Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak ve tazminat HÜKÜM : Sanığın beraatine ve tazminat talebinin reddi I- Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan kurulan hükme yönelik olarak yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; Haciz ihbarnamesine vekilin itiraz etmesi, vekilin beyanından asilin cezai yönden sorumlu olmaması nedeniyle, sonucu itibariyle verilen beraat kararı doğru olduğundan şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, II- Tazminata ilişkin olarak kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Medikal-Bil Özel Sağlık Hizmetleri Limited Şirketinin, asıl borçlu Akzomed Medizintecnische Geraete Projekbcratung GMBH'ye haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle kesinleşmiş ve muaccel bir borcunun bulunup bulunmadığı hususunda her iki şirkete ait defter ve belgelerin incelenmesi sonucu alınan bilirkişi raporlarındaki çelişkiler giderildikten sonra hukuki durumun...

    nın birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarihte borçlu şirkete sermaye borcu dışında şahsi borcunun bulunup bulunmadığı saptanarak, sonucuna göre tazminat hakkındaki davanın hukuki durumunun tayini gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi, Kabule göre de; Tazminat talebinin reddine karar verilmesine rağmen reddedilen tazminat miktarı üzerinden sanık lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, İsabetsiz olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün kısmen isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25.01.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

      İİK.nun 89/4. maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahsın 338. maddesinin 1. fıkrası hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder" düzenlemesi yer almaktadır. Kanun hükmünde yer alan tazminatın konusu, haciz ihbarnamesine karşı üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunması sebebiyle takip alacaklısının uğradığı zarardır. Bu davada üçüncü kişinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu davacı takip alacaklısı ispat etmelidir. Üçüncü kişinin beyanının aksi, İİK.nun 68. maddesinde sayılan belgelere bağlı olmaksızın her türlü delille ispat edilebilir. Anılan maddenin açık hükmü gereğince; icra mahkemesince, genel hükümlere göre yargılama yapılarak sonuca gidilmelidir....

        Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekir. Birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi olan 11.04.2011 tarihi itibariyle 3. şahıs ... Orman Ürünleri ... Limited Şirketi'nin asıl borçlu ... Orman Ürünleri ......

          İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder” denilmiştir. Somut olayda üçüncü kişi banka vekilinin itirazında, dökümü yapılan hesaplara rastlandığını hesap üzerine haciz miktarı ile sınırlı haciz işlendiğini, bankanın borçlu ile arasında kredi sözleşmesi olduğunu, hesaplar üzerinde bankanın rehin, takas, mahsup ve hapis haklarının bulunduğunu, bu haklardan sonra gelmek üzere haciz işlendiğinin bildirildiği, mahkemece aldırılan raporunda ise 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinde borçlunun, üçüncü kişi bankadaki hesaplarında 4.397.701.79 TL bulunduğunu, buna karşılık aynı tarihlerde borçlunun bankaya borçlarının da 554.813.988.92 TL olduğunu, itiraz tarihinde kredinin ödeme şekli taksitler halinde olduğundan muaccel olmadığını bildirdiği anlaşılmıştır....

            İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder” denilmiştir. Somut olayda 3. kişi banka vekilinin itirazında, dökümü yapılan hesaplara rastlandığını hesap üzerine haciz miktarı ile sınırlı haciz işlendiğini, bankanın borçlu ile arasında kredi sözleşmesi olduğunu, hesaplar üzerinde bankanın rehin, takas, mahsup ve hapis haklarının bulunduğunu, bu haklardan sonra gelmek üzere haciz işlendiğinin bildirildiği, mahkemece aldırılan raporunda ise 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinde borçlunun, 3. kişi bankadaki hesaplarında 4.397.701.79 TL bulunduğunu, buna karşılık aynı tarihlerde borçlunun bankaya borçlarının da 554.813.988.92 TL olduğunu, itiraz tarihinde kredinin ödeme şekli taksitler halinde olduğundan muaccel olmadığını bildirdiği anlaşılmıştır....

              Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği, prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekmektedir....

                Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında, birinci haciz ihbarnamesine sanık vekili tarafından itiraz edilmiş olup, vekilinin beyanından dolayı asilin sorumlu tutulamayacak olması nedeniyle suçun yasal unsurları oluşmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken mahkumiyetine karar verilmesi, 2-Tazminat isteminin reddine ilişkin olarak yapılan incelemede, İİK’nın 89/4. maddesine göre “üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir....

                  Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder." hükmü karşısında, haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekmektedir. Bu durum karşısında müştekinin mazeretsiz olarak duruşmaya gelmemesi halinde HUMK'nun 409.maddesi gereğince işlem yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre de; müşteki veya vekilinin mazeretsiz olarak duruşmaya gelmemesi halinde İİK'nun 349/6.maddesi uyarınca müştekinin şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmesi yerine davanın düşürülmesine karar verilmesi, İsabetsiz olduğundan temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün istem gibi BOZULMASINA, 06.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder." hükmü karşısında, sanığın taşınmazı tahliye ettiği yönündeki savunması gereğince, taşınmazın tahliye edilip edilmediği, edilmiş ise tarihi belirlendikten sonra mahkemece kira sözleşmesi gereğince tarafların üzerinde anlaştıkları kira bedeli esas alınarak haciz ihbarnamesine tebellüğ ettiği tarihten, tahliye ettiği tarihe kadar olan süre için ödemesi gereken kira bedeli kadar tazminata hükmedilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile tazminat isteminin reddine karar verilmesi isabetsiz olduğundan temyiz itirazları yerinde görülmekle hükmün istemden farlı gerekçelerle BOZULMASINA, 18.10.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu