Bu maddeye göre haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde kullanılması zorunludur. Belediyece kamuya tahsis kararı alınması haczi engellemez. 5393 sayılı Kanun'un 15. maddesi uyarınca ileri sürülecek haczedilmezlik şikayeti, bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olup İİK'nın 16/2. maddesi uyarınca bu yöndeki şikayet süresiz olarak yapılabilir. (Benzer karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 19/12/2017 tarih 2016/25287 esas 2017/15878 karar) Mahkemece, şikayetin yedi günlük süre geçtiğinden bahisle reddine karar verilmesi isabetsizdir. Davacı borçlunun ileri sürdüğü haczedilmezlik şikayetinin esası incelenerek karar verilmelidir. Davacı tarafın istinaf sebebi yerindedir....
sureti ile belediye ve ilgili kanunlar dikkate alınarak, haczi kabil olmayanlar dışında haczi kabil bir para olup olmadığı tesbit edilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken eksik inceleme ile sonuca gidilmesi isabetsizdir....
İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre, asıl olan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir. Somut olayda, mahkemece 03.02.2016 havale tarihli bilirkişi raporuna göre sonuca gidilmiştir. Borçlu belediyenin iddiaları da dikkate alınarak bankadaki paraların niteliği gereği haczi kabil olup olmadığı, haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta olup olmadığı daha ayrıntılı olarak Yargıtay denetimine elverişli gerektiğinde yeni bilirkişilerden rapor alınarak sonucuna göre hüküm tesis etmek gerekirken hüküm kurmaya elverişli olmayan yeterli araştırma yapılmadan eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna itibar edilmesi isabetsizdir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşımaz üzerinde çeşitli alacakları nedeniyle hacizler bulunduğunu, borçlunun açtığı meskeniyet şikayeti davalarının reddedildiğini, davacının haczi 11/02/2022 tarihinde öğrendiği iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının taşınmaza aile konutu şerhi işlettiği 24/07/2020 tarihinde hacizleri öğrendiğini, buna göre davanın süresinde olmadığını, taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin haczedilmezlik iddiasından feragat anlamına geldiğini, taşınmazın borçlunun haline münasip olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiştir....
Hesabın sürekli işlem görüyor olması ve sürekli yatan ve çekilen paraların bulunması karşısında kalan bakiyenin vergi, resim ve harç gelirinden mi yoksa haczi kabil paralardan mı oluştuğunun belirlenmesine imkan yoktur. Bu şekilde haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraları karıştırmak suretiyle havuz hesabı oluşturan borçlu belediyenin iddiasını ispat imkanını kendisinin kaldırdığı sonucuna varılmalıdır. Borçlu belediyenin haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paralarını ayrı hesaplarda tutması yerine havuz hesabı oluşturmasının da iyi niyetle bağdaşmayacağı tartışmasızdır. Öte yandan, borçlu belediyece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılması, haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK'nun 82/1-12 maddesinde düzenlenen meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Haciz borçluya tebliğ edilmemiş ise şikayet süresi borçlunun haczi öğrendiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda borçlu taşınmaza 26.3.2015 tarihinde konulan haczin kaldırılmasını şikayet etmiş olup, mahkemece yanılgıya dayalı olarak taşınmaza bu tarihten daha önceki tarihlerde konulan hacizlere ilişkin 31.12.2010 ve 17.5.2013 tarihli tebligatları esas alarak şikayetin süreden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 4, 12. bentleri uyarınca meskeniyet ve maişet iddialarına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nın 82/1- 4,12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Dava dilekçesi ile, 09/10/2020 tarihli hacze yönelik olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulmuş olmakla, Soma İcra Müdürlüğünün 2014/525 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacıya 103 davetiyesi tebliğ edilmediği, davacının daha önce haczi öğrendiğine ilişkin bir bilgi ve belge de olmadığından, şikayet yasal süresindedir. İcra mahkemesince verilen kararlar kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararları kesinleşmek koşuluyla sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil ederler....
İİK'nun 85/son maddesinde; “haczi koyan memur borçlu ve alacaklının menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle mükelleftir” şeklinde yer alan hüküm, alacaklı ile borçlu arasındaki menfaat dengesini güvence altına almayı amaçlamaktadır. İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olan, alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal bir düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir. Buna göre, 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinin de dar yorumlanması gerekip, maddede açıkça haczedilmezlik için "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşulunun kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir malın haczedilmezliği ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmelidir."...
Traktör de bir ... aletidir ve haczi konusunda da belirtilen bu ilke geçerlidir. Bu gün ülkemizde kara sabanla çiftçilik yapan çok az sayıda insan kalmıştır. Kara saban çağdaş bir tarım aleti olmadığı gibi hayvanlarla nakil yapılması da çağdaş bir yöntem değildir. Bu itibarla teknolojideki gelişmeler nedeniyle verimliliği, kaliteyi ve kârlılığı arttıran, ekonomik hayata artı değerler kazandıran makinelerde çiftçilerimiz için bir ihtiyaçtır. İİK'nun 82.maddesinin 2.fıkrası gereğince ekonomik hayatın sürekliliği, borçların bir an evvel ödenmesi, çiftçinin kendisinin ve ailesinin sağlık içinde yaşamlarını sürdürebilmesi, çiftçilik mesleğinin devamı için zorunlu, vazgeçilmez, çağın koşullarına uygun alet, edevat, makine ve benzer vasıtaların makul kıstaslar dahilinde haczedilmezlik kuralı kapsamında değerlendirmesi gerekmektedir....
Maddesinden kaynaklanan haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....