KARAR Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda tebligatın usulsüz yapıldığını haczi 03.12.2014 tarihinde öğrendiğini tebliğle ilgili kayıtlara ve nüfus kaydına dayandığını açıklayarak müvekkili aleyhine başlatılan ilamlı icra takibinde haczedilen taşınmazlardan evin müvekkilinin haline münasip meskeni diğer taşınmazların ise çiftçilik yapan müvekkilinin geçiminin temini için zorunlu tarım arazileri olduğunu belirterek hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, taşınmazların haczedildiğine dair 103 davetiyesinin borçluya 16/07/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen şikayetin İİK'nın 16. maddesi gereğince yasal 7 günlük şikayet süresi geçtikten sonra 18/12/2014 tarihinde yapıldığı gerekçesiyle şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiş, hüküm borçlu tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 82/1-12. maddesi gereğince, haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, diğer itirazlarının yanında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu da ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmadığı, olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmediği görülmektedir. O halde mahkemece; öncelikle tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, tebligat tarihinin TK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan takipte, borçlunun haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, ancak şikayet dilekçesinde yanlış icra dosya numarasını bildirdiği, mahkemece taraflarla ilgisi olmayan bu icra dosyası getirtilip incelenerek, alacağın tahsil edildiğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu haczedilmezlik şikayeti olup, şikayet HMK'nun 118. maddesi anlamında bir dava değildir. Bu nedenle şikayet dilekçesinin HMK’nun 119. maddesinde yazılı şartları taşıması zorunlu değildir....
Usulsüz tebligat şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır (Yargıtay 12. HD'nin 31.05.2021 tarihli, 2021/1917 E, 2021/5694 K. sayılı içtihadı). Yukarıda açıklanan nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelerle, istinaf edilen ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İzmir 8....
Kıymet takdirine ilişkin itiraz davadan tefrik edilmiş, yetki itirazı ve meskeniyet şikayeti hakkında karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Usulsüz tebligata itiraz K A R A R İnceleme konusu karar usulsüz tebligat şikayeti olup, belirgin biçimde Dairemizin inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (12.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Şahıs olan Güner Kıvılcım'ın evinde, müvekkilinin yokluğunda ev eşyalarının usulsüz bir şekilde haczedildiğini, kullanımı zorunlu olan ev eşyaları ile iletişim özgürlüğünü sağlayan araç ve gereçlerin haczinin mümkün olmadığını, 18/03/2021 tarihinde Ali Fuat Cebesoy Mah. 9306 Sk. No:31/3 adresinde yapılan haciz esnasında hacze konu eşyaların haciz mahallinde bırakıldığını ve yediemin zorunluluğunun da ihlal edildiğini, yapılan haciz işleminin bu nedenlerle usulsüz olduğunu, hacze konu eşyaların müvekkiline ait olduğunu belirterek usulsüz yapılan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haczedilmezlik şikayeti için kanunda ön görülen yedi günlük sürenin geçtiğini, söz konusu taşınmazın borçlunun haline münasip evi olup olmadığının keşif ve bilirkişi marifeti ile araştırılması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti ve takip dayanağı belgelerin ödeme emri ile birlikte tebliğ edilmediğine yönelik şikayete ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/376 Esas numaralı dosyasında, kıymet takdirine itiraz ve takibe konu 34 XX 654 plakalı traktöre ilişkin olarak İİK 82. maddesi kapsamında haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, kıymet takdirine ilişkin şikayetin İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/376 Esas numaralı dosyasında devam ettiği, istinafa konu davanın ise kıymet takdir dosyasından tefrik edilen haczedilmezlik şikayetine ilişkin olduğu anlaşılmakla davacının kıymet takdirine yönelik taleplerinin değerlendirilmediği iddiası yerinde görülmemiştir. Şikayete konu takip, taşınır rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip olup, takip şekline göre borcun konusu rehinli traktör olduğundan, rehin alacağı bizatihi menkul mal olan traktörün kendisinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle haczedilmezlik şikayeti ileri sürülemez. Ayrıca, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, haciz safhası bulunmadığından borçlunun rehinli takipte haczedilmezlik iddiası da dinlenemez....