Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Davacının icra mahkemesine müracaat ile meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetin bulunduğu, mahkemece davanın reddine karar verildiği görülmektedir. İİK.nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda; taşınmaz haczinin borçluya 103 davetiyesi ile 11/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 02/11/2018 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Borçlu meskeniyet şikayet dilekçesinde 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini de ileri sürmediğinden şikayetin süre aşımından reddi gerekir. Bu nedenle istinaf sebebi yerinde değildir....
Dava İİK'nun 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nun 82.maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1 maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar....
Meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Takipte davacı borçluya taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ edilmediği, davacının şikayet tarihinde muttali olduğunun kabulü gerektiği, daha evvel bir tarihte öğrendiğine dair delil bulunmadığından meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1 maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106 ve 110 maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi ve halen geçerli ve devam eden bir haczin bulunup bulunmadığının mahkemece resen tespit edilmesi gerekir....
Dava İİK'nun 82/1- 12. maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı şikayet davasıdır....
Öncelikle belirtmek gerekir ki Yargıtay'ın yerleşik içtihat ve uygulamalarına göre Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, Giresun İli, Piraziz İlçesi, Yenimahalle Mahallesi,181 ada 1 parselde kain, B blok 6....
Mahkemece; Davalı Alternatif Bank bakımından davacının şikayetlerinin pasif husumet yokluğundan usulden reddine, davalı Gelecek Varlık bakımından; davacı tarafın usulsüz tebligat şikayetinin reddine, davacı tarafın meskeniyet nedeni ile haczedilmezlik şikayetinin süreden reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; dava, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkin olup, icra dosyası kapsamında davacıya 16/08/2019 tarihinde konulan haciz için 103 davetiyesinin tebliğe gönderildiği, 12/08/2021 tarihinde konulan haciz için 103 davetiyesinin gönderilmediği, kıymet takdiri raporun 05/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 11/10/2022 tarihinde süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olmakla borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetin 7 günlük süre içerisinde yapılmadığını, borçlunun şikayet konusu taşınmazdan başka maliki olduğu taşınmazların da bulunduğunu, taşınmaz üzerinde Halk Bankasının ipoteğinin mevcut olup ipotek ile taşınmaz malikinin artık haczedilmezlik şikayetinden feragat ettiğinin kabulü gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunabilmesi için, bizatihi meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu evde oturması gerekmediği gibi, birden fazla evi var ise, istediği taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel olmadığı, asıl olanın borcun ödenmesi olup, iki kişi yaşayan davacının haline münasip evin tespiti hususunda 01/11/2019 tarihli bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşıldığından, davacının İİK. ınn 82....
Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilen 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir. Bu nedenlerle mahkemece, şikayetin aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı, her ne kadar AYM'nin Emine Göksel ile ilgili bireysel başvuru kararını emsal göstermiş ise de, bu karar bireysel başvuru talebinde bulunan kişi yönünden sonuç doğurmakta olup, 3. Kişilere herhangi bir etkisi yoktur, mer'i yasal düzenleme gereğince haczedilmezlik şikayeti borçluya tanınmış bir hak olup, eşin bundan yararlanması mümkün değildir....
borçlu müvekkilin hem de eşi olan müvekkilin işbu şikayette bulunma ehliyeti (aktif dava ehliyeti) bulunduğu tartışmasız olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle, yerel mahkeme kararının kaldırılarak meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetlerinin kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....