Muhtar tasdiği ile çıkış mercine iade” şeklindeki ifadeler ile iade edildiğini, bu tebligatın da usulsüz olduğunu, yapılan usuli eksiklikler sebebiyle müvekkilinin mernis adresine 24/01/2019 tarihinde gönderilen bu tebligatın Tebligat Kanununa ve Yönetmeliğine aykırı yapılmış, usulsüz bir tebligat olduğunu, usuli eksiklikler giderilmeden bu kez müvekkilinin mernis adresine TK 21/2. maddeye göre tebligat yapılması aşamasına geçilemeyeceğini, bu nedenle TK.21/2. maddesine göre çıkartılan tebligatın da usulsüz olduğunu, 24/01/2019 tarihli Örnek No:7 ödeme emri tebligatı usulüne uygun olmadığından dolayı davalı tarafça TK 21/2. maddesine göre mernis şerhli olarak gönderilen 11/02/2019 tarihli ödeme emri tebligatının da haliyle usulsüz olduğunu, müvekkilinin mernis adresine çıkartılan 11/02/2019 tarihli tebligatta tebliğ memuru tarafından Tebligat Kanunu Yönetmeliği’nin 31. maddesinde düzenlenen bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, Tebligat Kanunu Yönetmeliği’nin 79. maddesinde; (...
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti İİK'nın 16/1. maddesi kapsamında 7 günlük süreye tabi olup bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda davacıya davaya konu hacze ilişkin 103 davet kağıdının tebliğ edilmediği, kıymet takdir raporunun ise 15/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının anılan tebligatın usule aykırı olduğunu iddia ettiği görülmektedir. Usule aykırı tebliğ edildiği iddia edilen kıymet takdir raporu “Muhatap tevziat saatlerinde çarşıya gittiğinden 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesine göre tebliğ edilip mahalle muhtarı Soner Afşar'a teslim edilip 2 nolu haber kağıdı kapısına yapıştırılıp komşusuna haber verildi. Komşusu Mutlu Çelik imzasını beyandan kaçınmıştır.” şerhiyle tebliğ edilmiştir....
İcra mahkemesine yapılan başvurunun usulsüz tebligat şikayeti niteliğinde olduğu ve bu talebin süreden reddi kararı hakkında, yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere göre istinaf yoluna başvurulamayacağından istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. (Yargıtay 12....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, 103 davetiyesi tebliğ edilmesi nedeniyle şikayet süresinin tebliğden itibaren başlayacağını, tebligat yapılmaması halinde öğrenme tarihinin esas alınacağını, mahkemenin de gerekçeli kararda bu durumu kabul ettikten sonra aksi gerekçeyle karar vermesi nedeniyle çelişkiye düştüğünü bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar....
Somut olayda, meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayeti ileri sürülen taşınmazın dava tarihi 29/01/2020 tarihinden daha öncesinde borçlu tarafından dava dışı 3.kişiye satıldığı, bu nedenle davacı-borçlu tarafından haczedilmezlik şikayeti ileri sürülemeyeceğinden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken süreden reddine kara verilmesi bu nedenle hukuken yerinde değildir. Tüm bu nedenlerle mahkeme kararının HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince gerekçesi düzeltilerek ortadan kaldırılmasına, davanın aktif husumet yokluğundan reddine dairemizce oy çokluğu ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- HMK 353/1/b/2 maddesi gereğince İstanbul 24....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, tebligatın geçersiz olduğunu, tebligat parçasında isimleri geçen şahısların tebliğe ehil olmadığını, komşu olarak belirtilen Durmuş Gündüz diye birisinin de olmadığını, varsa bile mahallenin öbür ucundaki bir şahıs olduğunu, müvekkilinin tanımadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....
Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın şirketteki hissesinin haczine dair gönderilen haciz müzekkeresine karşı haczedilmezlik şikayeti ile mahkemeye başvurduğu, mahkemece haczedilmezlik şikayetinin takip borçlusuna tanınmış bir hak olduğundan bahisle aktif husumet yokluğu nedeniyle şikayetin usulden reddine karar verildiği, 3. kişi şirketin istinaf yoluna başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedildiği anlaşılmaktadır. Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takibin tarafı olmayan 3. kişi ......
Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın şirketteki hissesinin haczine dair gönderilen haciz müzekkeresine karşı haczedilmezlik şikayeti ile mahkemeye başvurduğu, mahkemece haczedilmezlik şikayetinin takip borçlusuna tanınmış bir hak olduğundan bahisle aktif husumet yokluğu nedeniyle şikayetin usulden reddine karar verildiği, 3. kişi şirketin istinaf yoluna başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedildiği anlaşılmaktadır. Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takibin tarafı olmayan 3. kişi ......
Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2-Borçlunun; aile konutu olması nedeniyle haczedilmezlik şikayeti ve meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkin icra mahkemesince verilen karara yönelik temyiz itirazlarına gelince; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; HMK'nun 297. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde, hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği; aynı maddenin 2. fıkrasında ise; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde...
Diğer taraftan borçlunun ödeme emrinin iptaline ilişkin şikayeti de İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren, usulsüz tebliğ iddiasının kabulü halinde ise düzeltilen tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde olmalıdır. Davacının ödeme emrine yönelik şikayeti de süresinde değildir. O halde, ilk derece mahkemesince davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ şikayeti ile ödeme emrine yönelik şikayetlerini yasal süresi içerisinde sunmadığı re'sen gözetilerek, bu istemler yönünden şikayetin süre yönünden reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan borçlunun ilamsız takipte borca, faiz ve ferilere, faiz nevi ve oranına yönelik itirazları ise İİK'nın 62. maddesi uyarınca takibin şekline göre ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihten itibaren yasal süresi içerisinde icra dairesine sunulması gerekmekte olup icra mahkemesinde itiraza konu edilemez. Mahkemenin bu gerekçeye dayalı ret kararı isabetlidir....