İİK'nun 82/1- 4. bendinde; ''Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletlerinin..." haczedilemeyeceği belirtildikten sonra, aynı maddenin, 02.07.2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanun'un 16. maddesiyle eklenen üçüncü fıkrasında; ''Birinci fıkranın (2), (4), (7) ve (12) numaralı bentlerinde sayılan malların kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden haline münasip bir kısmı, ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır'' hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için haczin dayanağını teşkil eden borcun haczedilmezlik iddiasına konu edilen eşya bedelinden doğmamış olması gerekir. Borcun bu eşya (traktör) bedelinden doğması halinde bu madde uygulanmaz ve bu sebep nedeniyle haczedilmezlik şikayeti ileri sürülemez....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3352 KARAR NO : 2022/2388 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/11/2021 NUMARASI : 2021/29 ESAS, 2021/97 KARAR DAVA KONUSU : HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ KARAR : Selçuk İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/29 Esas, 2021/97 Karar sayılı dosyasında verilen davanın ve birleşen davanın kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından asıl davada verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; Selçuk İcra Müdürlüğü'nün 2021/47 esas sayılı dosyası kapsamında davacının haline münasip evine haciz konulduğunu, davacının bu evde eşi ile birlikte yaşadığını, takibe konu senedin de sahte olduğunu belirterek meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetlerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davada kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, davacıya ait taşınmaza ilişkin haczedilmezlik itirazının kabulü ile haczin kaldırılması istemine ilişkindir, davacının itiraz ettiği ve kendisine usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürdüğü kıymet takdir raporunun, talimat sayılı dosyasından yapıldığı, talimat icrasınca yapılan işlemlere karşı her türlü itiraz ve şikayetin talimat...
davalı bankanın kredi kullandırdığını ve müvekkilinin imza ve muvafakatını almadığını, bu sebeple borca itiraz ettiğini, ayrıca müvekkilinin Fatma Eroğlu'na kefaleti olmadığını, borca itiraz nedeniyle icra takibinin durdurulmasını, araç tapu ve tüm bankalardaki hacizlerin kaldırılmasını talep ettiklerini, yine icra takibi ve tebligatın müvekkiline yapılmadığından borca itiraz ettiklerini, tapu kaydındaki hacizlerin kaldırılmasını talep ettiklerini, ayrıca müvekkilinin tapu kaydındaki taşınmazlarda konutu bulunduğunu, meskeniyet şikayetinde bulunduklarını, ayrıca tüm taşınmazlardaki hacizlerin kaldırılmasını talep ettiklerini, ayrıca icra muamelesinin hatalı olduğunu, mevzuata uygun olmadığını, icra takibinin durdurulması gerektiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Sayılı dosya ile ilamsız takip başlattığını, davacı yan haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini, Lüleburgaz 2....
İcra Hukuk Mahkemesi tarafından ise, davanın konusunun İİK 82. maddede belirtilen taşınmazın haline münasip ev olduğundan bahisle haczedilmezlik şikayetine ilişkin olup, İİK 128/a. maddesi kıymet takdirine ilişkin şikayetlere ilişkin olduğu, taşınmazın borçlunun haline münasip evi olduğundan bahisle açılan haczedilmezlik şikayeti ile ilgili davalarda asıl icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi yetkili olduğundan talimat icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinin yetkili olmadığı gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasal koşulların oluşması halinde, İİK'nın 79 ve 360. maddeleri yetki ile ilgili istisnaları düzenler....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T3 Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemenin davacının dava dilekçesini taraflarına tebliğ etmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca mahkeme tarafından Vakıflar Bankasından istenecek hesap dokümanlarından hesapların kamuya tahsisli olduğu belirlenmesi gerekirken mahkemece hiç bir ayrım yapmadan dosya üzerinden eksik inceleme ile tek taraflı hüküm tesis edildiğini, dilekçe ekinde sunulan 11.03.2021 tarih ve 90 sayılı meclis kararında kamuya tahsisli ve haczedilemez olan mal ve hesapların yazıldığını, haczedilmezlik itirazının İİK nun 16.maddesine göre ayrımını icra hukuk mahkemesinin yapması gerekirken sadece davacının iddiaları yönünde tek taraflı inceleme yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra müdürünün alacaklının haciz talebini olduğu gibi kabul etmek gibi bir yasal zorunluluğunun bulunmadığını, İİK nun 82.maddesine 02.07.2012 tarihli ve 6352 sayılı kanunun 16.maddesiyle eklenen...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Karaman İcra Müdürlüğünün 2010/3338 Esas sayılı dosyasında aleyhine takip başlatıldığını, takip neticesinde taşınmazına haciz konulduğunu, haline münasip tek meskeni olan evinden başka bir evi olmadığını, haline münasip evin haczedilemeyeceği gerekçesiyle işbu takibe itiraz ettiğini, mesken olarak kullanılması nedeniyle haczin kaldırılmasını, bu nedenle meskeniyet itirazında bulunarak işbu haczin iptalini, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda; takibe dayanak Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.05.2019 tarih ve 2016/62 E.- 2019/410 K. sayılı ilamın kesinleşmeden takibe konulduğu sabit olup, temyiz inceleme tarihi itibariyle de henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. 04.08.2022 tarih ve 31913 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 30.06.2022 tarih ve 2021/127 E.-2022/85 K. sayılı kararı ile; 7327 Sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına dair Kanun'un 21. maddesi ile 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Geçici 16. maddesinin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. Anayasa'nın 153. maddesi gereğince Anayasa Mahkemesinin iptal kararları, yasama yürütme ve yargı organlarını bağlar. Yayımlandığı tarihten itibaren kural olarak derhal uygulanır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu, haczedilen taşınmazın İİK'nun 82/1. maddesinin 12. bendi uyarınca haline münasip evi olduğundan bahisle icra mahkemesine meskeniyet şikayetinde bulunmuş, mahkemece, borçlunun icra dosyasına 12/05/2014 tarihinde itiraz dilekçesi sunduğu, ayrıca icra mahkemesine de itirazda bulunduğu, en geç bu itirazın karar tarihi olan 25/09/2014 tarihinde hacizden haberdar olduğu gerekçesiyle şikayetin süreden reddine karar verilmiştir. İİK'nun 82/1. maddesinin 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir....