Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosya ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, Sarıkaya Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yermiş olduğu kısmen kabul kısmen red kararı borçlu tarafından istinaf edildiğini ve kararın kaldırıldığını, bunun üzerine icra dosyasından takibin durdurulması ve hacizlerin kaldırılması talebinde bulunduğunu, icra takibinin durdurulmasına rağmen hacizlerin kaldırılmamasının hukuka aykırı olduğunu iddia ederek hacizlerin kaldırılmasına aksi takdirde taşkın haciz hükümlerinin uygulanarak hacizlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece; Şikayetin reddine, yönelik karar verildiği anlaşılmıştır....

Sayılı dosyasında konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş olan hacizlerin kaldırılması gerektiği gerekçesiyle Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2019/4166 E. sayılı dosyasında verilen hacizlerin kaldırılması talebinin reddine dair 06.07.2021 tarihli kararın kaldırılmasına karar verildiğini, dava dilekçesinde talep sonucu da dahil olmak üzere hiçbir yerde Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2019/4166 E. sayılı dosyasında verilen hacizlerin kaldırılması talebinin reddine dair kararın kaldırılması talebinin olmadığını, davacının talebinin takibin iptaline yönelik olduğunu, HMK'nın 26.maddesine aykırı olarak mahkemenin davacının talebi dışında hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını ve şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, bu durumda hacizlerin kaldırılması için yeniden yapılacak yargılama sonucunda borçlunun hiç borcunun olmadığının kesin bir ilam ile tahakkuk etmesinin gerektiği, bu aşamada hacizlerin kaldırılması ve icranın eski hale iadesi şartlarının oluşmadığı, borçlunun dosyanın kapatılması ve hacizlerin kaldırılmasına dair talebinin reddi ile İİK'nın 40. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına dair 11/10/2019 tarihli icra memurluğu kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar vermiştir....

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlular takip dayanağı ilamı istinaf etmiş ise de, tehiri icra süreci içerisinde yaşanan gecikme nedeniyle alacaklının borçluların malvarlığına haciz koydurduğu, ancak borçluların icra müdürlüğünce 01.06.2022 tarihinde hesaplanan 3.144.912,90 TL borcu karşılar 3.230.000,00TL tutarlı kesin ve süresiz teminat mektubunu sunduğu, teminat mektubunun icra hakimliğince kabul edildiği ve mehil vesikası düzenlenerek tehiri icra kararı verildiği, böylelikle borçlu tarafından yatırılan teminat, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşıladığından, mevcut hacizlerin aşkın hale geldiği kuşkusuz olduğu gibi, hacizlerin devam etmesi İİK'nın 85/son maddesiyle de bağdaşmadığı, bu durumda ilgilinin talebi üzerine hacizlerin icra mahkemesince kaldırılması gerekmekte ve icra müdürlüğünce doğrudan hacizlerin kaldırılması doğru değil ise de, sonucu itibarıyla aşkın hale...

    İcra Müdürlüğünün 2013/7498 Esas sayılı dosyası üzerine 8 ayrı takip dosyası üzerinden konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği görülmektedir. İlk derece mahkemesince öncelikle 4 ayrı takip dosyası üzerinden Ankara ve İstanbul İcra Dairelerince konulan hacizlerin kaldırılması istemlerine ilişkin olarak, mevcut şikayet hakkında takip dosyalarının bulunduğu yer icra mahkemeleri şikayeti inceleme konusunda yetkili olacağından Ankara ve İstanbul İcra Dairelerince konulan hacizlerin kaldırılması talepleri hakkında İstanbul Anadolu İcra Mahkemesinin yetkili olmadığı gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmesi gerekmektedir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili İstinaf dilekçesinde alacağın zamanaşımına uğradığının mahkeme kararı ile de kabul edildiğini, hacizlerin kaldırılması taleplerinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, mahkeme kararına gerekçe olarak bildirilen yasanın 33/a. 2 maddesinde icranın geri bırakılması kararına karşı dava açma hakkı tanınmasından öteye geçilerek geriye bırakılan icra takibine konu hacizlerin kaldırılmasının istenemeyeceğine dair bir hüküm ifade etmediğini, hacizlerin kaldırılması taleplerinin reddedilmesinin herhangi bir hukuki gerekçeye dayanmadığını, mahkemenin kararının hukuki dinlenilme hakkı ve gerekçeli karar hakkını ihlal ettiğini, kararın gerekçesiz olduğunu, hacizlerin kaldırılması talebine ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmadığını, icra dosyasında kanun kapsamında haciz konulmuşsa da hacizlere ilişkin olarak satış kanunda belirtilen süreler içerisinde talep edilmediğinden hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini belirterek; ilk...

    kaldırılması ve taşınmazın müvekkili adına tescili talepleri neticesinde hacizlerin devam etmemesi adına 12/02/2020 tarihinde müvekkili adına tescil işleminin gerçekleştirildiğini, satış işleminden sonra yapılan hacizlerin kaldırılması için yaptıkları taleplerinin de müdürlüğün 24/02/2020 tarihli kararı ile reddine karar verildiğini, belirterek müdürlük kararının kaldırılmasına ve taşınmaz üzerindeki tüm hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Somut olayda, borçlu tarafından şikayete konu edilen hacizlerin kaldırılması talebi hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi HMK’nun 297. maddesine aykırılık oluşturmaktadır. O halde mahkemece, yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda, hacizlerin kaldırılması şikayeti ile ilgili olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu hususta hüküm tesis edilmemesi isabetsizdir. SONUÇ :Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/275 E. sayılı dosyası üzerinden açtıkları menfi tespit davasında borçlu olmadıklarına karar verildiğini, bu karara istinaden takibin durdurulmasına ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, icra takibinde alacak miktarından daha fazla değere sahip mallara haciz konulduğunu, mevcut hacizlerin iddia edilen alacak tutarına oranla taşkın haciz olduğunu iddia ederek, öncelikle mevcut tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini, tüm hacizlerin kaldırılması talebinin uygun bulunmaması durumunda taşkın haczin mevcudiyeti de nazara alınarak borcu karşılamaya yeten tek bir taşınmaz üzerinde haczin devamına, müvekkillerinin araç ve banka hesapları ile diğer tüm taşınmazları üzerine konulmuş bulunan taşkın hacizlerin fekkine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesi sunmadı. Duruşmada, menfi tespit davasının henüz kesinleşmediğini beyan ederek şikayetin reddini talep etti. III....

        İflas erteleme davasında verilen 24.07.2014 tarihli ara karar ile "açılmış açılacak olan ihtiyati haciz kararlarının infazının durdurulmasına, ihtiyati haciz kararlarının kaldırılması talebinin reddine" karar verilmiş olup, anılan tedbir nedeniyle önceki tarihli ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına karar verilemez ise de, borçlular vekilinin 23.07.2014 tarihli talebinin kabulü ile icra müdürlüğü tarafından hacizlerin kaldırılmasından sonra, alacaklının kaldırılan hacizlerin yeniden konulması talebi artık yeni bir haciz işlemine ilişkin olup, ihtiyati hacizlerin infazının durdurulması yönündeki tedbir kararının devam ettiği süre içerisinde borçlu hakkında haciz işlemi yapılamaz....

          UYAP Entegrasyonu