Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; memur muamelesini şikayet (taşınmazın tahliyesine ilişkin karara yönelik yargılamanın yenilenmesi davası olduğundan tahliyenin durdurulması) istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 12. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 17.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İşin esasına gelince; mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacı vekili tarafından Havza İcra Müdürlüğü'nün 2019/276 Esas sayılı takip dosyası kapsamında haczedilen 34 XX 420 plakalı traktörün haczedilemeyeceğinden bahisle şikayette bulunulduğu, Havza İcra Müdürlüğü'nün 2019/276 Esas sayılı takip dosyası celp edilerek incelendiğinde haczin 10/11/2020 tarihinde borçlu haciz mahallinde hazır iken yapıldığı, haczedilmezlik şikayetinin ise 02/08/2021 tarihinde yapıldığı, bu durumda haczin haciz anında borçlu tarafından öğrenildiği, haczedilmezlik şikayetinin 7 gün olup bu sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu belirtilerek şikayetin süre aşımından reddine dair karar verilmiştir. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar....
Taraflar arasındaki memur muamelesini şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine dair verilen hükmün süresi içinde şikayet eden alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Şikâyet eden (alacaklı) vekili, ..... .... ... Müdürlüğü’nün 2012/543 sayılı Takip dosyasında aynı yerde iki kez haciz uygulandığını, üçüncü kişinin ilk hacizde istihkak iddia etmediğini, ancak 05.04.2012 günlü hacizde gidilen iş yerinin ve mahcuzların şahsına ait olduğunu beyan ettiğini, ne var ki haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği yerde yapıldığını, üçüncü kişinin aynı zamanda borçlu şirketin yetkilisi olduğunu, istihkak iddiası üzerine yasal prosedürün işletilmeyip dava açılması konusunda kendilerine süre verildiğini belirterek ... Müdürlüğü’nün ........2012 günlü kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Şikayetçinin açtığı icra memur muamelesini şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Şikayetçi vekili, borçluya ait aracın esas değerinin 26.000,00 TL olup 16.350,00 TL bedelle ihalesinin yapıldığını, buna göre tasfiye dahilinde yediemin ücretinin 5.100,00 TL üzerinde olamayacağını, icra müdürlüğü tarafından 6.885,00 TL yediemin ücreti ödenmesine karar verildiğini, müvekkili bankanın rehin alacaklısı olarak alacağının rüçhanlı olduğunu, buna göre 5.100,00 TL yediemin ücreti ödendikten sonra artan paranın 9.437,00 TL olarak müvekkil bankaya ödenmesini ve para artarsa sıra cetveli yapılması gerektiğini ileri sürerek, memur işleminin iptalini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/10/2020 NUMARASI : 2020/842 ESAS 2020/1280 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 9.İcra Müdürlüğü 2018/141 sayılı dosyasında müvekkili şirkete 18/06/2020 tarihinde gönderilen birinci haciz ihbarnamesine 25/06/2020 tarihinde itiraz ettiklerini, itiraza rağmen icra müdürlüğünde ikinci haciz ihbarnamesi gönderilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, birinci haciz ihbarnamesine itiraz halinde, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağı gibi, henüz doğmamış olan hak edişin dosyaya gönderilmesinin de istenemeyeceğini beyanla İcra Müdürlüğünün şikayete konu memur muamelesinin ve kanuna aykırı olarak gönderilen ikinci haciz ihbarnamesinin...
İcra Müdürlüğü'nün 2012/4245 ve 2012/4247 esas sayılı dosyalarından taşınmazlara haciz konulduğunu, taşınmazlardan bir kısmının İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12 bendi kapsamında haline münasip ev olduğunu, bir kısmının ise borçluların kendisi ile ailelerinin geçimini sağlayacak zaruri olan tarım arazisi olması sebebi ile aynı maddenin 4. bendi uyarınca haczedilemeyeceğini ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir. ...4. icra müdürlüğünün 2012/4245 esas sayılı dosya yönünden; İİK.nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçluların taşınmazlarına 22.02.2013 tarihinde tapuda haciz şerhi işlenmiştir....
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Öte yandan, şikayet konusu yapılan taşınmazın alacaklı banka lehine ipotek tesis edildiği ve takip konusu yapıldığı da görülmüştür. O halde, mahkemece şikayetin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tapu kaydındaki ipoteğin zorunlu kredi olmayıp, ticari kredilerden kaynaklı olması nedeniyle borçlunun meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılacağı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmesi isabetsiz ise de, sonuçta şikayet reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....
GEREKÇE; Uyuşmazlık, 3.kişinin aile konutu şerhi ve meskeniyete dayalı haczedilmezlik iddiaları nedeni ile borçluya ait taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması, satış kararının kaldırılması talebine yöneliktir. Mersin 8.İcra Dairesinin 2016/4881 esas sayılı dosyası incelendiğinde, takip türünün kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi olduğu, takip borçlularının T5 ve Ramazan Özdemir olduğu şikayetçi T1 satış ilanının ilgili sıfatıyla 11/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Şikayet dilekçesinin mahkemeye 06/09/2018 tarihinde verildiği görülmüştür. Şikayetçinin istinaf sebepleri yönünden yapılan incelemede: İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti gibi taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğu iddiasına dayalı haczin kaldırılması şikayeti de, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar(Yarg. 34 XX 330/6563 2020/1979)....
Her ne kadar davacı üçüncü kişi vekili dava dilekçesinde; memur muamelesini şikayet talebi ile birlikte hacizlerin kaldırılmasını isteyerek İİK'nin 97. maddesine dayalı istihkak iddiasında bulunmuş ise de; 20/11/2014 tarihli celsede, dava konusunun İİK’nin 96 maddesine göre işlem yapılmasına ilişkin memur işlemini şikayet olduğunu söyleyerek, dava dilekçesindeki taleplerini şikayet olarak sınırlandırmıştır. İİK'nin 18/3. maddesi gereğince şikayet üzerine icra mahkemesi kanunda aksine bir düzenleme yok ise duruşma açılmasına gerek olup olmadığına karar verir. Duruşma açılmasına karar verir ise ilgilileri duruşmaya çağırır, gelmeseler bile yargılamaya devam ederek gereken kararı verir. Duruşma yapılmasına karar verilmişse artık taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmalıdır. Usulüne uygun tebligata rağmen taraflar gelmezlerse o zaman yokluklarında yargılamaya devam edilerek dosya kapsamına göre bir karar verilir....
Haczedilmezlik şikayeti İİK'nun 16/1. maddesine göre haczin öğrenildiği günden itibaren 7 günlük süreye tabidir. Asıl dava dosyası olan.........2013/171 E. sayılı dosyasında şikayet tarihi 12.02.2013, birleşen dosyada ise şikayet tarihi 21.02.2013 olup, asıl dosyadaki şikayet ile hacizden haberdar olunduğuna göre birleşen dosyada 21.02.2013 tarihinde yapılan şikayet yönünden 7 günlük süre geçirilmiştir. Öte yandan asıl dosyada vergi hesabı olması nedeniyle hesaptaki paranın 5393 sayılı Kanun'un 15/son fıkrası gereğince haczedilemeyeceğine yönelik şikayet Mahkemece incelenmemiştir. O halde birleşen dosyadaki şikayetin süre yönünden reddine karar verilerek, asıl dosyada haczedilmezliği şikayeti incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....