Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibe itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davası açıldığını, itirazın iptali ile takibin devamına karar verildiğini, daha sonra istinaf incelemesi ile kararın kaldırıldığını ve dosyanın mahkemesine gönderildiğini, bu aşamadan sonra hacizlerin kaldırılması için icra müdürlüğüne başvurulabileceğinden, iş bu şikayette hukuki yararın bulunmadığını, şikayetin süresinde olmadığını, borçlu belediye tarafından mal bildiriminde bulunulmadığını, bu nedenle belediyenin mallarının haczinin mümkün olduğunu, şikayetin kabulü halinde yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacaklarını beyan etmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12 ve 4. Maddelerinden kaynaklı meskeniyet ve maişet iddiaları ile haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2017/9908 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde takip alacaklısı davalı yanca davacı borçlu aleyhine 85.000,00 TL alacağın tahsili talebi ile ilamsız takip yapıldığı, davacı borçluya ödeme emrinin 10/08/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalının yasal süreden sonra 26/12/2017 tarihinde takibe itiraz ettiği, kesinleşen takipte alacaklı vekili talebi üzerine davacı adına kayıtlı Menemen İlçesi, Ulucak Köyü, 60304 Ada, 2 Parsel sayılı C6/13 nolu bağımsız bölüm kaydına 24/08/2017 tarihinde, İzmir İli, Menderes İlçesi, 162 Ada,1 Parsel sayılı bahçeli kargir ev vasfı ile kayıtlı taşınmaz kaydına da 25/08/2017 tarihinde haciz şerhi konulduğu, davacıya 103 davetiyesinin 21/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davanın süresinde olduğu, maişet iddiasına konu taşınmaz kaydında Ataköy Tarım Kredi Koop....
Buna göre mahkemece borçlunun tüm delillerinin sorularak toplanması ve mahallinde keşif yapılıp fiili durumun tespit edilmesi ile borçlunun asıl uğraşısının çiftçilik olup olmadığı belirlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında borçlunun İİK'nun 82/1-12. maddesinde düzenlenen meskeniyet ve İİK'nun 82/1-4. maddesi uyarınca kendisinin ve ailesinin geçimi için zorunlu tarım arazisi iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetlerinin incelenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi, tarım arazilerine yönelik haczedilmezlik şikayeti konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde...
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 4 ve 12. bentleri uyarınca haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesinde istinaf incelemesinin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı ancak, bölge adliye mahkemesinin kamu düzenine aykırılık bulunması halinde re'sen gözeteceği düzenlemesine yer verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Koşulların oluşması halinde İİK'nın 79. ve 360. maddeleri, kanunun yetki ile ilgili istisnalarını oluşturmaktadır....
İcra Mahkemesi Davacıya ait taşınmaza ilişkin haczedilmezlik itirazının kabulü ile haczin kaldırılması istemine ilişkin olarak açılan davada... 1. Asliye Hukuk ( İcra Mahkemesi sfatıyla) ve ... 2. İcra Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacıya ait taşınmaza ilişkin haczedilmezlik itirazının kabulü ile haczin kaldırılması istemine ilişkindir. ... 1....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davacı borçlu şirket tarafından Maden Kanunun 40. maddesine istinaden haczedilmezlik şikayetinde bulunulmuş ise de gerek dava dilekçesi içeriği gerekse de istinaf dilekçesi içeriğine göre de davacı şirketin maden işletme ruhsatı olmadığı, haczedilmezlik şikayetinde bulunulan taşıtların davacı şirket tarafından maden çıkartma işlerinde kullanılmadığı, söz konusu taşıtların maden işi ile uğraşan dava dışı 3. kişiye kiralandığı sabit olduğundan davacı şirket tarafından Maden Kanununun 40. maddesine istinaden haczedilmezlik şikayetinde bulunulamayacağından mahkemece davanın reddine ilişkin karar yerinde olduğundan dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki...
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurarak, ödeme emrine ilişkin gecikmiş itiraz, borca itiraz ve haczedilmezlik şikayetinde bulunarak haczin kaldırılmasını talep ettiği , mahkemece gecikmiş itiraza yönelik talebinin süreden reddine , haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verildiği , kararın borçlu yanca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nin 17.09.2020 tarihli ek kararıyla temyiz dilekçesinin iki haftalık temyiz süresinden sonra verildiği...
GEREKÇE; Şikayet, kıymet takdirine itiraz ve İİK.nın 82/1- 12.maddesi kapsamında meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması talebine ilişkin olup davacı yalnızca meskeniyet şikayeti yönünden ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf talebinde bulunmuştur. T3 tarafından borçlu T1 hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, icra emrinin tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesi üzerine borçlu adına kayıtlı Adana ili Çukurova ilçesi 6482 ada 11 parselde kayıtlı B Blok 4. Kat 8 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın satışa esas olmak üzere kıymet takdirinin yapıldığı görülmüştür. İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur....
Davacı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili adına kayıtlı İzmir ili Kiraz ilçesi Doğancılar mahallesi 183 ada 32 parsel sayılı taşınmazın üzerine haciz konulduğunu, müvekkiline çıkartılan 22 örnek ödeme emri ve kıymet takdir tutanağının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, bu nedenle de müvekkilinin hacizlerden haberdar olmadığını, müvekkilinin haczi öğrenir öğrenmez yasal süresinde haczedilmezlik davası açtığını, dava konusu taşınmazın müvekkilinin kendisi ve ailesinin geçimini sağladığı zirai arazi olduğunu, başka da gelirinin bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK'nun 82/1- 4 maddesi uyarınca açılmış haczedilmezlik şikayeti davasıdır. Haczedilmezlik iddiası ile haczin kaldırılması talebi hukuki mahiyeti itibariyle şikayet olmakla 7 günlük süreye tabidir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 11. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nın 82/1- 11. maddesi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....