Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlu tarafından haczi mümkün paralar ile haczi mümkün olmayan paraların aynı banka hesabında toplanması suretiyle havuz hesabı oluşturulduğunu, bu nedenle haczedilmezlik iddiasının ispat imkanının davacı tarafça ortadan kaldırıldığını, bu durumun haczedilmezlik hakkından feragat anlamına geldiğini, hesapların geçmişe dönük incelenmesinde durumun ortaya çıkacağını beyan etmiş, şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; aldırılan bilirkişi raporu ile üç hesabın da haczedilemeyecek hesaplar olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle şikayetin kabulüne ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sunduğu çiftçilik belgesinin dava açılmadan bir ay önce alındığını, bu nedenle borçlunun asıl uğraşısının mahkemece tespit edilmesi gerektiğini, traktör üzerinde T.C. Ziraat Bankası A. Ş. lehine 05/03/2014 tarihinde tesis edilen rehnin haczedilmezlik şikayetine engel olduğunu, davacının kısmi ödeme yapması karşılığında dava dışı iki taşınmaz üzerindeki hacizlerin kaldırıldığını, akabinde davacının bu taşınmazları sattığını, bu durumun da davacının kötü niyetini gösterdiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, meskeniyet şikayetinin reddine, traktör haczedilmezlik şikayetinin reddine, çiftçilik haczedilmezlik şikayetinin kabulüne, Manisa 1. İcra Müdürlüğü'nün 2019/4167 Esas sayılı takip dosyasında şikayete konu 356 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi üçüncü kişi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayet eden üçüncü kişi şirketin, borçlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın şirketteki hissesinin haczi için gönderilen haciz müzekkeresine karşı haczedilmezlik şikayeti ile birlikte haciz müzekkeresi içeriğinde sayılan haciz yetkilerinin kanuni dayanağının bulunmadığını ileri sürerek haciz müzekkeresinin iptali istemiyle mahkemeye başvurduğu, mahkemece haczedilmezlik şikayetinin takip borçlusuna tanınmış bir hak olduğundan bahisle aktif husumet yokluğu nedeniyle şikayetin usulden reddine karar verildiği, 3. kişi şirketin istinaf yoluna başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedildiği, bu kararın temyiz...
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Uşak 2. İcra Müdürlüğünün 2019/4840 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takip olduğu, takip kapsamında davacıya ait taşınmaza 20/11/2019 tarihinde haciz konulduğu, 103 davetiyesinin davacıya 18/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 15/01/2021 tarihinde taşınmazın kıymet takdir işleminin yapıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Somut olayda davacı vekilinin dava dilekçesinde 103 davetiyesinin tebliğinin usulsüz olduğunu iddia ettiği ancak 27/04/2021 tarihli celsede yine davacı vekilinin davacının, haczi, kıymet takdirine gelindiğinde öğrendiğini beyan ettiği görülmüştür....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu 286 parsel sayılı tarla vasfındaki taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı gibi haciz tarihinden önce borcun ödenmediğinin anlaşılmasına rağmen bu taşınmaz için haczedilmezlik şikayetinden vazgeçmiş sayıldığından şikayetin kabulüne karar verilmesinin, aynı şekilde traktörün de zorunlu olmadığı kabul edilerek dava konusu traktör için de şikayetin kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğunu, öncelikle 286 parsel ve 34 XX 932 plaka sayılı traktör için davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca dava konusu traktör için hükme esas alınan bilirkişi ek raporuna yönelik itirazlarının mahkemece değerlendirilmemesinin dosya kapsamına aykırı olduğunu, raporun hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığını, sözkonusu traktör için belirlenen bedelin emsallerine göre çok düşük olduğunu, davacının asıl geçiminin çiftçilik...
İcra Müdürlüğü'nün 2020/539 Talimat sayılı dosyasına yapmış olduğu meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti yönünden dosyanın tefrikine, meskeniyet şikayeti yönünden mahkemeninin yetkisizliğine, dosyanın yetkili olan Manisa Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili Manisa Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, aynı taşınmazlar için müvekkili tarafından birden fazla dava açılmasının hem yargılamanın uzamasına hem de müvekkili bakımından ayrıca bir külfete neden olacağını, kıymet takdirine itirazın ve meskeniyet iddiasının aynı dosya üzerinden çözümlenmesi gerekirken dosyanın tefrik edilerek meskeniyete dayalı haczedilemezlik şikayeti yönünden yetkisizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Traktör de bir ziraat aletidir ve haczi konusunda da belirtilen bu ilke geçerlidir. Bu gün, ülkemizde kara sabanla çiftçilik yapan çok az sayıda insan kalmıştır. Kara saban çağdaş bir tarım aleti olmadığı gibi, hayvanlarla nakil yapılması da çağdaş bir yöntem değildir. Bu itibarla teknolojideki gelişmeler nedeniyle verimliliği, kaliteyi ve kârlılığı arttıran, ekonomik hayata artı değerler kazandıran makineler de çiftçilerimiz için bir ihtiyaçtır. İİK'nun 82. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince, ekonomik hayatın sürekliliği, borçların bir an evvel ödenmesi, çiftçinin, kendisinin ve ailesinin sağlık içinde yaşamlarını sürdürebilmesi ve çiftçilik mesleğinin devamı için zorunlu, vazgeçilmez, çağın koşullarına uygun alet, edevat, makine ve benzer vasıtaların makul kıstaslar dahilinde haczedilmezlik kuralı kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava İİK'nın 82/1- 4 maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Nazilli İcra Müdürlüğünün 2019/10400 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; takip kapsamında borçlu T1'a ait 34 XX 565 plakalı traktöre 02/12/2019 ve 11/08/2020 tarihlerinde haciz, 02/01/2020 tarihinde ise yakalama şerhi konulduğu, davacı tarafa 28/12/2019 tarihinde ilk hacze ilişkin 103 davetiyesi tebliğ edildiği, ikinci hacze ilişkin ise herhangi bir tebligat gönderilmediği anlaşılmıştır. İİK.'nun 82/1- 4. bendi uyarınca; “Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletleri” haczedilemez. Bu durumda, bu madde gereği haczedilmezlik şikayetinde bulunabilecek olan kişi borçlu olup, borçlunun yukarıda değinilen yasal düzenleme uyarınca hacizli ziraat aletinin (traktörün) maliki olmaması halinde bu mala yönelik haczedilmezlik şikayetinde bulunamayacağı açıktır....
nın 16.maddesinin amir hükmü gereğince 7 günlük şikâyet süresinde sonra şikâyette bulunulduğundan haczedilmezlik iddiasının dinlenilemeyeceği, dolayısıyla şikâyetin reddine karar vermek gerekmiştir. Nitekim Yargıtay 12.Hukuk Dairesi 2016/1471 Esas 2016/14505 Karar sayılı kararında "... İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 24.11.2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya 08.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla, borçlunun şikayete konu taşınmaz üzerindeki haczi bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekmektedir. Bu durumda, öğrenme tarihine göre meskeniyet şikayeti süresinde değildir....
Bu maddeye göre haczedilmezlik şikayetinin kabul edilmesi için, mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması gerekli olup, kamuya tahsis kararı alınmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır. Öte yandan borçlu Belediyece haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılmasının tespiti halinde bu durum haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmelidir. İİK'nun 18. maddesinde, ''Aksine hüküm bulunmayan hallerde İcra Mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasını ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir...'' düzenlemesi mevcuttur....