetimine elverişli bilgi ve belge toplanarak; dosya içinde sayfa sayısı eksik vakıf senedinin getirtilmek ve ilgili vakfa hangi kanun kapsamında kurulduğu sorulmak suretiyle yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda haczedilmezlik şikayeti hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğü'nce 2020/2209 esas sayılı icra takip dosyasından Düzce Tapu Sicil Müdürlüğü'ne doğrudan yazılan yazı ile şikayet konusu taşınmazların tapu kaydına 07/07/2020 tarihinde İİK m. 150/c şerhinin işlendiği, hacze karşı şikayeti incelemeye Sakarya İcra Mahkemesi'nin yetkili olduğu gerekçesiyle takibin iptali ve haczedilmezlik şikayeti yönünden mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; ayırma ve yetkisizlik kararının usulsüz olduğunu, haczedilmezlik iddiasının mülkiyetindeki tüm yerler ile ilgili olduğunu ve icra müdürü tarafından re'sen gözetilmesi gerektiğini, satışa konu edilen 375 ve 351 parsel yönünden dikkate alınması gerektiğini, verilen ipoteklerin zirai kredi için zorunlu ipotekler olduğunu, takiplerin iptali gerektiğini, hukuksuz takip nedeni ile satış yapıldığını, Düzce İcra Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğunu belirterek kararı istinaf etmiştir....
İİK'nun 85/son maddesinde; “haczi koyan memur borçlu ve alacaklının menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle mükelleftir” şeklinde yer alan hüküm, alacaklı ile borçlu arasındaki menfaat dengesini güvence altına almayı amaçlamaktadır. İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olan, alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal bir düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir. Buna göre, 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinin de dar yorumlanması gerekip, maddede açıkça haczedilmezlik için "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşulunun kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir malın haczedilmezliği ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmelidir....
şikayeti yerinde görülmemiştir....