Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Alacaklının haciz ihbarnamesine itirazı öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl içinde icra mahkemesinde İİK 89/4'e göre tazminat davası açması gerekir....

Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder." hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekir. Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu halde, İİK'nın 89/4 ve İİK'nın 338/1 maddelerine göre verilen hüküm, ceza ile birlikte tazminat hükmünü de içermekte ise de, tazminat doğrudan cezanın bir sonucu değildir. İİK'nın 338/1 maddesi uyarınca cezalandırılma talep edilmeden de tazminat istenmesi mümkündür....

Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan sanıklar ..., ... ve ...'...

    Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında, şikayete konu haciz ihbarnamesine itirazın borçlu şirket yetkilisi sanık tarafından yapılıp yapılmadığının bilirkişi marifetiyle tespiti ile imzanın sanığa ait çıkması halinde birinci haciz ihbarnamesinin tebliği tarihi olan 01.07.2013 tarihi itibariyle asıl borçluya ödemesi gereken kesinleşmiş ve muaccel bir borcu bulunup bulunmadığı belirlenerek sonucuna göre hukuki durumun takdiri yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Kabule göre de; 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesinde değişiklik yapılarak madde içeriğinden "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin çıkarılması nedeniyle özel bir etkin pişmanlık hükmü olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 354. maddesinin aynı Kanun'un 338/1. maddesinde düzenlenen suç yönünden uzlaştırma kurumunun uygulanmasına engel...

      ne gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesine, adı geçen şirket vekili tarafından süresi içinde itiraz edildiği, alacaklı vekilinin ise, şirket ortakları ve yetkilisinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduklarını iddia ederek tazminata mahkum edilmeleri istemiyle icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. İİK'nun 89/4. maddesi gereğince üçüncü kişi, haciz ihbarnamesine süresi içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü kişinin verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü kişinin İİK'nun 338/1. maddesine göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Bu tazminat talebi ceza davasından ayrı olarak bağımsız bir dava konusu da yapılabilir (HGK'nun 24.06.1998 tarih ve 1998/8-537 E., 1998/540 K. sayılı kararı). İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder. Diğer yandan hükmi şahıslar hakkında bu madde kapsamında açılacak tazminat davasının, bizzat hükmi şahsa yöneltilmesi gerekir....

        İCRA MAHKEMESİ Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan sanık ...’in cezalandırılması ve İİK’nun 89/4.maddesi gereğince tazminat talepli olarak açılan davada itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Müşteki vekili 15.06.2006 havale tarihli şikayet dilekçesinde, sanığın haciz ihbarnamesine haksız itirazı nedeniyle İİK’nun 338.maddesi gereğince cezalandırılmasını ve aynı Kanun’un 89/4.maddesi uyarınca da tazminata mahkum edilmesini talep ettiği halde bu konularda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi yasaya aykırı bulunduğundan hükmün istem gibi BOZULMASINA, 25.03.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak HÜKÜM : Beraat Haciz ihbarnamesine Sivasspor Kulübü Derneği vekili tarafından itiraz edilmesi, vekilin beyanından dolayı asilin cezai yönden sorumlu tutulamamasına göre sonucu itibariyle verilen beraat kararı doğru olduğundan şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 10.07.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....

            kesinleşmediği anlaşılmakla, suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmesi, b) İİK’nın 345. maddesi gereğince "davanın reddine" karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde "şikayetin reddine" karar verilmesi, 2 ) Tazminat istemine ilişkin olarak yapılan incelemede; Şikayetçi vekilinin, 09.04.2012 havale tarihli şikayet dilekçesinde, İİK'nın 338. maddesi uyarınca cezalandırma isteği ile birlikte aynı Kanun'un 89/4. maddesi uyarınca tazminat isteminde bulunması karşısında, mahkemece, İİK'nın 89/4. maddesindeki “İcra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü gözetilerek, şikayetçi vekilinin, İİK'nın 89/4. maddesi uyarınca tazminat talebi hakkında da hüküm kurulması gerekirken bu konuda hüküm kurulmaması, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince...

              Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre; 1-Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçuna ilişkin olarak kurulan hükme yönelik yapılan incelemede; Birinci haciz ihbarnamesine sanığın vekili aracılığıyla itirazda bulunması ve vekilin beyanından dolayı asilin sorumlu tutulamayacağından sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken suçun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmesi sonuç itibariyle doğru olduğundan şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2- Tazminata istemine yönelik yapılan incelemede; İcra İflas Kanunu'nun 89/4. maddesinde; “Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddenin birinci fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir....

                İcra Ceza Mahkemesinden verilen 02.06.2006 gün ve 13 esas, 175 karar sayılı hükmün süresi içinde, incelenmesi müşteki vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile 01.12.2006 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü: Haciz ihbarnamesine karşı gerçeğe aykırı beyanda iddia edilen 3. şahıs hakkında İcra Mahkemesinde İİK.nun 89/4. ve 338/1. maddeleri uyarınca hem tazminat hem de cezalandırma istemiyle açılan davada Hukuk Genel Kurulu’nun 11.03.1972 gün,1970/496-162 esas ve karar sayılı kararında da belirtildiği üzere ; İcra Hakimi davanın niteliğine göre hem hukuk hem de ceza hakimi sıfatına haiz bulunduğuna ve mahkeme sıfatının tayininde öncelikle cezalandırma isteğinin göz önünde tutulması gerektiğinin gözetilmesine göre, İİK.nun 338/1. maddesiyle cezalandırma istemi üzerine mahkemece verilen ve niteliği itibariyle durma kararı mahiyetinde bulunan “ 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren CMK, TCK ve İİK.’daki değişiklikler dikkate alınarak...

                  UYAP Entegrasyonu