WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; Dava konusu taşınmaz üzerindeki haciz şerhlerinin kamulaştırma bedeline yansıtılmaması doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinin devamına “tapu kaydında mevcut haciz şerhlerinin kamulaştırma bedeline yansıtılmasına” tümcesi eklenmek suretiyle kararın düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 27.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davacı ve davacı murisi ... payları üzerinde bulunan haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı idareden peşin alınan karar düzeltme ve temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 15/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Ancak; Tapu kaydındaki davacı ... hissesindeki haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Tapu kaydındaki davacı ... hissesindeki haciz şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.05.2004 gününde verilen dilekçe ile intifa, irtifak ve istihkak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.09.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 09.03.1998 tarihli görev verilmesine ilişkin imtiyaz sözleşmesine dayalı çekişmeli taşınmazlar tapu kaydında davalı şirket lehine mevcut irtifak hakkı ve istimlak şerhlerinin terkini ile Hazine adına yazılmasına, intifa hakkı şerhlerinin de kaldırılması istemiyle açılmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı Hazine vekili temyiz etmiştir....

          Köyündeki dava konusu taşınmazların tapu kaydında davalı şirket lehine konulan intifa ve irtifak hakkı şerhlerinin iptali ile Hazine adına yazılmasını talep etmiştir. Mahkemece kayıtlardaki intifa ve irtifak hakkı şerhlerinin iptaline ve silinmesine karar verilmiştir. Ancak 557 sayılı parselde bulunan kullanım şekline ilişkin irtifak hakkı şerhinin Hazine adına yazılmasına ilişkin bir karar verilmemiş olması bozma nedeni ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK'nun 438/VII maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hüküm fıkrasının 3.bendinde 557 parsel ile ilgili kısımda yer alan "... İrtifak/ intifa hakkı şerhlerinin iptaline ve tapudan terkinine, irtifak hakkı şerhinin Hazine adına yazılmasına" ibaresinin eklenmesine, hükmün değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, 12.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Ancak; Dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında mevcut olan haciz şerhlerinin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmasıyla yetinilmesi gerekirken infazda tereddüt yaratacak şekilde haciz ve takyidatların sicilden fekki ile tespit edilecek kamulaştırma bedeli üzerine nakline karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm kısmının 8 numaralı bendinin tamamen metinden çıkartılarak yerine "Dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında bulunan haciz şerhlerinin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmasına" ibaresinin eklenmek suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 15.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Davalı alacaklı vergi Dairesi (Hazine) vekili, dava konusu bağımsız bölümler üzerinde 10.06.2005 tarihinde 6183 sayılı kanun uyarınca konulan haciz şerhlerinin borçlunun başka bir taşınmazını teminat göstermesi üzerine 10.02.2005 tarihinde 6183 sayılı kanun uyarınca konulan haciz şerhlerinin borçlunun başka bir taşınmazını teminat göstermesi üzerine 10.02.2009 tarihinde kaldırıldığını, davanın konusuz kaldığını savunmuştur. Davalı alacaklı Sosyal Güvenlik Kurulu vekili, davanın görevli mahkemede açılmadığını haciz işlemleri sırasında taşınmaz hisselerinin borçlu adına kayıtlı olması nedeniyle haciz konulduğunu, davanın reddini gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile bir kısım bağımsız bölümler üzerindeki haciz şerhlerinin kaldırılmasına, diğer bağımsız bölümlere yönelik davanın reddine karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmesi üzerine karar, Dairemizin 23.01.2012 gün ve 2011/7106-2012/356 sayılı kararı ile davalı ......

                İcra Dairesi’nin 2016/31658 Esas sayılı dosyası üzerinden davalı lehine konulan 05/01/2017 tarihli 360 yevmiye sayılı haciz şerhinin, taşınmazın kaydına işlenen 17.08.2016 tarihli tedbir şerhinden sonra konulmuş oldukları anlaşılmakla, taşınmazların kaydına, 17.08.2016 tarihinde işlenen ihtiyati tedbir kararı bu tarihten sonra üçüncü kişiler için de alenilik oluşturacağından, bu tarihten sonraki haciz şerhleri haciz alacaklıları için Türk Medeni Kanununun 1020. maddesindeki “tapu sicilinin açıklığı prensibi” gereğince hüküm ifade etmeyeceğinden, bu tarihten sonra kayda düşülen haciz şerhlerinin terkini gerektiği ve davacının iş bu davayı açmakta haklı olduğu ancak yargılamanın devamı esnasında davaya konu edilen haciz şerhleri kaldırılmış olduğundan davanın konusuz kaldığı,..." şeklinde karar verilmiştir....

                konulduğunu usulsüz bir işlemin söz konusu olmadığını, taşınmazlarda ihtiyati tedbir olmasının haciz konulmasına engel olmadığını, davacı yanca açılan tapu iptal davası kesinleştikten sonra ne tapu müdürlüğüne ne de icra müdürlüğüne bildirim yapılmaması nedeniyle mahkemeye dava açıldıktan sonra haberdar olduklarını, tapu iptali ve tescil davası kesinleşmiş olsa dahi haciz tarihindeki mülkiyet durumuna etkisinin olmayacağını, davacının herhangi bir şekilde ilgili icra dairesine haciz şerhlerinin kaldırılması için talepde bulunmadan dava açarak usul ekonomisine aykırı hareket ettiğini, taraflarınca borçlu aleyhine 2007 yılında takip başlatıldığını ve borç ödenmediği için de haciz şerhlerinin uygulandığını, tapuda aleniyetin esas olduğunu, davacının satış vaadi sözleşmesini yapmadan önce tapuda araştırma yapması gerektiğini, araştırma yaptığında bunun ortaya çıkacağını, müvekkilinin alacaklı olarak usule uygun icrai işlemlerini yaptığını bu davada kusurlu tarafın konumunda olduğunu, bu nedenlerle...

                Ancak; Kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydında mevcut olan haciz ve ipotek şerhlerinin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılması gerektiğinin dikkate alınmaması doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 3 nolu bendinin sonuna “Tapu kaydında mevcut olan haciz ve ipotek şerhlerinin kamulaştırma bedeline yansıtılmasına” sözcükleri eklenerek hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 09.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu