Somut olayda; şikayete konu haczin İdil İcra Müdürlüğünün 2020/47 takip sayılı dosyası ile yapıldığı, Ankara Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü tarafından ise talimat doğrultusunda kıymet takdir raporu düzenletildiği, davacının haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, talimat uyarınca konulan haczin yukarıda açıklanan şekilde "nokta haczi" niteliğinde olduğu anlaşılmakla, meskeniyet iddiasını inceleme yetkisi, haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, anılan yetki, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğundan mahkemece re'sen nazara alınmalıdır. Bu nedenle şikayeti inceleme yetkisi İdil İcra Hukuk Mahkemesine aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İdil İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; şikayete konu haczin İdil İcra Müdürlüğünün 2020/47 takip sayılı dosyası ile yapıldığı, Ankara Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğü tarafından ise talimat doğrultusunda kıymet takdir raporu düzenletildiği, davacının haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, talimat uyarınca konulan haczin yukarıda açıklanan şekilde "nokta haczi" niteliğinde olduğu anlaşılmakla, meskeniyet iddiasını inceleme yetkisi, haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, anılan yetki, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğundan mahkemece re'sen nazara alınmalıdır. Bu nedenle şikayeti inceleme yetkisi İdil İcra Hukuk Mahkemesine aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İdil İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; dava dışı Banka lehine üçüncü kişi ile yapılan ipotek akdi, borçlu ile üçüncü kişi arasında düzenlenen kira sözleşmesi uyarınca haczi yapılan menkullerin ipotekli taşınmazın mütemmim cüzü olduğu ve ipotekli anataşınmazdan ayrı olarak haczi ve satışının mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafın başvurusu makine-teçhizatın kendilerine ait olduğu ve ipotek sözleşmesi kapsamında kaldığı bu nedenle taşınmazdan ayrı haczedilemeyeceği iddiası olup, başvuru bu haliyle İİK'nin 83/c maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti ile birlikte İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Kural olarak eklentinin taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkündür. Ancak İİK'nin 83/c maddesinde; "Taşınmaz rehni ipotek akit tablosunda sayılı bulunan eklenti, taşınmazdan ayrı olarak haczedilemez. Türk Medeni Kanunu'nun 862. maddesi hükmü saklıdır" düzenlemesine yer verilmiştir....
Davacının emekli olmadan önce maaşının 1/4'ünün haczi mümkün olmakla birlikte, yasal düzenlemeler karşısında emekli maaşının haczi mümkün değildir. Bu durumda icra dosyasına emeklilik durumunun bildirilmesi sonrasında emekli maaşı üzerinden haciz işlemi nedeniyle yapılan kesintilerin haksız olup iadesi gerekeceği yönündeki kabul doğru olmakla birlikte, davacı-borçlunun aktif çalıştığı dönemde yapılan kesintilerin de iadesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 24/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
itiraz ve haczedilmezlik şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmiştir....
Öte yandan borçlunun haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılması, haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmelidir. Somut olayda, bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmuş ise de rapor hüküm kurmaya elverişsiz olup, hacizlerin kaldırıldığı hesaplardaki hareketler incelendiğinde haczi kabil kalemlerin olduğu (örneğin ... ....7757 5002 ile biten hesaptaki 28.09.2018 tarihli 4230 TL’lik reklam bedeli geliri, 05.10.2018 tarihli 10932,31 TL’lik ecrimisil ücreti geliri) izlenimi oluşmuştur....
Maddesine dayalı meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetidir. İzmir 2. İcra Müdürlüğünün 2017/8468 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde takip alacaklısı davalı vekilince davacı borçlu aleyhine 20.000,00 TL asıl alacağın ferileri ile birlikte tahsili talebi ile kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı, davacıya ödeme emrinin 28/06/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu adına kayıtlı Antalya İli, Demre İlçesi, Zümrütkaya Mah., 387 Ada, 1 Parsel sayılı B/4- 15 nolu bağımsız bölüm kaydına 12/07/2018 tarihinde haciz şerhi konulduğu, davacıya 103 davetiyesinin 30/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut durumda davacıya 103 davetiyesi 30/05/2019 tarihinde tebliğ edilmekle 02/09/2019 tarihinde açılan dava süresinde değildir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, haczedilmezlik şikayeti istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Yargıtay 12. H.D.'nin 2015/22363 E.- 2015/32414 K. Sayılı ilamında belirtildiği üzere; "5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinde; "Belediyenin kamu hizmetinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu maddeye göre belediyenin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması zorunludur. Asıl olan, alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür....
O halde mahkemece haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmesi gerekir ki ilk derece mahkemesi kararı aynı doğrultudadır. Ancak davacı - borçlu icra hukuk mahkemesine başvurusunda; haczedilmezlik şikayetinin yanında taşkın haciz şikayetinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince Dairemizin 2020/1655- 2021/1132 E.K.sayılı kaldırma kararından önce verilen 2020/92- 280 E.K.sayılı kararında sadece haczedilmezlik şikayetinin incelendiği ve hüküm kurulduğu, taşkın haciz şikayetine ilişkin değerlendirme yapılmadığı gibi hüküm kurulmadığı, Dairemizin kaldırma kararından sonra ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada da bu kez taşkın haciz şikayeti ile ilgili değerlendirme yapılıp hüküm kurulduğu, ancak haczedilmezlik şikayetine ilişkin değerlendirme yapılmadığı gibi hüküm de kurulmadığı, verilen hükmün HMK 297/2 maddesine aykırı olduğu anlaşılmaktadır....
meskeniyet şikayetinin kısmen kabulü ile; dava konusu Manisa ili Demirci ilçesi Hüdük Mahallesi 169 ada 1 Parsel , Hüdük Mahallesi 193 ada 60 parsel, Kızılca Mahallesi 122 ada 85 parsel sayılı taşınmazlar yönünden şikayetin reddine, davacının haczedilmezlik şikayeti yönünden ise üzerinde Salihli (1. ) İcra Dairesinin 2015/1778 esas sayılı takip dosyası ile Manisa ili Demirci ilçesi Ahmetler Mahallesi 161 ada 194 Parsel, 160 ada 11 parsel, 159 ada 2 parsel, Kızılca Mahallesi 129 ada 6 parsel, 106 ada 10 parsel, Hüdük Mahallesi 187 ada 5 parsel sayılı taşınmazlar üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmiştir....