İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/06/2021 NUMARASI : 2021/136 2021/386 DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Meskeniyet İddiası KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı/alacaklı tarafından müvekkilinin ortağı olduğu şirket ve senette imzası bulunan kefiller aleyhine İzmir 18....
GEREKÇE: Dava, İİK'nın 82 maddesi uyarınca açılmış haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Davacının icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 82. maddesi uyarınca haczedilmezlik şikayetine ilişkin olup, İİK'nun 16 vd. maddeleri uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre haczin öğrenilmesinden itibaren başlar. Somut olayda, istinaf incelemesine konu taşınmaz üzerine 16/01/2020 tarihinde haciz konulduğu, 103 davetiyesinin davacı vekiline 12/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, bu tebligatın usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir iddianın bulunmadığı, haczedilmezlik şikayetinin ise 7 günlük süreden sonra 07/12/2021 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır....
Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, cilt V, sayfa 5043) Somut olayda şikayetçinin daha önce de aynı icra takip dosyası ile ilgili olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, Kayseri 5.İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/309 E. sayılı dosyasında haczedilmezlik şikayeti ile ilgili inceleme yapıldığı, verilen ret kararının istinaf ve temyiz incelemelerinden geçerek 06/07/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Temyiz incelemesine konu işbu haczedilmezlik şikayetinin ise 15/12/2022 tarihinde yapıldığı dikkate alındığında Kayseri 5.İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/309 E.sayılı dosyasında verilen kararın kesin hüküm oluşturacağı pek tabiidir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, şikayet eden-3.kişinin davadışı borçlu eşe ait taşınmazın haline münasip evi olduğundan bahisle haczedilemeyeceğine dair meskeniyet şikayeti olup, haczin kaldırılmasına karar verilmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile İcra İflas Kanunu'nun 82. maddesi (özellikle, İİK.m.82/12 gereğince meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu konuda şikayet hakkı bulunmamaktadır). 3....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2021 NUMARASI : 2019/198 ESAS- 2021/2028 KARAR DAVA KONUSU : HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 11. İcra Müdürlüğünün 2014/521 Esas sayılı dosyasından başlatılan takip kapsamında davacıya ait İstanbul ili Şile ilçesi Doğancılı Mahallesi 419 parsel sayılı taşınmaza haciz konulduğunu, buna ilişkin 103 davetiyesinin davacıya 31/01/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, hacizden haricen haberdar olunsa bile borçlunun hacizle ilgili şikayetlerinde sürenin tebligat ile başladığını, bu taşınmazın borçlunun aile konutu, mesken olarak kullandığı bir yer olduğunu, bunun yanında geçimini de buradaki bağ, bahçe ve hayvanlardan sağladığını, haciz işleminin İİK'nın 82. maddesine aykırı olduğunu bildirerek, haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
a tebliğ edildiği şerhi ile Tebligat Kanunu'nun 16. maddesi kapsımında tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde bulunan yerleşim yeri belgelerine göre ise, borçlunun tebligatın yapıldığı adreste, kendisine tebligat yapılan...'ın ise aynı binanın 8 nolu dairesinde ikamet ettiği anlaşılmaktadır. Borçlunun 10 nolu binanın 9 nolu dairesinde, kendisine tebligat yapılan...'ın ise aynı binanın 8 nolu dairesinde ikamet etmesi nedeniyle, kendisine tebligat yapılan... İle borçlunun aynı konutta oturan kişilerden sayılamayacağından, borçluya 27.03.2014 tarihli duruşma gününün tebliği usulsüzdür. Bu nedenle borçlunun duruşmada hazır olmadığı gerekçesi ile HKM'nun 150/1 maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir. O halde mahkemece, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ve imza itirazının esası yönünden inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Öncelikle belirmek gerekir ki; davacı tarafça dava dilekçesinde usulsüz tebligat şikayetinin yanında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemi de yer almakta ise de davacı vekilinin yargılama sırasındaki yazılı ve sözlü beyanlarında davalarının yalnızca usulsüz tebligat şikayetine yönelik olduğunu beyan etmesi karşısında artık davaya usulsüz tebligat şikayeti olarak devam edilmesi gerektiğinden mahkemece davacı tarafın menfi tespit istemi hakkında hüküm kurulması yerinde değildir. Öte yandan taraf teşkili dava şartı olduğundan, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Şikayet, İcra ve İflas Hukukunda düzenlenmiş kendine özgü bir yol olup, Medeni Usul Hukuku kapsamında bir dava veya kanun yolu değildir....
Tebligat usulsüz olsa dahi, borçlu Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre usulsüz tebligatı öğrendiğini beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi sayılacağından, bu hususta bir şikayeti olmayan borçlu yönünden tebligat parçasında yazılı tebliğ tarihinin geçerli olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde alacaklının takibin kesinleşmesi nedeniyle haciz konulma talebinin icra müdürlüğünce reddedildiği, bu ret kararının icra mahkemesinde şikayet yolu ile iptalinin istendiği, mahkemece bu ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, tebliğ çıkaran merciin tebligatın yasaya uygun olup olmadığını denetleme görevi bulunduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....
Akabinde haczedilmezlik şikayetiyle ilgili talep yönünden dava, mahkemenin 2013/463 Esas sayısına kaydedilmiş ve yapılan yargılama neticesinde 2013/573 Karar sayılı karar ile haczedilmezlik şikayeti konusunda temyize konu karar verilmiştir. Yukarıda anlatılan dava dosyası safahatından da anlaşılacağı üzere; temyize konu dava bir istihkak davası olmayıp, haczedilmezlik şikayetine yöneliktir. Davacı 3.kişi, davaya konu takip dosyası olan ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/5941 Esas sayılı takip dosyasında taraf olmayıp anılan hacizde 3. kişi sıfatına sahiptir. Davacı 3. kişi takipte taraf olmadığından mahcuzlara ilişkin haczedilmezlik şikayetinde bulunmaya yetkili değildir. Bu durumda, 3. kişinin haczedilmezlik şikayeti yönünden aktif husumet ehliyeti bulunmadığından şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tefrik edilen istihkak davası ile ilgili olarak davanın esastan reddine ve davalı lehine tazminata karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....
Borçlu tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği gerekçesiyle icra mahkemesine şikayet yoluna başvurulmuş, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 15.04.2014 tarih, 2013/1548 E. - 2014/426 K. sayılı kararıyla istem kabul edilerek tebliğ tarihi 06.12.2013 olarak düzeltilmiştir. Ödeme emrinin usulsüz tebliğine dair şikayetin kabulü üzerine konulan hacizler fekkedilmiş, meskeniyet iddiasına konu taşınmaz üzerine 24.04.2014 tarihinde yeniden haciz konulmuş, borçluya bu hacze ilişkin 103 davetiyesi 09.09.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. İİK'nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12.bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1.maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Öte yandan İcra ve İflas Kanununda taşınmaz haczinin yenilenmesine dair bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz yeni bir işlem olup borçlunun her haciz için şikayet hakkı bulunmaktadır....