Bu durumda, bu madde gereği haczedilmezlik şikayetinde bulunabilecek olan kişi borçlu olup, borçlunun yukarıda değinilen yasal düzenleme uyarınca hacizli ziraat aletinin (traktörün) maliki olmaması halinde bu mala yönelik haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağı açıktır. Somut olayda, hakkında haczedilmezlik iddiası ileri sürülen traktörün, haciz ve şikayet tarihinde şikayetçi borçlulardan sadece T1 adına kayıtlı olduğu, diğer şikayetçi borçlu T2 adına kayıtlı olmadığı görülmektedir. Öte yandan, İİK'nın 82/4. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Diğer taraftan ise İİK' nda haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olmakla borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır....
TALEP Üçüncü kişi; kendisine ait malların haczedileceğine dair talimat yazısı olmadığı halde alacaklı vekili olmaksızın stajyer avukatın beyanına göre elindeki malların haczedildiğini, alacaklı tarafın malların borçluya ait olduğunu ispatla yükümlü olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile taşkın haciz yapıldığını, İİK 99. maddesi uyarınca haciz yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istihkak talebinin kabulü ile menkuller üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına; taşkın haciz ve memur muamelesini şikayet taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; şikayetin reddini istemiştir. III....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi . ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK.nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan, haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmazın 10.05.2013 tarihinde haczedildiği, haczin borçluya 103 davetiyesi ile 25.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 30.04.2014 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bilindiği üzere haczedilmezlik şikayeti, şikayet konusu malların üzerinde haciz olduğunun öğrenilmesinden itibaren 7 günlük süreye tabi olduğunu ancak somut olayda dava konusu haczedilmezlik şikayetinin süresinde yapılmadığını, davaya konu icra dosyası muhteviyatı incelendiğinde de açıkça görüleceği üzere söz konusu taşınır malların 10/11/2020 tarihinde haczedilerek tutanak altına alındığını, taşınır malların haczine ilişkin haciz tutanağının 27/11/2020 tarihinde 103 davetiyesiyle birlikte hacizlere ilişkin diyeceğini bildirmesi için davacı borçluya tebliğ edildiğini, son olarak 10/11/2020 tarihinde haczi yapılan mallar için 22/12/2020 tarihinde yeniden mahale gidilerek malların yediemine teslimi sağlandığını, davacı borçluya 27/11/2020 tarihinde tebliğ edilen 103 davet kağıdına ilişkin olarak davacının şikayet dilekçesinde tebligatının usulsüz olduğuna ilişkin herhangi bir iddia da ileri sürmediğini, 103 davet kağıdı tebliğinin usulüne...
İstinaf Sebepleri Şikayet konusu hacizli taşınmazın aile konutu olduğu, Anayasa Mahkemesinin ilgili kararına göre borçlunun eşi olan şikayetçinin taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması için şikayet hakkı bulunduğu ileri sürülmüştür. C....
Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; Somut olayda mahkemenin 2022/21 Esas sayılı dosyasındaki şikayete konu haciz 31.01.2022 tarihli haciz olup, mahkemenin 2021/101 esas sayılı ve halen derdest olan şikayet dosyasındaki haczin şikayet dosyasının esas nosu dikkate alındığında 31.01.2022 tarihli ikinci kez konulan hacze ilişkin olamayacağı, aynı takip dosyasından konulmuş olsa da her haciz ayrı bir şikayet hakkı doğuracağından mahkemece 31.01.2022 tarihli hacze ilişkin haczedilmezlik şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken dava şartı (derdestlik) yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, bu durumda mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli deliller toplanmadığı gibi talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmediği anlaşıldığından şikayetçi borçlu vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK.nın 353/1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden...
İstinafa konu uyuşmazlığın satışın durdurulması ve taşkın hacze ilişkin şikayet olması nedeni ile istinaf yoluna başvurulamayacak, dolayısı ile kesin kararlardan olduğundan taşkın hacze yönelik istinaf talebinin usulden reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı vekili fiili haciz ve İİK'nın 82.maddesi uyarınca haczedilmezlik şikayeti yönünden derdestlik nedeniyle verilen red kararına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuş ise de; Gaziosmanpaşa 1.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 27/06/2019 tarihli, 2017/839 Esas, 2019/411 Karar sayılı dosyası, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21....
Bu durumda yukarıda da açıklandığı üzere, Mahkemece; icra müdürlüğünün haciz talebini reddedemeyeceği, haczedilmezlik hususunun haciz konulması halinde borçlu tarafından yapılacak haczedilmezlik şikayeti başvurusunda değerlendirilebileceği gözetilerek, şikayetin kabulü ile icra müdürlüğü kararının iptali ile yetinilmesi gerekirken, borçlu tarafından yapılmış haczedilmezlik şikayeti bulunmadığı ve henüz bir haciz olmadığı halde borçlunun banka hesaplarının niteliği de incelenerek havuz hesabı olduğu tespiti yönünde tespit hükmü kurulması yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne, Bakırköy 10. İcra Müdürlüğünün 2020/681 esas sayılı takip dosyasında icra müdürlüğünün 08/03/2020 tarihli kararının iptaline, davalının sair istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendinde yer alan borçlunun haline münasip meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin şikayet haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Bu durumda mahkemece; haczedilemezlik şikayetinin konusu bulunmadığından istemin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile haczedilmezlik şikayeti yönünden istemin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup, iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Somut olayda, borçlu ...’ın haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra 21.12.2019 tarihinde öldüğü dosyada mübrez nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır. Bu mirasçının kendisi ve ailesinin ihtiyacı nedeniyle bu yargılamaya devam etmesi olanaklı değildir. O halde, mahkemece şikayetçi borçlu ...’ın ölümü nedeniyle meskeniyet iddiasının dayanağı ve dolayısıyla haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından istemin vefat eden borçlu yönünden reddi gerekirken, şikayetin esası incelenerek kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....